İyice ısınmaya başlayan havayla durmadan dışarı çıkmak istiyordum.Bizimkilere durmadan ısrar etsem de hepsi reddetmişti. Güneşin davetkar ışınlarına daha fazla kayıtsız kalamayarak hazırlanıp çıkmıştım.
Alt tarafı yalnız sahilde gezecektim. Oldukça normal. Sahilde ilerlerken arkası dönük Ege'yi görünce gözlerimi sinirle kıstım. Ona sorduğumda işi olduğunu söylediği halde kendisi gelmişti.
Kısık bakışlarımla yanına giderken olduğum yerde kaldım. Denizi izliyor gibi görünüyordu evet ama bu sakin yerde çok daha başka düşünceleri var gibiydi.
Düşündüğüm şeye gözlerimi devirerek yanına birkaç adım daha attım. Denize doğru kendinden geçmiş adımlarını gördüğümde şaşkınlıkla gözlerimi araladım. Hipnoz olmuş gibi attığı adımlarla koşarak kolundan tutup hızlıca kendime çevirdim.
İrkilerek gözleri bana döndüğünde bütün öfkemle onu ittim. Kulakları sağır edecek kadar bağırmaya başladığımda duvara bağırıyormuşum kadar tepkisizdi.
''Ne yapıyorsun sen? Ölecek miydin?'' hala tepkisizce bakarken akmaya başlayan göz yaşlarımla hızlıca göğsüne vurmaya başladım. ''Ölecek miydin?'' durmadan bağırırken ağlamam daha da şiddetleniyordu.
Hiç durmadan ona vururken kollarımı tutup yanımda sabitledi. Hala ağlarken kollarını etrafıma sarıp sakinleştirmek istercesine yüzümü göğsüne bastırdı.
Yüzlerimiz karşı karşıya geldiğinde hala öfkeyle ona baktığımı görüp huzursuzca etrafa baktı.
''Yatabilir miyim?'' dizlerimi göstererek sorduğu soruyu şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Kahverengi gözleri oldukça yorgun kumral saçları,yorgunluğunu haykırırcasına dağınıktı.
Gözleriyle yalvarırken tüm sorularımı içime atıp yatmasına izin vardım. Kızarık gözlerine bakarken dolan gözlerime sinirle burnumu çektim.Dizimin üstünde yatarken bakışlarını yüzüme çevirdi.
''Hala mı ağlıyorsun?''
Sorusuna büyük bir şaşkınlıkla baktım. Belki farkında değildi ama canının yanması canımı yakıyordu. Ondan deli gibi kaçarken tutulmuştum işte.
''Ege intihar ediyordun.''
''Etmezdim.'' sinirle ona bakarken hala korkuyla atan kalbim şu an ona çok sinirlenemiyordu. Çünkü kan pompalayan kalbim az önce kendini kaybetme korkusuna tanıklık etmişti.
''Etmezdim ne demek kolundan ben çekmesem...''devam edemeden dudaklarım arasından bir hıçkırık daha kaçtığından dizimden kalkıp yorgun bakışlarını bana çevirdi.
''Aklıma gelmiştin Dolunay o an da. Sen aklıma geldikten sonra ölmem mümkün değildi.''sorgulayarak ona baktığımda saçlarını karıştırıp başını omzuma yasladı. O kadar yorgun duruyordu ki sanki bir yerden destek almasa ayakta duramaz gibiydi.
''Öncelikle intihar düşüncesi aklıma hiç gelmedi. Neden yürüdüm o kadar bilmiyorum ama...''bakışları gözlerimi bulduğunda derin bir nefes alarak devam etti. ''İntihar falan etmeyecektim.''
Başımı yere eğdiğimde çenemden tutup gözlerini gözlerime sabitleyerek devam etti.
''Ayrıca bana bir şey olursa tek duran kalp benimki olmazmış gibi hissediyorum.Ne dersin?'' Belki şu an yalanlamam sonuna kadar inkar etmem gerekiyordu. Ama bugün bile ölebiriz çok geç olmadan konuşun sözünün doğruluğu kalbimi elleri içine almış ve sıkıca sıkmıştı.
Aldığım nefesin yetmediğini hissederken başımla onayladım. ''Kalbin durursa,iki kalp aynı anda durur. Tek fark biri kan pompalamaya devam eder.''
![](https://img.wattpad.com/cover/211131531-288-k533791.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.