Can You See It?!?!?

393 29 8
                                    

1 GÜN SONRA..HARRY'den:

Evde bir oraya bir buraya boş adımlarım bir türlü durmuyordu. Kimberly hastanede acı çektiğinden ve fazla ağrısı olduğundan sadece hafif bir ilaç vermişlerdi ve bu sayede eve getirme işimiz kolaylaşmıştı. Fakat bu ufak çaplı iğne bile saatlerdir uyumasına yol açmıştı. Tam üç saattir uyanmıyordu.

Eve geldiğimizden beri çocuklar bendeydi. Benim gibi herkes merak içindeydi. Tanrım bu nasıl büyük hatalar...

Hastanede konuşulanlar sadece Zayn ve benim haberdarımdaydı. Zehirli iğne olayını diğerleri bilse gereksiz tavır yapacağından söylememiştik. Lanet olsun biz de telaş etmiyor değildik! Ama her şeyin en doğrusunu öğrenmek için sadece Kimberly'nin uyanması gerekiyordu. İyice dinlenmiş olmasına rağmen konuşup konuşmayacağından tereddüt ediyordum.

Koridorda ilerlediğimde her odaya doğru attığım adım kokusunu biraz daha hissetmeme neden oluyordu. Onu seviyordum ve bunca zamanda çok özlemiştim.

Sonunda bir türlü bitmek bilmeyen koridoru aşıp odaya ulaştım. Kapıdan içeri girdiğimde görmeye alışık olmadığım,hiçte olmayacağım manzarayla karşılaştım. Her sabah mızmızlanarak uyanan Kimber,şu an koca yatağımızda hareketsiz yatıyordu. Birden zihnime gözlerinin mavi ışıltısı geldiğinde irkildim. Beklemeden içeri girdim ve ayakucuna oturdum. Yatağın çökmesiyle kıpırdandı. Ama hala uyuyordu.

"Harry afedersin ama gitmemiz gerek,işleri mazeretlerimizle bayağı salladık."

Liam ayağı ağır hareketle kalktığında ben de kalktım. "Bende bunu söyleyecektim."
Dedikten sonra parmak uçlarımda yükseldim ve geri indim.

"Neyi?"

"Kimber ile yalnız kalmaya ihtiyacım var."

Niall gülümsedikten sonra Louis koluna vurdu ve gitmeleri gerektiğini belirtti. Hepsi ayağı kalkmış kapıdan çıkarken Zayn biraz bekledi.

Hepsinin merdivenden indiğini belirten adım sesleri geliyordu. Zayn bir süre daha sesi dinleyip gittiklerine emin olunca yanıma geldi ve kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Bu her neyse,bulup çözeceğiz dostum."

Başımı aşağı yukarı sallayıp kısa kestim. Uzatmayı isterdim ama onu bu işe karıştırmayacaktım. Habersiz bir zamanda kendim gidecek,ve o pislik her kimse kendi ellerimle parçalayaktım.

Zayn de uzaklaşıp kapıdan çıktı ve aşağıya yöneldi. Bir kez Kimber'a baktım ve hala derin bir uykuda olduğunu farkettiğimde Zayn'in arkasından aşağıya indim. Çocuklar kapıda tek tek ayakkabılarını giyiyordu. Hepsi halledince dar alandan kendilerini kurtarıp dışarı çıktılar,bende dışarı adımlayıp kollarımı göğüsümde birleştirdim ve dış kapıya abanarak destek aldım.

"Harry." Niall'ın seslenişi ardından ona bakarken diğerleri arabalarına yerleşiyordu. Başımı noldu anlamında sallayıp kaşımı havalandırdım.

"Ona iyi bak dostum" bir an duraksayıp yalandan gülümsedim ve çimenleri izlerken başımı salladım. Konuşmak istemiyordum çünkü canımı yakıyordu. Eğer kötü şeyler,daha kötü şeyler duysaydım doktordan ne olurdu?

Ölecek... Öleceğim... Göremeyecek... İntihar edeceğim...

Gerçi söyledikleri zaten yeterince kötü şeylerdi. Şu an o şerefsizi bulup ağzını yüzünü dağatırdım. Ama Kimberly benimleydi. Yanlız kalmaması gereken tek kişi oydu.

Gitmelerini izledikten sonra bahçede olan araba kalabalığı azalmıştı. Ama hala iki araba vardı. Benim arabam. Ve... Kimberly'nin ki. Ona kendim öğretecektim. Tanrım ne olurdu görseydi?

You're Mine//h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin