Sınavları vermiş üniversitedeki ikinci senemi de geride bırakmıştım. Henüz okul kapanmamıştı ama sınavlarımı verdiğim için sorun yoktu. Sadece taşınma olayları yüzünden geçmediğim bir dersim kalmıştı onu da bütle hallederim diye düşünüyordum.
Annemin heyecanla hazırlığı yemeklere bakarken tebessüm ettim. Ege ve Cengiz amcayla tanışmayı kafasına koymuştu ama babam bunu kendisine bir türlü yediremiyordu. Mutfağa girip hazırlığı gördüğünde kaslarını çatıp anneme baktı. "Ne gerek vardı şimdi bu kadar hazırlığa?"
Annem babamın ters bakışlarına umursamazca bakıp eliyle geçiştiren bir işaret yaptı. "Ne demek ne gerek vardı Ahmet damadımın ailesiyle tanışacağım." babam annemin heyecanına ortak olmayı bırak tezat bir şekilde dururken umursamazca sandalyeye oturdu.
"Sanki tanışmadık daha önce." annem babamın yanına gidip eliyle onu kaldırırken ben gülerek ikisine bakıyordum annem babamı böcek kovar gibi mutfaktan atarken gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Annem bana bakıp göz kırptığında ben de gülerek yanağına bir öpücük kondurdum. "Baban işte turşunu kuracak sanki!" sözlerine güldüğümde annem hafif bir sitemle devam etti. "Senin gibi manyağı alacak birini bulmuş hala söyleniyor." sahte bir sinirle ona bakarken gülüp işine geri döndü.
Annemi bırakıp babamın yanına gittiğimde hala somurtarak televizyon izlediğini gördüm. Odaya girdiğimi görünce televizyonu kapatıp yanına gelmemi işaret etti. Yanına oturduğumda yapacağı konuşmadan hiç memnun olmadığı belliydi. "Bak o çocuk seni üzer,ağlatır maf ederim onu. Hayır sen zaten Mersin'e gittin bunu bırakıp yine nasıl kar-" babam bir şey anlamış gibi gözlerini açtığında merakla ona baktım. "Sen bunu bırakmak için Mersin'e gittin değil mi? Yoksa aklında yoktu öyle bir şey." dudağımı ısırıp babama baktığımda sinirle elini alnına vurdu. "Al işte kızımın şehir değiştirmesine sebep oluyor ben buna nasıl damat diyeyim!" babamın sitemli sesine nereden duyduğunu bilmediğim annem karşılık verdi. "Bu değil Ege!"
"Adı batsın!" babama tedirgince bakarken bu halimi fark edip yüzünü normal bir hale sokmaya çalışarak bana döndü. "Neyse madem sen affettin,gerçi bunu tekrar düşünmeni tavsiye ediyorum, çekeceğiz ne yapalım." bu haline gülerken kolunun altındaki yerimi almıştım bile.
"Baba neden ablamı daha çok seviyorsun gibi hissediyorum." babam duruşunu bozmadan sırıttı. "Çünkü ablanı daha çok seviyorum." babamın dalga geçtiğini hepimiz bildiğimiz için sırıttım. Demir gözlerini kıstığında babam ellerini ona doğru uzattı. "Gel buraya eşek sıpası gel!" Demir gülerek babamın diğer kolunun altına girdiğinde annem elinde oklavayla salona girdi. "Şu hallere bakın! Dağılın çabuk, çabuk!" Demir ve ben hızla kalkarken babam yerinde kıpırdamadı. "Onlar için hazırlık yapacak değilim herhalde!" annem bıkkın bir şekilde babamı bakıp elini gelişi güzel salladı. "Sen sorun çıkarma yeter." hepimiz ona gülerken babam ciddi yüzünü bozuyordu.
Odama geçip telefonumu elime aldığımda Ege'nin stresli olduğunu düşünerek telefonu elime aldım. Adının üstüne basıp onu aradığımda telefon uzun bir süre çaldı. Sonunda hızlı nefes alış verişlerle telefonu açtığında hafifçe kaşlarımı çattım. "İyi misin?"
"Evet evet telefon odamda kalmış da son anda duydum." görüyormuş gibi başımı salladığımda bundan vazgeçip yatağımın üzerine oturdum. "Nasıl hissediyorsun?" derin bir nefes aldığını durup sırıttım. "İyi olacağım." cevabına gülüp annemin beni çağırmasıyla vedalaşıp telefonu kapattık. Yanına gittiğimde Ece'nin geldiğini görüp mutlulukla ona sarıldım. Benden ayrılıp göz ucuyla babama bakarak sırıttı. "Misafirleri en heyecanlı bekleyen kişi Ahmet amca sanırım." babam bıkkınca bakıp cevapladı. "Ne demezsin çok heyecanlıyım." Ece gülüp babamın yanına giderken ben anneme yardım etmeye başladım. İkisinin konuşması kulağıma gelirken dinlemeye başladım. "Sen de bu çocuk gibi birini bulmadın di mi Ece? Sen akıllı birisin benim kıza da akıl ver de bıraksın o çocuğu." babamın laflarına gülerken Ece'nin daha fenasıyla sevgili olduğunu mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.