Hemen yayınlamak için okumadım yazım yanlışları vardır,özür dilerim :*
KIMBERLY'den;
Gözlerimi kırpmamaya çalışıyordum çünkü kırptığım an göz yaşım akacaktı ve daha kötü olacaktım. Donmuş kalmış halim fazla uzun sürmemişti. Ben güçlü biri değildim. Hemde hiç....
Ağlayarak geldiğimiz yeri geri katederken Elisa ve Paul'da arkamdan geliyordu. Şu an tek dileğim beni görmemiş olmasıydı.
HARRY'den;
"Hey Kelly sana diyorum duymuyormuş gibi yapma da al şu pis kokuluyu" kahkaha attığımda Kelly'de yanımıza geldiği gibi Dylan'ı elimden aldı. Cidden pis kokuyordu...
Üzerimin hala ıslak kalmış olduğunu farkettiğimde çantanın üzerinde olan havlumu aldım ve vücudumda bir kaç kez gezdirdim. Daha sonra saçlarım arasında havluyu sürttüğümde Zayn yine önümde belirdi.
Bir şey olduğu belliydi çünkü suratı hala deminki gibiydi. "Neyin var dostum?" Derin bir nefesi dışarı saldı ve ofladı. Bende yüzüme ciddiyetimi takındım ve havluyu çantanın üzerine geri yerleştirip karşısında durdum. Hala boş boş bakıyordu. "Heyy Zayn iyi misin?"
Sonunda yüzüme baktığında konuşmak için ağzını araladı. "Harry galiba Londra'ya dönmek isteyeceksin."
Kaşlarımı çattım. Neler olduğunu hala anlamamıştım. "Kimberly... Burada."
Bir anda buz kesilmiştim. Böyle bir şey olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti. "N-nasıl yani?" "Cevap versene!"
Sesimi yükselttiğimde Niall yanımıza geldi. "Ne oluyor lan!"
Bakışlarımı ona yönlendirdim ama yüzümde hala sinir takılıydı. "Yok bir şey Niall az git."
"Gitme Niall."
Zayn durdurduğunda bu sefer ona döndüm. Ne diyordu bu.
"Niall,Louis,Liam,Ben.. Ve sen. Hepimizi gördüğüne göre bir şey yapamayız."
Söyledikleri ikinci şokuma uğramamı sağlamıştı. "Zayn emin misin? Olamaz. Olmamalı yani.."
"Ne oluyor lan! Bir söyleyin."
Niall böldüğünde devam ettim. "Kimberly buradaymış."
****
"Ya Zayn bak sakına zorlayayım falan deme artık hayatımda başka biri var ve ben eskileri hatırlamak istemiyorum. Bitti. Adı üstünde eskide kaldı hemde bir yıl çoktan geçti..."
Zayn tip tip baktığında ekledim. "Ne var?" Hala boş bakış attığında "Konuşmazsan konuşma ben konuşacağım." Dedi. Tam gidecekken durdurdum. "Olmaz!"
"Niye lan? Sen kavga ettin biz değil.." Dedi yanındaki çocukları gösterirken. "Olmaz işte benle bittiyse sizlede arkadaş kalamaz." Louis bir adım öne geldi. "Dostum kızla ayrıldın,yani ona karışamazsın. Biz gideriz isterse konuşur isterse konuşmaz... Bu onun kararı."
Bir cevap veremediğimde Louis omzumu sıvazlayıp gitti. Diğerleride arkasından. Kendimi garip hissediyordum. Fazlasıyla garip.
KIMBERLY'den;
Gece klübündeydik fakat ben müzikli ortamı fazla sevmiyordum. Evet biraz içiyo olabilirdim ama doğruyu söylemek gerekirse içkiyi sevmiyordum. Hala ben bendim.
Dışarı çıktığımda hala müzik sesi geliyordu fakat boğuktu. Hava sıcaktı fakat bir nebze daha serindi. Yani sayılır...
Ellerimi göğüsümde birleştirip sallana sallana deniz kenarına yürüdüm. Zaten dipdibeydi. Kuma ayaklarım değdiğinde kendimi bulutun üzerinde gibi hissettim. Yumuşak ve hala sıcaktı. Ayakkabılarım elimde öyle yürürken bir yere oturdum ve denize bakarak düşünmeye başladım. Gerçi bilerek değil,aklıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Mine//h.s
FanficHayattan bir tat alamadığında,bazen kendini bir boşluğa bırakmak istersin ama sonra ne olacağını düşünmezsin... Ben kendime yapılmadık işkence bırakmadım ama hiç bir zamanda ölüp kurtulamadım. Tam veda edecektim hayata ki,karşıma o çıktı...HARRY... ...