Üstümde hakimiyetini kurmaya çalışırken karşımdaki adam bense ona bu başarıyı kendi ellerimle vericek değildim. Ben asiydim! Ben siyahtım! Hiçbir zorlukta pes etmezdim.Şimdi karşımda duran bu dört adama asla boyun eğmezdim.
Ağzımı açmış onu laflarımla susturup bana yedirmeye çalıştığı lafları bu sefer ben ona yediricekken kolumdan tutulup çekildim. Burnuna amber,tütün ve odun kokusu dolarken kolumdan tutup çeken kişinin yabancı olduğunu anladım. Ciğerlerim bu kokuya açmış gibi kocaman bir soluk göndermemi beklerken onlara ihanet edip nefes bile almayı reddettim.
"Tamam Liam sus!" Yabancı gövdesini önüme siper ederken Liama karşı duruyordu. Heybetli vücudu önümde bir bariyer görevi görüyorken karşımdaki adamı bile göremiyordum. Yabancının sesiyle karşımdaki adamın da ismini öğrenmiştim.
İvan. Etham. Liam geriye yabancının ismini öğrenmeye gelmişti sıra. Bu dörtlüden de nefret ediyordum. Her ne kadar içlerinde İvan ve Etham iyi dursada beni kaçıranlara güvenicek kadar salak değildim!
"Sen bu salak kızı mı koruyosun?"
"Kimseyi korumuyorum haddini bil! Rütbem senden üstün hiçbiriniz bana karşı gelemezsiniz."
"Eğer işimizi batırmaya çalışıyorsan karşı çıkarım Levın! Şu kız için bizi karşına alma."
Levın! İsmi buydu. Vay canına
Gözlerimi ismini yeni öğrendiğim Levına çıkardım. Ellerini yumruk yapmış sıkıyodu. Çenesindeyse bir kaç kemik seğirmişti. Damarları da kendini belli etmeye başladığında tam bir katil gibi durmaya başladı karşımda. Düşündüm de Levını hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Sanırım ondan korkmama sebebimde buydu.
"Levın noldu kimseye gönlünü vermeyen nefretle dolu o adama. Şehrinde böyleydin demi? İhtişamından herkez korkardı kimse sana karşı çıkamazdı çünkü bilirlerdi ki onları anında oracıkta öldürürdün. Ya kızlar? Sana hayran oldukları halde terslemenden dolayı yanına bile yaklaşamazlardı. Söylesene noldu o adama?" Liam bize doğru adım atıp Levının etrafında adımlamaya başladı. Levının içine zehrini akıtıyordu.
Bense hala duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Geldiğin şehir. Hangi şehirden gelmişlerdi ki?
Peki ya Levının cani bir katil olması. Ona karşı gelen herkezi öldürüyormuş. Sandığımdan da kötü çıkmıştı!
Yanımda duran Levına iğrenen bakışlarımı attım ve bir kaç adım atıp yanından uzaklaştım. Nereye düşmüştüm ben böyle? Bu katiller bizden ne istiyordu? Kafamdaki soru ve düşünceler birbirine girip savaş çıkardığında beynimin ağrımaya başladığını hissettim. Buradan kurtulmalıydım.
Levın çevik bir hareketle Liamı tutup duvara savurdu. "Haddini bil! Benim kimseyi koruduğum yok. Sen kendin diyosun demi herkez benden korkar sende kork Liam ecelin olmayım!" Levın sert bir yumruğu Liama geçirdiğinde aynı şekilde Liam da ona karşılık verdi.
Yalandan bir kahkahayı ortaya koyan Liam en sonunda keskin gözlerle Levına bakıp çenesini dikleştirdi "o biraz zor paşam. Bu görev için bana ihtiyacın var ama olmasaydı da emin ol o iş o kadar kolay olmazdı." Bu sefer tekrar Liam yabancıya yumruk atmaya çalıştığında. Çeviklikle savuşturdu bu hareketi. Ardından kendi bir yumruk salladı ona.
"Dikkat et....dikkat et Levın sen onun eceli olmaya çalışırken o senin ecelin olmasın!" Levın onu yere düşürüp tekmelerken Liam kahkaha atıyordu. Sonunda kahkahası acı dolu bir inlemeye dönüşürken yüzünü kan kaplamıştı. Levın keskin bakışlarını bana dikip bana doğru adımlamaya başladığında bir iki adım geriledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERİDA~AY'IN KALBİ
Science FictionMerida ay tozundan yaratılmış bir melek onunsa aşık olduğu adam Levın. Bu iki melek kalplerindeki aşkı öldürebilecek midir? Yoksa onların etrafını saran yıkımın altındaki enkaz mı olucaklardır? birbirlerine kati surette haram kılınan Merida ve Levın...