Evden çıkacakken seweatimin kapüşonundan çekildim. Teyzem yanağını gösterdiğinde sırıtarak öptüm.
Tam çıkacakken tekrar çekilmemle ona döndüm. "Okula çantasız mi gideceksin yeğenim?" Sırtımdaki boşluğa bakıp hafifçe gülümsedim.
Çantamı uzatırken söylendi."Şu hayatta merak ettiğim top 3 listede senin nasıl fen lisesine girdiğin var."
Gözlerimi kısarak ona baktığımda kapıyı yüzüme kapattı. Asansöre yönelecekken bozuk olduğunu görüp gözlerimi devirdim.
O kadar para aidat ödüyorduk ama şu asansörü çalışırken gördüğümüz gün sayısı üç falandı.
Basamaklara sertçe vurup ilerlerken yönetici katında zıplamaya başladım. Uyansın da asansörü yaptırsın.
Son kata geldiğimde derin bir nefes verdim. Kapıyı açtığımda yüzüme esen hafif rüzgar günümü güzelleştirdi.
Kışın okul olsa da şu yüzümüze esen hafif rüzgar,etraftaki toprak kokusu,battaniyeye sarılarak izlediğim filmler,kalorifer yanında oturup okuduğum kitaplar mevsimi paha biçilemez kılıyordu.
Kulaklığımda başlayan şarkı beni düne götürmüştü. Dinle Beni Bi'...
Bu aralar karşıma hiç çıkmadığı kaçar çok çıkıyordu.
Kendi kendime şarkıyı mırıldanırken okuldan içeri girip kantine yöneldim. Dün ona görüldü attığım için küsen Ece'yle barışmam gerekiyordu.
Kantindeki uzun kuyruğa üzülerek baktım. Kavimler göçü bir sabah kantin sırası ikiydi.
Hüzünle kantine bakarken yanımda duran bedene gözlerimi çevirdim.
"O şekilde kantine baktığında istediğin eline gelecek mi?"
"İnanmak başarmanın yarısıdır." diyerek güldüğümde o da güldü.
Kantine doğru yürürken durup arkasını döndü. "Ne istiyordun?" omuz silkerek cevap verdim. ''İki çikolata."
Bir süre sonra elinde bir su iki çikolata ile çıktığında şaşkınlıkla ona baktım. "Ne istediğini sormayı unutmuşum kendi zevkime göre aldım beğenirsin umarım."
Arkasını dönüp giderken parayı uzatmak için seslendim ama dinlemedi.
Sınıfa girdiğimde Ece bana arkasını döndü. Gülerek çikolata uzattığımda hemen önünü döndü. "Ya sana trip atmak çok zevkli."
"Gerçi Eren'in ağzına çorap sokmak daha eğlenceli bilmiyorum." Eren küçük kardeşiydi. Küçük dememe bakmayın bizden uzundu. Aman zaten herkes bizden uzundu.
"Sen bir çikolataya bu parayı vermezsin zengin mi oldunuz?" Gülerek kantinde yaşananları anlattığımda gözlerini büyüttü.
Bu arada kantindeki çocuk kim miydi? Evet Ege'ydi.
"Bak ben sana kaderinde varsa ilk ama son olmayan bir görüşme olur demiştim."
Sınıfa Çağan girdiğinde bu aralar bizim sınıfa çok mu uğrar olmuştu yoksa ben tanıdığım için mi gözüme batar olmuştu bilmesemde ona doğru ilerledim.
"Ege ve sen aynı sınıfta mısınız?" sırıttığında gözlerimi devirdim. "Evet 12-D"
Beraber sınıflarına doğru gittiğimizde içeri girdiğimde Ege ve bir grup arkadaşını gördüm.
Çağan'la yanlarına ilerlediğimizde içlerinden bir kız alayla bana baktı. "Test kitabını mi kaybettin?"
Ben de onun gibi alayla güldüm. "5-6 yaş esprilerin tahmini ne zaman biter sence?"
Kızın yüzü düşerken arkadaşları güldü. Umursamazca Ege'nin olduğu sıraya parayı bıraktım. Tekrar parayı bana verdiğinde yine bıraktım.
Tekrar uzattığında "O nasıl bir kuş öyle ya." Ege ve diğerleri cama baktığında parayı bırakıp koşarak sınıftan çıktım. Arkamdan gülme sesini duyduğumda ben de gülümseyerek sınıfa girdim.
*******
"Evet Dolunay gel ve bu soruyu yap." İç içe girmiş sayılarla dolu soruya baktım. Ece'ye döndüğümde üzgünce bana baktığını gördüm.Zorla tahtaya çıktığımda bir süre soruyla bakıştık. Kapı çaldığında içeri giren Ege'ye baktım. Hocaya birkaç kağıt imzalaması için verdiğinde hoca da imzalamaya başladı.
Kulağıma eğilerek fısıldadı. "Karesini alırsan daha kolay olur." Soruya bir de o gözle baktığımda şaşkınlıkla ona döndüm. Haklıydı.
Soruyu çözmeye başladığımda hoca da bana döndü. Yapılmış işlemi görüp şaşırdı.
"Sabahtan beri karesini almanı bekliyordum umutsuzluğa kapılmıştım artık."
"İlham perileri işte."diyerek Ege'ye baktığımda o da güldü.
"Beyaz atlı prens bence."diyerek göz kırptı ve sınıftan çıktı.
Yerime oturduğumda Ece heyecanla bana döndü. Elimle susmasını işaret ettiğimde gözlerini devirdi.
"Çok sıkıcısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.