Bölüm için önerilen şarkılar;
Katy Perry-This is how we do
Rita Ora,Iggy Azalea-Black Widow
KIMBERLY'den;
Neler olduğunu soracağım sırada telefondan ard arda gelen,kapanmasını doğrulayan 'dıt' sesi sonrası kapattım ve yatağın üzerine telefonumu fırlattım.
HARRY'den;
Kimber ile konuşmamız ardından telefonu kapattım ve sadece bu gün için giymiş olduğum kumaş siyah pantolonun cebine tıkıştırdım. Ben pudra rengi gömleğin yakasını açık bırakmayı planlarken,Zayn boynuma kadar düğmelemiş,üstüne üstlük siyah bir papyon ile siyah ceketi üstüme geçirmişti.
Ama bu gün için katlanmalıydım. Kimberly için...
Heyecandan bir oraya bir buraya yürüyüp dururken Niall en sonunda beni durdurdu. "Olum bir sakin ol. Gören evleniyor zanneder...." Sözleri ardından duraksadım ve ciddiyetle düşünmeye başladım. Ben... Ben evlilik işini çoktan unutmuştum. Tanrım! Acaba bugün o işi de halletmeli miydim. Of,ne yapacağım ben.
"Niall yüzük var mı?"
"Ne diyorsun be... Ne yüzüğü?"
"Niall yüzük lazım bana."
"Harry yüzüğü ne yapacaksın böyle iyisin." Derin bir of çekip devam ettim."gerizekalı benim için değil" sanki lafı geçiştirmek ister gibi başını sallayarak yere baktı.
"Biliyorumda Harry. Sence bugün doğru mu?" Kaşlarımı çattım. "Nasıl yani?"
"Şöyle ki,mutlu geçireceği günün sorunda ya istemediği bir şey olup moreli bozulursa?" Anlamamış gibi yüzümü buruşturdum. "Ne yani sence benimle evlenmek istemiyor mu?"
Soruma yanıt vereceği sırada Liam koşarak geldi. Ama öyle zor koşuyordu ki.. Çünkü hepimiz aynı kıyafetleri giymiştik. Sırf Kimber'ın hepimizin birlikte seçtiği şu elbisesine uymak için.... Kumaş pantolonla daha üç saat geçirdiğim halde acayip rahatsızdım.
"Hadi hadi hadii! Saklanın geliyor."
KIMBERLY'den;
Sam beni bir yerde indirince öylece kalakaldım. Çünkü bıraktığı yer ne bir restorant,ne bir cafe. Hiç bir yer değildi. Dıştan bordo boyayla kaplanmış isimsiz bir yerdi. Ama buraya girmemi söylemişti.
Kapıya yürüyüp derin bir nefes aldıktan sonra yavaşça açtım. İçeri bir kaç titrek adım attıktan sonra her yerin karanlık olduğunu farkettim. "K-kimse yok mu? Harry.."
Olduğum yerde kalınca birden duyduğum ses sıçramamı sağladı. "İyi Ki Doğdun KIMBERLYYYY!" Korkumu yitirip yerine gülümsememi takındım. Bugün benim doğum günümdü... Tabii ya. Ben bile hatırlamıyordum. Da.. Bunlar nereden biliyordu.
Karşımda dört kişi duruyordu. Birbirinden tatlı dört çocuk. Evet onlar çocuktu. Beni o kadar güldürüyorlardı ki... Hepsinin kıyafeti aynıydı.
Bir hareket sergilemem gerekirken ben iyice yerime çakıldım ve dolan gözlerimi gizledim. O sırada Niall söylendi. "Hadi ama Kimberlyy. Yapma lütfen.. Bak o kadar hazırlandık. Bugün senin günün neşelen biraz.
Daha gözlerimden akmak için siper alan yaşları geri gönderdim ve yerden,bakışlarımı onlara çevirdim. En sonunda yanlarına gitmeyi akıl edip ilerledim ve ilk önce Niall'a sıkı sıkı sarıldım. Daha sonra sırasıyla diğerlerine sarıldım.
"Teşekkür ederim.. Her şey için. Şey... Harry.. Nerede?" Soruma cevap yerine Zayn sitemlice konuştu. "Hadi amaa.. Biz neyine yetmiyoruz. Hem o koca bir kas yığını.. Neyini seviyorsun?" Utançla başımı eğdim ve öylece bekledim. Böyle bir soru sormam garip gelmişti,haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Mine//h.s
FanfictionHayattan bir tat alamadığında,bazen kendini bir boşluğa bırakmak istersin ama sonra ne olacağını düşünmezsin... Ben kendime yapılmadık işkence bırakmadım ama hiç bir zamanda ölüp kurtulamadım. Tam veda edecektim hayata ki,karşıma o çıktı...HARRY... ...