Kapının ısrarla çalmasına uyanırken birinin açması için acıklı gözlerle kendi kapıma bakıyordum. Kimse bakmayınca gider umuduyla başımı yastığa gömdüm ama gidecek gibi değildi. Hırsla yataktan kalkıp kapıya giderken içimden umarım elinde güzel bir poğaça tabağını vermek için kapımı çalan komşu vardır diyordum.
Çünkü elinde bir tabak görmezsem olay çıkacaktı. Kapıyı açtığımda nefes nefese bir şekilde Çağan'ı görüp şaşkınlıkla ona baktım. "Rüyanda beni mi gördün be?" eliyle beni kenara atıp içeri girdiğinde sinirle arkasından baktım. Tamamiyle sessiz olan eve baktığımda annemlerin evde olmadığını anlayarak salona Çağan'ın yanına geçtim.
"Bacım bana yardım etmen gerek!"
"Ne konuda?"Kafasını kaşıyıp yakınımdaki koltuğa oturdu. Nasıl söyleyeceğini düşünüyor gibiydi. Çağan gibi birini ne bu hale getiriyor diye düşünmedin değil açıkçası. "Ben artık Ece'ye açılmak istiyorum." kısık sesle sonunda diyerek dikkatimi ona verdim. "Böyle olmuyor vallahi. Gidiyor yine erkeklerle buluşuyor."
"Komşusu o Çağan." bana fark eder mi dercesine bakıp ayağa kalktı. "Açım ben stresten acıktım kalk yiyelim." beni beklemeden giderken içimden ona kadar saymaya başladım. Sakin ol Dolunay. Onu öldürmek istemiyorsun, hayır boğmakda istemiyorsun kendine gel.
Sakinleştiğimi hissedip mutfağa yanına gittim. Masaya kahvaltılık koyarken çalınan kapıyla gözlerimi devirdim. Anahtarları niye yoktu bu ailemin acaba? Kapıyı açtığımda sinirli bakan Ege'ye şaşkınca baktım. Son 24 saat içinde yaptığım şeyleri gözden geçirip sinirlenmesinin sebebinin ben olmadığıma emin olunca boş boş yüzüne baktım.
"Günaydın güzelim Çağan burada mı?" evet anlamında başımı salladığımda yanağımı hızlıca öpüp içeri girdi. "Çağan hiç saklanma uğraşmayalım." mutfağa girdiğimizde Çağan çocuk gibi ayakta dikilirken nereye kaçacağını arıyor gibiydi.
"Ne oldu canım kardeşim?" ses tonundan Ege'yi sinirlendirecek bir şey yaptığını anlamıştım. Ege öfkeyle ona ilerlerken Çağan çığlık atıp sandalyenin üstüne çıktı hemen Ege'nin kolunu tutup kendime çektim. "Koru beni yenge koru!" Çağan'a gözlerimi devirip Ege'yi ondan uzağa çektim.
"Sorun ne?" Ege sorunu yeniden hatırlayıp asabi bakışlarına geri döndü. "Bu beyinsiz sabah sabah kapıma geldi Ece'de bahsetti sonra üzerime yastık atıp beni uyandırdı bir de odamı dağıtmış her şeyi geçtim mutfakta yemek yiyip öyle bırakıp gitmiş." gülmemek için zor dururken Çağan'a döndüm. "Her yerde niye yemek yiyorsun?"
"Stres yaptım açım." Ege tekrar ona yöneldiğinde yeniden kolunu tuttum. "Aferin asker böyle koru beni." kötü bakışlarım Çağan'ı bulurken Ege onun tarafına geçtiğimiz için sırıtıyordu. "Ya Ece'me kavuşayım sonra istediğinizi yapın ne olur ya!"
Bakışlarım yumuşarken Ege koluma vurup kaşlarını çattı. "Yumuşamasana!"
"Ama baksana ne tatlı!" Ege kahvaltı masasına otururken ben de yanlarına oturdum. Hepimiz yedikten sona masada nasıl bir teklif olacağını tartışıyorduk. ''Ya sen kaç senedir boşuna mı Ece'yle arkadaşsın söylesene bir şey!" bağırarak ayağa kalktığında tehditkâr bakışlarımı ona yolladım. Sessizce tekrar yerine otururken memnuniyetle gülümsüyordum.
"Onu çok sevdiğini ve bırakmayacağını hissettir sadece." Çağan masadan kalkarken mutlu gibiydi. "Aksam yenge diyeceksin o kıza." bunları Ege'ye yönelik söylemişti. "Hadi yenge görüşürüz."
Arkasından gülerek ek sallarken Ege'de ayağa kalkıp elini bana uzattı hadi biz de çıkalım. Oturduğum yerden asla hareket etmeden yüzüne baktım. "Çıkmayalım biz artık. Ya Allah aşkına biz artık biraz çıkmayalım. Bunaldım şu havaya bak!"
![](https://img.wattpad.com/cover/211131531-288-k533791.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.