Soojin : Olmaz ! O kadar söz verdin insanlara. Sözünün arkasında dur, ayrıca neden çekiniyorsun ki ? Gidip biraz eğlenip geri geleceksin.
Soyeon: Neden biriniz bile benimle gelmek istemiyor ?
Yuqi : Tek tatilimi oralarda heba edemem unnie. Yatağımda uzanarak film izlemeyi planlıyorum.
Minnie : Ben de güzel bir uyku çekeceğim. Kaç gündür doğru düzgün uyuyamıyorum.
Soyeon : Tamam tamam dinlenin güzelce. Siz de hak ettiniz bu molayı.
: :
Jungkook : Heey, hoşgeldin.
Mekanın kasvetli havasını Jungkook'un heyecanlı ve neşeli çıkan sesi değiştirmişti. Soyeon her ne kadar kendini değişik bir ortamda gibi hissetse de omzunda hissettiği tanıdık elle bu hislerini bastırdı.
Soyeon : Selam.
Jungkook : Geleceğinden haberim yoktu.
Mekandaki yüksek sesli müzik birbirlerini anlamalarına engel oluyordu. Soyeon Jungkook'un kulağına yaklaşarak konuştu.
Soyeon : Benim de düne kadar haberim yoktu, Namjoon sunbaenim davet etti.
Jungkook : İyi yapmış, hyunglarım seni görünce mutlu olacaklar. Hadi gel yanlarına gidelim.
Soyeon onaylayarak Jungkook'un peşinden masaların olduğu kısma doğru yürüdü. Jungkook'un iri bedeni Soyeon'u arkasında saklamaya yetiyordu, bu yüzden masaya gelene kadar Soyeon'u fark eden olmamıştı.
Jungkook : Hyung seni görmeye gelen minik bir hayran var.
Soyeon duyduklarıyla Jungkook'un sırtında minik yumruğunu geçirse de Jungkook hiç sarılmamış , sadece gülerek yana çekilmişti. Soyeon meraklı 6 çift gözü üzerinde hissettiğinde yutkundu. O da diğerlerine bakmaya başladığında gözleri birinde duraksadı. Yoongi'nin yorgun ve yoğun bakışları kendini garip hissettirmişti. Bakışmalarını bölen Hoseok'un neşeli sesi olmuştu.
Hosoek samimi bir şekilde Soyeon'a sarılırken Soyeon da gülümseyerek karşılık verdi. Yoongi de yorgun bakışlarıyla Soyeon'u süzdü. 2 haftada yüzü biraz daha küçülmüştü sanki, ayrıca kilo verdiği de belli oluyordu.
Hoseok : Bugün benim günüm, o yüzden gecenin en güzel kızıyla fotoğraf çekilmek istiyorum. JK çek hadi bizi.
Jungkook : Biraz sağa kayın, Hobi hyung elin sığmadı kadraja. Biraz geri gidin, tamam çekiyorum şimdi. 1, 2 , 3.
Hoseok : Getir bakayım nasıl oldu ?
İkisi resimleri incelerken Soyeon da kafasını çevirip mekana göz gezdirdi. Tanımadığı birkaç kişi dışında çoğu Bts'in törenlerde konuşurken görüntülendiği insanlardı. Dedikleri gibi fazla kalabalık değildi ama ortamın havası biraz ağırdı. Burdaki insanlar normalde fazla içemedikleri içindi sanırım şu an bu kadar abartmaları. Soyeon kafasını yavaşça Bangtan'ın masasına çevirdiğinde Yoongi'yle tekrar göz göze geldi. Bakışlarında garip bir şey hissediyordu ama çözemedi. Diğerlerinin ona seslenmesiyle o da masaya, tek boş yer olan Yoongi'nin yanına oturmuştu.
: : :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hosoek: Bu konuda baya iyisin JK. Baksana ne kadar güzel çıkmışız.
Soyeon bardağın içindeki pipeti oynamayı bırakıp başına yana çevirerek Yoongi'ye baktı.
Soyeon : Sen de öyle.
Yoongi : Birkaç gündür uyuyamıyorum.
Soyeon dikkatle Yoongi'nin yüzünü inceledi. Uykusuzluğu ve yorgunluğu beş metre öteden anlaşılabilecek şekilde yüzüne yansımıştı.
Soyeon : Yemeklerini düzenli yiyor musun ? Hasta olacak gibi görünüyorsun.
Yoongi Soyeon'un kendisiyle ilgilenmesiyle hafif tebessüm ederek ona baktı. Karşısındaki beden kendinden bile yorgun görünüyordu.
Yoongi : Beni merak etme, bizimkiler sağolsun idare ediyorum. Sen asıl kendine dikkat et, iyi görünmüyorsun.
Yoongi Soyeon'un gözlerine bakıyordu o anda, Soyeon bakışlarını çekmedi bu sefer. O da karşısındaki çalışmaktan ve yorgunluktan kızarmış gözlere baktı bir süre. Buna ihtiyacı varmış gibi hissediyordu ikisi de o an. İlk gözlerini kaçıran Soyeon oldu, panikle oturduğu yerde kalkıp etarafa göz gezdirdi. Suç üstü yakalanmış gibi hissediyordu.
Soyeon : Şey.. Ben şeye gidiyorum... Şeye.. Lavaboya.
Yoongi kaçar gibi masadan uzaklaşan kızın arkasından sırıtarak baktı. Namjoon fark etmişti Yoongi'deki değişimi.
Namjoon : Hayırdır Yoongi ? Bakıyorum da keyfin yerine gelmiş.
