8.BÖLÜM-UÇURUM

59 8 5
                                    

Gözlerim kapalı halde bir cümle veya bir darbe beklerken aksine ikiside olmadı. Gözlerimin birini açıp etrafı kolaçanettim. Levın hala uyuyordu. Yakalanmamıştım. Rahat bir nefesi koyverirken gözlerimi tamamen açtım. Biran önce bu odadan çıkıp gitmem gerekiyordu bu yüzden elimi tekrar çekmeye çalıştığımda Levın gene izin vermedi. Bide bu çıktı başıma! Bir insan uykudayken başka bir insanın elini niye tutar ki!

Levın kesik kesik nefesler almaya başladığında dikkatimi çekmişti kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Alnından terler süzülüyordu canı yanıyormuş gibi kesik kesik nefesler almaya başladığında ona baktım. Noluyordu bu adama şimdi?

Elimi çekmek için tekrar bakışlarımı elime çevirdim. Uyanamadan bir an önce bu odadan çıkıp gitmeliydim.

Bu sefer de Levının eli dikkatimi çekti. Benim elimle temas eden yüzeyi kızarmıştı biraz daha dursa moraracaktı sanki. Gerçekten noluyordu bu adama? Bu olanlar da neydi şimdi? Bunlar ne tür varlıklardı? Acilen bu evden çıkmalıydım.

Levın canının yandığı bariz bir şekilde ortada olan acı dolu inleme tarzı sesler çıkarıyordu. Sesi bazen inleme tarzı bazen se boğuk çıkıyordu, aynı zamanda da boncuk boncuk terler akıtıyordu. İyi miydi bu adam? Sanırım canı acıyordu.

O günkü hali gözümün önüne geldiğinde o günü anımsadım. Yanağım onun yanağına dediğinde de böyle olmuştu. Aynı bu şekilde kızarmıştı o zaman da mı böyle canı yanmıştı? Ne yani bana deyince acı mı çekiyordu? Yok daha neler. Benim kendi kuruntularım kesin. Tamamen tesadüf evet evet kesin öyle.

Kafamı iki yana sallayıp elimi çekmeye başladım. Bu odada bu kadar durduğum yeterdi.Elimi ne kadar çekmeye çalışsam da fayda etmiyordu elimi bir türlü bırakmıyordu bu adam. En son olarak sert bir şekilde çektiğimde elimi tutup yüzünün yanına götürdü. Bu adam cidden rüyasında neler yapıyordu böyle?

Elimi dudaklarına götürüp avuç içime bir öpücüğü bahşettiğinde gözlerim kocaman açılırken kalbim tekledi. Avucuma sakallarının batmasından ötürü hafif kaşınma olurken kendime kızdım. Allah aşkına noluyordu bu gün bana böyle?

Levın hala kesik kesik nefesler alıp inlerken bu sefer dudakları kızarmıştı. Bana dokundukça teni kavruluyo muydu?

Hadi ama birinin durduk yere kaşı patlar, birinin teni kavrulur ben nereye düşmüştüm böyle. Ağzım bir el tarafından kapatılıp hızlı bir şekilde geri çekildiğimde debellenmeye başladım. Yakalanmıştım iste!

"Sessiz ol. Eğer onu uyandırırsan hiç iyi olmaz asi. Seni kurtarıyorum benim İvan."

İvan sessiz bir şekilde kulağıma fısıldadığında daha yeniki korku halimden çıkıp debellenmeyi bıraktım. Derin bir nefesi ciğerlerime gönderirken Levının kokusuyka gene bayram ettiler ama şuan buna takılmadım daha büyük sorunlarım vardı.

İvan beni bırakıp sessiz ol işareti yaptıktan sonra Levına yönelip cebinden anahtarı bir çırpıda aldı. Ben sabahtan beri uğraşıyordum alamamıştım bu adam anında nasıl becermişti hayret doğrusu. Gözlerim tekrar Levına kaydığında tekrardan normal nefesler almaya başladığını farkettim. Elindeki ve dudağındaki kızarıklık da biraz geçmişti. Tenim ona değmediğinden olmalı normale dönüyordu ya da gene benim kuruntularımdan birtanesiydi.

İvan elimden tutup odadan çıkardı beni. Kapının orada bekleyen Ada İvanı gördüğünde beklemiyor olmalı ki gözleri kocaman açıldı. O da en az benim kadar şaşkındı. Beni merdivenlere doğru yönelttiğinde Adaya da peşimizden gelmesini söyledi. Alt kata indiğimizde napmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.

Elimi bırakıp kapının kilidini açtığında gülerek bana baktı. "Git hadi." Kaşlarımı çattığımda cidden bunu beklemiyordum. "Nasıl?"

MERİDA~AY'IN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin