Hastaneden çıkıp eve geldiğimizde hepimiz Çağan'ların evinde Ege'nin etrafında dört dönüyorduk. Özellikle ben. Son cümlemin nefret barındırması,mahcup bir şekilde bakmama neden oluyordu.
Gözlerim Ege'nin üstünden ayrılmazken tebessüm edip hafifçe doğruldu. Doğrulurken yüzünde oluşan acının buruk tebessümü belirdi. Hafif ekşiyen yüzüne tezat gülümsüyordu dudakları. "İyiyim Dolunay. Sakinleş artık."
Tuttuğum nefesimi verirken,sakin olmak için çabalıyor ama başarısız oluyordum. "Çok korktum Ege. Sana bir şey olacak diye.."tekrar derin bir nefes alıp başımı eğdiğimde Ege çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı. "Gençler biz çıkalım isterseniz?" utançla ona dönecekken Ege gözlerini benden ayırmadan"Çık.''dedi.
Çağan ve Anıl gülerek odadan çıkarken yalnız kaldık. "Konuşalım mı?"sesim içime kaçmış gibi konuşamıyor sadece başımı oynatıyordum. "Ayrılmamızdan başlayalım hadi."elini çenemden çekip arkasına yaslandı. Bu kadar rahat girmesini beklemediğim için şaşkınlıkla ona baktım.
"Barışsak mı biz?"
"Ne?" gülüp yaslandığı yerden doğrulup ayağa kalktı nereden bulduğunu bilmediğim kalemi elinde çevirmeye başladı."Barışalım diyorum."
"En son senden nefret ediyorum dedim."
"Ediyor musun?" cevabımdan emin gibi sormuştu bunu. "Etmiyorum.""Ben de öyle düşündüm zaten. Ee ne diyorsun?" görüp görebileceğiniz en saçma barışmayı yaşıyorduk ama ölüm vardı. "Eh barışalım madem."
Olduğu yerden hızla gelip kollarını belime sardı ve beni de ayağa kaldırdı. Elimden tutup etrafımda döndürdüğünde içeriye doğru bağırdı. "Barıştık be!" onunla beraber gülerken kapıdan hızlıca Ece, Çağan, Anıl ve Barış girdi.
"Hadi lan oradan!" Çağan ağzı kulaklarında sorduğunda Ege gülüp elimizi kaldırdı. "Bak bakayım,iyi bak ama." herkes gülerken ben de gülüp başımı omzuna yasladım. "Kolay yırttın bu işten."
Gülüp saçlarımı karıştırdığında söylenerek başımı kenara çektim. "Kurban olayım ben o kazaya o zaman." omzuna vurup sinirle baktım. "Deli deli konuşma." He he gibi bir işaret yaptığında bu deliyi hayatıma yeniden almış olduğum için gülümsedim. Çok işimiz vardı ama hallolurdu.
*************
"Yenge biz çıkıyoruz." Barış kolunu omzuma atıp annesine göz kırptı. ''Yengesi biz çıkıyoruz." yengem gözlerini devirip eliyle çıkın işareti yaptı. Ece teyzesinin evinde kaldığı için dün önce onu almaya gittik. Kapıda görünen sarı kafaya koşarak sarıldım. "Gardaşım çok özledim gardaşım."
Barış bize yeni çıkan bir türe bakıyormuş gibi bakıp gözlerini devirdi. "Sadece gece görüşmediniz." Ay götüm bakışı atıp kollarımı daha sıkı sardım. Bir baskı kolumu Ece'den çektiğinde gelen kişiye baktım. "Bu kolları biraz da ben alayım."kolumun arasına girip göz kırptı. "Evet teşekkürler." Kolu omzumda sahile doğru yürürken Çağan ileriden koşarak önümüze geldi. Adımlarını zor durduğunda nefes nefese bize baktı. "Meriç dönmüş." erkeklerin yüzü hafif değişirken biz Ece'yle boş boş bakıyorduk. "O kim?"
Ege gülüp elini havada savurdu."Kuyruk, kuyruk." diğerleri de gülerken bu konuyu sonraya atıp yürümeye devam ettik. Sahildeki kızların gözü durup durup bizimkilere dönerken Ege hariç herkes baktıklarını söyleyip kendimi sakinleştiriyordum. Bir kız uzun uzun baktığında sinirle başımı Ege'nin omzuna gömdüm.
"Ne oluyor be manyak?"
"Ege beni görmüyorlar galiba. Görünmez miyim ben Ege?" anlamayarak bana baktığında gözünü kısa bir süre etrafta gezdirip sesli bir kahkaha attı. "Görünmez değilsin canım sadece ben çok görünür biriyim.""Sinirimi bozuyorsun Ege."kolundan çıkıp hızlı hızlı yürürken adımlarını hızlandırıp kolunu omzuma attı. "Seni seviyorum biliyorsun değil mi?"
"Bilmem mi?" Ece halimize gülerken Çağan eliyle fotoğraf çekme hareketleri yapıyordu. Beraber kumlara oturduğumuzda Ege ve Anıl telefondan bir şeylere bakıp ciddi bir şekilde konuşuyorlardı. Gülümseyerek onları izlerken Ece koluma vurdu. "Daldın yine."
"Çok tatlı değil mi ama?" Ece gülüp Ege'ye baktı. "Eniştem diye demiyorum öyle." Ege gözünü telefondan alıp bana çevirdiğinde göz kırpıp gülümsedi. "Ne güzel tayfa. Özlemişiz." Arkadan gelen sese dönüp gelen çocuğu tanımaya çalıştım. Ege ağzını açacakken Can koşarak gelip çocuğun omzuna elini koydu.
"Meriç sorun çıkarma." Meriç'in bu olduğunu anlayarak Ece'yle birbirimize anlamlı bakışlar attık. "Bir bakayım. Biz seni hiç özlemedik be Meriç." Çağan'ı ilk kez bu kadar alaycı görmüştük. Ortamdaki herkes az sonra buranın mahşer yerine döneceğine emin gibiydi. Elini kalbine koyup dudağını büzdü. "Kırdın beni Çağan."
"Meriç!" Meriç Can'ın elini çekip güldü. "Bir dur kardeşim ya." Can oflayarak bir iki adım geriye gittiğinde elini ileriye uzattı meydan senin dercesine. Burada Mersinliler arasında dönen bir olay vardı ve bizim bir fikrimiz yoktu.
Gözleri Ece ve benim üzerimde dolanıp ben de durdu. "Hangisi sevgilin? Kannımca sarışın olan ama diğeri de olabilir." Ege gözlerini devirip ayağa kalktı. "Meriç sen niye düşmüyorsun yakadan?"
"Ne yani sarışın olan değil mi? Eh tercihler zamanla değişir tabi. Çağan ve Anıl kalktığında Barış oflayarak üzerini temizledi. "Bıktım oğlum sizden ya."
"Tamam sakin gidiyorum." Can derin bir nefes verdiğinde Meriç gülerek arkasını döndü birkaç adım attıktan sonra durup arkasını dönmeden seslendi. "Şimdilik."
Gitmesini bekleyip heyecanla bizimkilere döndüğümde Ege dudağımı büzüp susmamı sağladı. "Sessiz ol bakalım." üzgün bakışlarımı Ece'ye yönelttiğimde o da aynı bakışları attı. Kimdi bu Meriç?
**********
Önümdeki bilgisayarı kapatıp arkama yaslandım . Ece İstanbul'a dönmüştü bir haftalığına ve ben burada kalmıştım. Kapı çaldığında açılmasını beklesem de hala çalması sinirimi bozmuştu. Oflayarak kalkıp kapıya gittiğimde karşımda gördüğüm Demir'le tekrar kapattım. Kapı tekrar çaldığında açıp aralıktan baktım. "Sen hala yaşıyor musun?"
Kapıyı itip içeri girdiğinde gözümü devirdim. "Ağır olsana sen bir!"
Beni takmadan gidecekken tişörtünden tutup geri çektim. "Anam babam nerede?"
"Anneciğim ve babacığım dışarıda yengeciğim ve amcacığımla konuşuyor." yakasını bırakıp güldüm. "Seni azat ediyorum."
Gülerek dışarı çıktığımda karşımdaki manzaraya şaşkınlıkla baktım. Annem ve Derya teyze güle oynaya konuşuyorlardı. Zavallı Ege'de köşede onları izliyordu. Derya teyze gülerek anneme sarıldığında Ege elini ağzını götürüp çok bilinen şaşırma ifadesini yaptı.
Bu haline dayanamayıp kahkaha attığımda herkes bana döndü. "Iı hoş geldiniz." babam gülümseyerek bana sarıldığında annem de sarılmıştı. "Yengelerin,yengesi gelmiş be!" Barış anneme doğru koşarken babam kolundan tutup hızını kesti.
"Önce amcan yeğenim." gülüp sarıldıklarında Ege babamın sohbete dahil olduğunu görüp bahçenin çıkışına doğru ilerlemeye başlamıştı. "Ege gelsene ya tanış amcamla." Barış eğlenerek konuştuğunda Ege öldürücü bakışlarını attı. "Merhaba efendim." Babam alıcı gözüyle Ege'ye bakıp gülümsedi.
"Merhaba nasılsın?"
"İyiyim efendim." beyefendi havalarına gülümseyerek bakarken annem koluma vurdu. "Ne var be!""Nereye kaydı o gözler?"
"Hiçç."Bu kitabın ilk okuyucu sizlersiniz size bir sorum olacak.
Haftada iki gün bölüm atacağım hangi günler olsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.