Resident Medicine

352 30 32
                                    

Sözlerim ardından Zayn duraksadı ve sırıtıp beni doğrulamamaya çalıştı."ne yani karınca falan mı öldürdün?" Homurdanıp en ciddi şekilde ifademi bozmadan cevap verdim. "Hayır Zayn,ben bir kızı öldürdüm." "Ne demek bir kızı öldürdüm!"

Bağartısı ardına ağzını elimle kapatıp fısıldarcasına kısık bir sesle sinirimi yansıttım. "Biraz daha bağırsaydın Zayn... Belki içerdekiler duymamıştır." Gözlerimi devirdim ve devam ettim. "Ciddiyim Zayn. Hiç olmadığı kadar hemde..." Yüzündeki ifadesi birden düşüp anlama çabalarına dönüştü. "N-nerede?" Yerimde kıpırdandım ve oflayarak cevap verdim. "Yoğun bakım..." Kaşlarını gözleriyle birleştirmek istercesine anlamsız çatıp,cebinde olan ellerini dışarı çıkarttı. "Öldüğünü söylemiştin?"

"Zaten ölü..."

Zayn bu kez kolumdan tuttu ve arka bahçeden çıkarken peşinden gelmemi sağladı. Bahçe kapısını aralayıp dış sokağa çıktık ve sonuda duraksadık. "Neler oluyor Harry?" Son kez sıkıntılıca ofladım ve derin bir nefes alıp cevap verdim. "Nereden başlamam gerekiyor?" Anında yanıtladı. "En baştan."

"Ben.. Uçakta içecek almak için mutfağa gitmiştim. Daha sonra bir hostes gelip ne istediğimi sordu. Daha sonra bana iki tane içecek getirdi. Ama öyle yakın davranıyordu ki... Zaten çok geçmeden bu fırsatı uçağın sarsılmasıyla yanıma sendeleyip dudağıma atılarak değerlendirdi. O sırada Kimberly görmüş. Lanet olsun ki yerinden kalkmış. Her şeyi yanlış anladı Zayn... Gözlerinden yaşlar süzülürken bana lanetler okudu. Daha sonra tuvalete girdi ve Alaska'ya ulaşana dek çıkmadı. En sonunda ne kadar ısrar etsemde geldiğimiz üzre çıktı. Beni dinlemediğinden sinirlenmiştim. Yüzüne bakmayıp umursamamazlıktan gelmiştim. Bu sebeple onu beklemeden uçaktan inmiştim. Ama dakikalarca beklememin ardından gelmemişti. Lanet olsun ki onu orda tek bırakmıştım!" Yutkunmamla duraksadım. Bundan hoşnut olmayınca Zayn atıldı. "Sonra!"

"Kimberly'yi o sarışın hostes b-bıçakladı! " Zayn gözlerini irileştirdi. "B-bunu nereden biliyorsun?"

"Uçağa girdiğimde Kimberly yoktu. Asıl sorun olmaması değil,telefonunun yerde olmasıydı. Hostes onun adını söylemediğim halde biliyordu ve beni görünce hep tedirgin oluyordu. 2.koridorda başka bir hostes yeri siliyordu."

"Ee bu normal değil mi?"

"Sözümü kesme Zayn! Sorun olan yerde temizlediği şey kana benzer renkte içecek değildi. Kandı. Oraya adımladığım an kıpırdanmaya başlamıştı ve yüzü de bembeyazdı. Kimse vişne suyu veya şarap silerken korkmaz..."

"Harry o kadar kabataslak anlatıyorsun ki. Sikeyim senin yaptığın işi! Kızı öldürdüğünü söyleyeceksin..."

"Niall ile Kimber uçağa bindiklerinde hastaneye geri döndüm. Kimberly'nin telefonunu unutmuştum. Döndüğümde hostes doktorla konuşuyordu. Dinlemeye çalışsamda ne konuştuklarını öğrenemedim. Hostes Kimberly'nin yoğun bakım odasına girdiğinde bende arkasından girdim. Yavaşça hareket ederken telefonu tam alacağı sırada masada şırıngayı boğazına sapladım. Gerisi yok. Öleceğini tahmin etmemiştim lanet olası! Bu kadar kolay ölmesini istemiyordum. Adımı nereden bildiğini öğrenmeliydim. Tanrım..."

Zayn yerinde kıpırdandı ve boğazını temizleyip devamını getirdi. O da en az benim gibi tedirgindi. "Başka kimin haberi var?"

Gözlerimi diktim. "Kimse."

Anlık gözlerini kapattı ve açıp fısıldadı. "Bundan kimseye bahsetme."

"Tanrı aşkına,bu durumda nasıl söyleyebilirim ki.."

***

"Kimberly lütfen sadece bir kaşık ye.."

Louis'in ısrarları hiç bir işe yaramıyordu. Tekrar tekrar farklı yemeklerle Kimberly'ye sıra sıra yemek yedirmeye çalışıyorduk. Fakat hiç bir şey yemiyordu. En sonunda dayanamayıp patlayan Niall oldu. Ne kadar komik olmaya çabalasada dağınık ses tonu buna engel oluyordu.

You're Mine//h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin