Fantazine Kurban Einstein!?

12.7K 386 106
                                    

Ders matematik, konu ise yine her zamankinden farklıydı! Sayın çok bilmiş hocamız Einstein'a değinmişti. O küçük boyuyla, boyundan büyük işlere karışmaya bayılırdı. Neymiş efendim? Einstein, iyilik için çalışmamış. Eee hocam? O yüzden bilim adamı sayılmazmış. Hassss. Ne sayılır peki, ha? Aklım almıyordu, bu kadar cahil adamı nasıl öğretmen diye karşımıza koyuyorlar... Eğitim sisteminden dertliyiz en iyisi teğet geçelim.

Sınıftaki tantana beni eğlendiriyordu aslında. İçimden de o iğrenç espriyi geçirmeden edemiyordum. Atomun olayım parçalaaa beni Einstein!!! Harbiden ama ne fantazi ya. Newton'un kafaya elma düşer yerçekimini bulur, İbni Sina ölümsüzlük için uğraşıp durur.. Bu konuda Kaan'ın fikrini istemeden almıştım; "Ya oğlum saçlarından bile anlaşılır yerçekimi derdi.!" Sınıfımızın gözde öğrencilerinden biri olmakla beraber en ibne öğrencilerinden de biriydi! Hocaları göt etmeye bayılırdı. Tabi bu öyle 3-5 minik esprilerle değil. Kütüphanelerde sabahladığını bilirim piçin! Ben onu uzaktan izlerdim hep. Piç ama yakısıklı, ukala ama seksi, itici hayır ya çekici... Kendimle bile anlaşamıyordum bu konuda. Aslında ona karşı kıskançlık mı duyuyorum, nefret mi ediyorum yoksa hoşlanıyor muyum? Hiç bilemedim! Emin olduğum tek şey katıksız ibne olmasaydı.

Saçlarımla oynamaya bayılırdım, derste herkesten kopmuş şekilde saçlarımla oynayıp hayallere dalıyordum. Bu şekilde bu zırvalıklardan da uzak kalıyordum. Derken, Kısa Fikri bana seslendi; Ediz oğlum sen bu konuda ne düşünüyorsun? "Ebenin .mını hocam, daha başka düşündüğüm şeylerde var aslında ama iç sesim böbreklerimden utanıyor!".. Tam ne söyleyeceğimi düşünürken o kurtarıcıyı duydum. Hayır, Kaan değildi, hızır acil de değil, zildi bu zil!! Kurtarıcımdı.. Lakin derse başlangıç zillerinden de oldum olası nefret etmişimdir. Herkes ite, kaka çıkarken. Ben cool, cool bunları izleyip, yandan gülümsüyordum. Hepimiz çıkcaz amk, burda kalmıyorum ben yavaş yavaş sırayla çıkın! Neyse ki boşaldı sınıf bende boşalmıştım! Sinir olarak yani. Salına salına yürürken kimi göreyim!!! Bayan Azıcık Daha Dayan'dı bu! Kısa Fikri'nin biricik eşiydi kendisi. Bizim gibi karısıda pek tınlamazdı onu aslında.

Birgün sınıfça tiyatroya gitmiştik. O zaman Bayan Azıcık Daha Dayan'da gelmişti. Biz hep ona Azıcık Daha Dayan derdik. Bu adamla uğraşmak zor olsa gerek diye düşürdük. Meğersem bizim hoca tam bir kılıbıkmış. Tiyatro günü karısının çantasını tutarken yanlışlıkla yere düşürmüştü. Kıyamet işte o zaman koptu! İsrafilin düdüğünü dahi duydum derken, arabanın kornası olduğunu idrak etmem geç olmadı. Az daha geçmişle bağlantı kurmalıyım sanırım..

Bu arada Kaan ibnesini arar oldu gözlerim. Hayallerimden arta kalan kısımda Kaan'ı düşünürdüm yani hobiydi bu benim için. Başka yoldan mı gitti acaba, nerde bu çocuk diye endişelenmeye bile başlamıştım ki, ne göreyim!

Gay mi, zönk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin