1 Hafta Sonra...
"Tanrım! Harry bu harika."
Ona sıkı sıkı sarıldıktan sonra tekrar baktım. Mükemmeldi... Hatta daha da ötesiydi..
"Beğendiğine sevindim bebeğim. Tam bir haftadır arka bahçede olduğunu bile farketmedin." Gülümsedikten sonra bir kez daha inceledim. Daha sonra birden yüzümü buruşturup yıkılmışçasına bekledim.
"Ne oldu?" Tedirgince sorduğunda bir cevap verme gereği duydum. "Şey,benim ehliyetim yok.." O tedirgin ifadesini birden sırıtışıyla yok etti. "O halde alırsın" bende gülümsemede ona eşlik ettikten sonra tekrar tekrar incelemeye başladım. Harry bana doğum günü hediyesi olarak siyah, oldukça havalı bir porshe almıştı..
***2gün sonra
"Bakın bu benim sevgilim Kimberly Shonfield,ona en iyi şekilde ehliyet almasını sağlamanızı istiyorum." Bir Harry'ye bir de bayan Telison'a bakıyordum. Sırf kıskançlığı yüzünden erkek istememişti...
"Tabii bay Styles... Elimden geleni yapacağım." Harry gülümsedikten sonra yanıma geldi ve sarılırken kulağıma fısıldadı. "Başarılar bebeğim. Sana güveniyorum." Sözleri ardından dudağıma küçük bir öpücük bıraktı ve bulunduğumuz parkurdan uzaklaştı. Bayan Telison dikkatimin dağılmaması için böyle istemişti...
Arabaya yerleştikten sonra derin bir nefes aldım. Çok heyecanlıydım...
"Hazır mısınız bayan Shonfield. Heyecanlanmanıza hiç gerek yok. Benim tarafımdada sizin olduğu gibi,direksiyon,fren,gaz... Aynıları var. Eğer yanlış bir hareket olursa hemen müdahale edeceğim." Başımı onaylayıp salladıktan sonra ellerimle direksiyonu kavradım. Bu garip geliyordu... Genelde bu koltukta Harry otururdu.
"Araba çalışıyor Kimberly. Şimdi yavaşça gaza basmaya başlayın lütfen." Ayağımı sözüyle birden bastırınca araba hızla fırladı. Ani hareketle zıplayınca ikimizde irkildik. Fakat fazla gitmeden Bayan Telison arabayı durdurdu. "Yavaş olun lütfen! Yavaşça basın"
"Özür dilerim."
Tekrar denediğimde bu kez oldukça yavaş gidiyordum. "Biraz daha..." Dediği gibi daha yüklendiğimde yine demin olduğu gibi oturduğumuz koltuktan zıpladık.
"Tanrı aşkına orta dereceniz yok mu sizin!" Bağırışı ardından yarı sinirli yarı mahçup halde yüzüne baktım. O bir eğitmendi ve ben bir şey bilmiyordum. Amacı bana bağırmak değil,öğretmek olmalıydı. "Bana bağırmayın!" Pantolonunu çekiştirip düzelttikten sonra sakinleşti. Orta yaşlı olmasına rağmen genç gibi giyiniyordu. "A-afedersiniz..."
***
Bugünlük eğitim bittiğinde kendimi direk arabadan dışarı attım. "Oksijeeen" bağırtım ardından demin görmediğim Harry görüş alanıma girdi. Yüzüm asık halde yanına ulaştığımda ellerimi hedef alıp oynamaya başladım. Elleriyle yüzümü kavrayıp gözlerine bakmamı sağladı. Yeşilleri tedirgince etrafa enerjisini saçıyordu.
"Hey.. Ne oldu? Ne bu surat?"
"Özür dilerim" çenemde olan elini belime yerleştirip beni biraz daha kendine çekti. "Ne için?" Ellerimi göğüsünde sabitleyip kendimi biraz geri çektim. "Yapamıyorum." Sırıttı.
"Daha ilk gün.." Üzgün yüzümü sinire çevirdim.
"Harry Telison denen aptal bana sürekli bağırıp durdu. Yanında emri altındayken cevap verememek ne kadar iğrenç biliyor musun?" Sinirli çıkışım ardından yüzünü buruşturdu. "Oww sen bayağı sinirlenmişsin.. Şimdi konuşayım da,küçük bir kız çocuğunu incitmek nasıl bir şey görsünler." Ellerini belimden çekip gitmeye kalkıştığında göğsüne bir yumruk geçirdim. Tabii ki canı yanmadı. "Dalga geçme!" Kıkırdadı. "Ama şikayet edişin aynı çocuk gibi..." "Harry!"
Ellerini teslim olmuşçasına kaldırdı. "Pekala.."
Uzaklaşıp açtığı aramızı ona sarılarak kapattım. Hala parkurdaydık ve o cadı kadın beş metre ötemizde elinde kağıtları okuyordu.
"Eee?" Sorduğunda hala sarılırken yüzüne baktım. "Konuşmamı ister misin?" Başımı olumsuz salladım. "Sadece bir daha gelmemek istiyorum." Gülümsedikten sonra bayan Telison'un yanına ilerledik.
Deminki yüzünün aksine sırf yanımda Harry var diye gülümseyip el sıkıştı. "Tekrar merhaba bay Styles."
Tkrr mrhb by Styls.s yağcı,pislik,yapmacık,hatta oyun hamuru. Ne alakaysa..
"Merhaba Bayan Telison."
"Fazla uzatmadan söylemem gerekenleri söylemeliyim ki,bayan Shonfield araba konusunda biraz geride. Yani uzun bir süre daha eğitim alması gerek-"
"Hayır." Harry sözünü yarıda kesti. Oh,iyi oldu.
"Anlamadım?" Yüzünü buruşturup gözlüğünü oynattı.
"Bir daha ders almayacak kayıtları silebilirsiniz.." Yüzüme her zaman ki galibiyet gülümsememi yerleştirip ona sinsi bir bakış attım. Tam arkamı dönecekken Harry'nin söylediği gözlerimin irileşmesini sağladı. "Ona bizzat ben öğreteceğim."
Hiç bir demeden bana aldığı arabay yerleştiğimizde söylendim. "Harry demin ne dedin sen?" Beni aldırmadan direksiyonu kavradı ve aynaya bakarak "bunu ben mi alsam ne? Oldukça rahatmış..."
Ofladım. "Harry..." Yine aldırmadı. "Ah,demek ki benim arabanın aynasına özel değilmiş. Bundada oldukça yakışıklıyım." Sinirlendim. "Harry!!"
Yüzüme baktığında konuştu. "Anladın işte Kimber,ben öğreteceğim."
Gülümsedim. O cadıdan iyidir... "Ama Kimber..." Yüzümü ona çevirip tek kaşımı sorarcasına kaldırdım. "Öğretme bahanesiyle başka şeyler de yapabilirim..." Ne dediğini ilk anlamamıştım falat sonra sinsice gözü bir yerlerime kaydığında eline vurdum. En azından kızaran yanağımı böyle bastırabilirdim.
"Eee ne zaman öğreteceksin?" Meraklıca sorduğumda beklemediğim bir cevap verdi. "Bilmem döndüğümüzde olabilir." Kaşlarımı çattığımda sordum. "Nereden?"
"Tatilden... Hani yarın sabah gideceğimiz yer."
Gözlerimi irileştirdiğimde gözümü cama odakladım. O sırada Harry sürmeye başlamıştı. Tanrım! Alaska.. Kutup.. Buz.. Donmuş cesetlerimiz.. "Kimber sakin ol oradada otel diye bir şey var." Sözleriyle anice ona döndüğümde güldü. "Sesli düşünmeyi bırakmalısın." Sesli mi düşünmüştüm ki ben? "Evet."
"Harry kes şunu!!"
Güldüğünde sinirle cama yaslanıp yayıldım ve düşünmeye başladım. Acaba nasıl geçecekti... Burada sıcağa alışmışken birden dünyanın diğer ucuna gitmek.. Buz gibi.. Belkide eğlenceli olur. Orada portakal suları yerine sıcacık çikolata içeriz. Belkide burada bıktığımız sıcaklığa orada hasret kalırız kim bilir..
Ya çok afedersiniz.. Sadece söz verdiğim için yayınladım. O kadar kısa bir bölüm oldu ki...
Sol elimin baş parmağımdaki tırnak çıktı ve ben telefondan bölüm yazdığım için tek elle idare ettim. Sol elim bildiğiniz sargıda.
Tekrar afedersiniz. Bir daha ki bölüm upuzun olacak,bu geçiştirme bölümü...
Özür dilerim gerçekten çok özür dilerim ama elim çok acıyor...
Hafta içi uzun bir bölüm yayınlayacağım..
Bu kısa bölümü
@Ohmycoolhazza ya ithaf ediyorum,yorumların için teşekkür ederim tatlım..
Görüşmek üzere,tekrar tekrar özür dilerim bu durumdan bende hoşnut değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Mine//h.s
FanfictionHayattan bir tat alamadığında,bazen kendini bir boşluğa bırakmak istersin ama sonra ne olacağını düşünmezsin... Ben kendime yapılmadık işkence bırakmadım ama hiç bir zamanda ölüp kurtulamadım. Tam veda edecektim hayata ki,karşıma o çıktı...HARRY... ...