KIMBERLY'DEN;
Sanki yediklerim boğazımda kalmış gibi öksürmeye başladım. Ağlamaklı yüzüm o anda solmuş iki saniye önceki halimden eser kalmamıştı. Sertçe yutkundum ve beyim fırtınası yapmaya başladım. O kadar hızlı düşünüyordum ki...
Hızlı konuşmasını bir kaç saniye hızlıca kendime yedirmeye başladım. O ise hala sırıtarak bakıyordu. Ama normal değil,pis pis sırıtıyordu. Ve o kadar karmaşanın ardından yine sinirimi bozuyordu.
Pek başaramasamda derin nefes aldım. Cevap bekliyordu ve hala sinir bozucu bakış atıyordu. Hava karanlıktı ve gecenin bilmem kaçıydı ama bu karanlıkta bile mavileriyle ciddi anlamda sinir bozucu bir bakış atıyordu.
"Gerçekten mi?" Diyebildim saniyeler sonra. Salak ben. Neden öyle dediğimi bilmiyordum ama aşırı saçma bir şey sormuştum.
Alaycı bakışlarına devam ederek ekledi. "Sevme konusunu diyorsan onu kendine sormal-"
"Hayır!!" Kaşlarını çattı.
"Sevmiyorum Niall. Ayrıca orayla ilgi bir şey söylemedim! Kelly diyorum.. gerçekten Scott'ın karısı mı?"
Sırıtışını gülümsemeye çevirdi ve ellerini cebine tıkıp parmak uçlarında yükselerek tatlı ifadeyle kafa salladı.
"Peki Scott yerine neden o ilgileniyor??"
Kaşlarını anlamamışçasına çattı. "O ??"
Gözlerimi devirdim. "O işte..."
Yüzüne rahat bir ifade takındı. "Heee Harry...""Efendim dostum!"
HARRY'DEN;
Scott'ın yanında ona bakıyordum. Bugün daha iyi görünüyordu ama hala bitkindi. Çocuklar beni sattığından beri canım sıkılıyordu. Bir aksiyon olmadığından değil... beni ona tercih ettikleri için.
Masanın üzerinde duran hapı aldım ve demin doldurduğum suyu kaptığım gibi Scott'ın yanına gittim. "Hey kardeş! Halimize bak ben sana bakıyordum ulan düne kadar.. şimdi gelmiş bana doktorluk taslıyorsun." Sözleri üzre sırıttım ve içmesini bekledim. Daha sonra yattığı yatakta yanına yayıldım.
"Onu bunu geçte amcamıyım lan ben şimdi..." bakışlarımı vayy bee havasına çevirip ikize döndüm. "Sende babasın hee.."
Ufak kahkaha attığında ekledim. "Geçen sene beni aradığında ve acil olduğunu söylediğinde bayağı korkmuştum. Amca olduğumu söylememiştin... Apar topar geldiğimde ise şoka uğramıştım. Ne günlerdi be.."Gülümsedikten sonra yüzünü ciddileştirdi. "Bir şey soracağım ama cevabını kısaltmadan ve doğru düzgün ver." "Tamam."
"Kimberly ile ne oldu?"
Vücudumu dikleştirdim ve derin bir nefes alıp durakladım. Olayları anlatmak istemiyordum çünkü amacım unutmaktı. Tekrar tekrar anlatıp hatırlamak değil..
Ofladım ve ekledim. "Bu konulara girmesek olmaz mı?" "Tamam demeyecektin o zaman..." cevabını verdi ve güldü. Sonra uzatmadan zor da olsa anlattım.
"Kavgalar diyelim... bir kaç olaydan sonra kendi evi terk etti... o kadar sinirlenmiştim ki o an pişmanlık duymadım. Bir kaç gün geçmişti ve kalacak yeri olmadığını bildiğimden aramaya kalkıştım. O gün pişmandım. Ama sonra yerini buldum. Ufak bir ev tutmuşlardı bir kızla ve adına kadar öğrenmiştim. Elly-Emily... öyle bir şeydi. Sonra mutlu olduğunu öğrendim çünkü iki kız kalmıyorlardı. Yanlarında bir erkek vardı. O da Paul."
"Nerden biliyorsun??"
"Cafe den öğrendim. Hepsi orda çalışıyor. Tesadüf oldu onları anlatamam işte.. mutlular. Her gün cafe de sarmaş dolaş gülüşmeler falan. O yüzden artık umrumda değil. Ee oldu mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Mine//h.s
FanficHayattan bir tat alamadığında,bazen kendini bir boşluğa bırakmak istersin ama sonra ne olacağını düşünmezsin... Ben kendime yapılmadık işkence bırakmadım ama hiç bir zamanda ölüp kurtulamadım. Tam veda edecektim hayata ki,karşıma o çıktı...HARRY... ...