Beraber salona gittiğimizde Eda sinirle ayağa kalkıp kolumu tutarak Ege'ye baktı.
Bu ergenlikler canımı o kadar sıkmıştı ki kolumu çekip çantama uzandım. Tekrar kolumu tuttuğunda sakinliğimi korumaya çalışırak ona döndüm.
"Sorunun ne?" sinirle bana bakarken gözleri Ege ve benim üzerimde gidip duruyordu. "Sorunun büyüğü karşımda. Ne yüzsüz kızsın sen ya!"
Alaycıl bir ses çıkarıp kolumu ondan kurtardım. Ege benim yerime geçip Eda'ya sakince baktı.
Sevdiği kızdı sonuçta. "Ne yapıyorsun sen?" Eda haklı olduğuna o kadar emindi ki az sonra Ege'nin onun yanında olacağına emin gibiydi.
Özgüvenle de alakalı bir konu da olabilirdi bu emin değildim. "Aramıza giriyor görmüyor musun?" bağırarak konuşmasının ardından Ege'nin yüz ifadesi kendini sakin kalmaya zorluyor gibiydi.
"Sen karşında kimin olduğunu farkında mısın?" Eda bir an da yumuşayıp koluna girdim "Farkındayım canım sevdiğim adam var."
Ege alayla gülüp kolunu ondan kurtardı ve beni nazikçe yanlarına çekti. "Benden değil Dolunay'dan bahsediyorum."
Eda gözle görülür bir şaşkınlık içine girildiğinde ben dahil odadaki herkes aynı şaşkınlığı paylaşıyordu.
"Karşında benim olmam önemli değil,bir kıza söylemeyecek şeyleri,bir kız olarak sen söylüyorsun."
Eda kırgınlık daha çok kızgınlıkla evden ayrıldığında Ege bir süre gittiği yerde oluşan boşluğa baktı.
Kolumdan nazikçe tutup dışarı yönlendirdiğinde Anıl'a Ece'yi eve bırakmasını söyledi.
Anıl'la göz göze gelince sırıttı. O Ege ile yalnız kalmama sırıtmıştı ben ise onun Ece ile yalnız kalacak olmama sırıtıyordum.
Çağan ise muhtemelen alınan her şeyin ona kalmasına sırıtıyordu.
Evden çıktığımızda eli bileğimden tutarken sahile kadar indik. Bir süre susmak isteyeceğini düşünüp izin verdim.
Banka oturduğumuzda bakışlarımı ona çevirdim. "Konuşsan artık."cevap vermediğinde devam ettim.
"E o kadar yolu sen sus diye mi geldik?" bakışlarını bana çevirip gözlerini devirdi. ''Evim ve sahil arası on dakika."
"Yani bu beni ne kadar ilgilendirir?" gülüp bakışlarını gökyüzünü çevirdi.
"Sana bir hediye vermek istedim sadece." kendi kendine gülümseyip devam etti.
"Bizim seni görme,seninle konuşma şansımız var. Ama senin yok bizim sahip olduğumuz şeyin sen farkında değilsin." demek istediği şeyi anlamaya çalışarak ona baksam da hoşuma gitmişti.
Gökyüzündeki dolunaya bakıp gülümseme ismi büyüttü. ''Ben bu gece seni sana getirdim. Kendinle konuş ve tüm güzelliklerini gör diye."
Cümlesi bitince bakışlarının odağı ben oldum.
Samimi bir şekilde gülümsediğimde ilk onun yanında alay veya sinir olmadan gülümsediğimi fark ettim.
Çünkü dediği gibi bana en güzel hediyeyi vermişti.
***********
"Senin kafanı ezerim Demir." beni umursamadan saçımı çekmeye devam etti.Ayağımla dizine vurup onu yere düşürdüğümde 'Allah Allah' nidalarıyla üstüne atladım.
Kavgamız bölen şey ise odaya giren annemdi. "Bazen çocuklarım siz değil de daha zeki kişiler olsa nasıl olurdu diye düşünüyorum."
Demir sırıtıp anneme baktı. "Ben de arada annem sen olmasan nasıl olurdu diye düşünüyorum annem."
Laf sokmuş gibi bana dönüp gülmemi beklediğinde başımı sağa sola salladım. "Gülsene."diye fısıldadığında gülesim gelse de sustum.
Anneme öpücük atıp odama giderken Demir'in son çırpınışlarını duydum. "Sensiz ne yapardık diye düşünüyorum yani."
Gülerek odama girdiğimde oda hava alsın diye canımı açmaya gittim.
Aşağıda bir sağa,bir sola giden Çağan'a şaşkınca baktım."Çağan!"
Etrafta beni aradıktan sonra bulunca zaferle gülümsedi. "Ya saatlerdir hangisi sizsiniz diye arıyorum kanka neredesin sen?"
Arkadan çıkan Ege ensesine vurdum ''Beş dakikadır buradayız."
"Herkesin zaman kavramı farklı sana ne." Ege baygınca ona bakıp bana döndü. "Hadi aşağı inip."
Elimi cama yaslayıp esnedim. "Sebep?" Çağan hemen kafa atladı.
"Çünkü buraya kadar geldik."
"Ev ve burası arabayla 10 dakika." Ege'nin dün gece soktuğu lafa gönderme yapmıştım. Anlayıp gözlerini devirdiğinde Çağan tam da Çağan'lık yaptı.
"Yani bu bizi ne kadar ilgilendirir?" ben kahkaha atarken Ege gözlerini devirdi.
"Hadi güzelim uzatma da in." sinirle lafını kestim. "Bana güzelim deme."
Şu anki gülüşünde laf sokacağını anlamıştım. Sizin de hayatınızda 7/24 laf sokan biri olsa böyle olurdunuz.
"Demek güzel olmadığını kabul ediyorsun."önüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
"Hayır senin değilim." ya da laf sokamamıştı. Çağan dediğim şeyle kahkaha attığında kazananın ben olduğuma emin olup sırıttım.
Bu iş bu kadardı. "Kankeyto gel lütfen sana çikolata alırım."
"İki." Çağan gözlerini büyüttü. "Bir."
"Bir buçuk." Çağan zaferle sırıttı. "Anlaştık."
Ege kendi kendine söylendiğinde aşağı indim. "Anıl yok mu?" Çağan'a bakarak sorduğum soruya Ege kaşlarını çatarak cevap verdi. "Sana ne!"
Çağan alttan alttan gülerken ben de gülmemek için dudaklarımı dişliyordum.
"Dizi izleyip uyumak istiyormuş." sinirle söyledim. ''Ben de bunu istiyordum."
Çağan Ege'ye bakıp bana göz kırptı. "Ne güzel çift." Ege tekrar ensesine vurdu. "Onlar çift değil."
"Kıskandın mı sen?" Ege rahatlıkla evet dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Yaklaşıp saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Arkadaşımı kıskandım bücür seni değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
Genç Kız EdebiyatıTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.