Başka başka kurgular, yeni yeni heyecanlar!!
^^^^^^^^^^^^^^^
Alarmın yüksek sesi odayı inletmeye başladığında yerimde aniden sıçradım, kahverengi gözlerimi açabildiğim kadar açıp etrafı süzdüğümde Yonca'yı yerde görmeyi beklemiyordum.
"Eyvah! Geç kalacağız, geç kalacağız!" Yerde debelenmeye devam ederken yastığı kaldırarak kafamı altına soktum ve uyumaya devam ettim. "Berre kalk!" Sessiz kaldığımda üstümdeki yastığı aldı ve sertçe kafama vurdu. "Ya bugün en yakın arkadaşını istemeye gelecekler, sen hala uyku peşindesin!"
Sabah saati demeden cırlamaya özenle devam eden azmine hayran kalarak az önce kafama fırlattığı yastığı alıp ona fırlattım, çatılan kaşlarıyla bana baktığında "Ödeştik!" dedim ve yataktan çıktım.Yonca'yı odada bırakarak aşağıya indiğimde salonda oturan babamla Ferit Amca'yı gördüm, "Günaydın!" İkisi de sıcak gülümsemelerini yüzüne yerleştirdiğinde yanlarına giderek ikisinin de yanağına birer öpücük kondurdum, mutfaktan Nermin Teyze ile annemin koşuşturma seslerini duyduğumda oraya doğru yöneldim. "Günaydın Hanımlar!"
"Berre, nerede o Yonca? Hala uyanmadı mı?" Fırındaki tepsiyi dikkatle çıkartarak masaya koydu. "Sanki beni istemeye gelecekler!"
Nermin Teyze'nin bu haline gülerken annemin fırçasına yakalandım. "Sen çok gülme de, gel buraya yardım et!"Nermin Teyze ve annem çocukluk arkadaşıydı, aynı zamanda babam ile Ferit Amca'da öyleydi. Küçüklükten beri hiç ayrılmayan çok sıkı dostlardı. Ferit Amca ve Nermin Teyze tanıştıklarında onlar sayesinde annem ile babamda tanışmıştı, ilerleyen zamanlarda birbirlerine aşık olup evlendiklerinde de hiç kopmadıkları için bizde Yonca ile birlikte büyümüştük.
Dört kişilik ailelerine bizde eklenip altı kişilik koca bir aile olmuştuk. Üniversite zamanımızda Yonca staj için bir şirkete iş görüşmesine gitmiş ve orada Emir ile tanışmıştı, Emir Mardin'li bir aşiretin oğluydu. Geçen sene üniversiteden mezun olduğumuzda Emir, Yonca'ya evlilik teklifi etmişti ama biz Ferit Amca'yı bu duruma bir senede anca ikna edebildiğimiz için birbirlerine yeni kavuşacaklardı.
"Berre git bizim evde ne kadar fincan varsa topla getir!" Kafamı sallayarak annemin cebindeki anahtarı aldım ve evden çıktım.
İzmir'de yaşıyorduk, aynı zamanda komşuyduk. Bir site içinde yan yana bulunan evlerde kalıyorduk, dışardan iki katlı heybetli duran evlerimiz aslında içine girince mütevazi ve küçüktü.Annemin dediğini hızlıca halledip üzerimi değiştirdiğimde tekrar diğer eve geçtim, Yonca hazırlanana kadar mutfakta annemlere yardım etmiştim.
Nihayet hazırlandığında evin yakınlarındaki kuaföre geldik, Yonca her şeyin abartısını yaptırırken ben sadelikten yanaydım. Kahverengi saçlarıma düz ve sıkı bir at kuyruğu yaptırdım. Yüzümün solgunluğunu fondöten ile kapattıktan sonra göz makyajı olarak sadece eyeliner tercih ettim, koyu ve mat bir kırmızı ruj ile de makyajımı tamamlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar
Teen FictionKapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde gülümseyerek içeriye girdim, karanlık evde yürümeye başladığımda "Kimse yok galiba..." diyerek ona döndüm. Döner dönmez dudakları dudaklarıma kapandı, elleri belimdeki yerini bulduğunda beklemeden arkamdaki duv...