1.BÖLÜM~MISIRCI KIZ

1.1K 49 22
                                    

Bu benim ikinci kitabım. Kitabı tamamen yazdım ve bitti. Zamanla  bütün bölümleri atacağım . Yazarken çok duygulandım, sevindim, üzüldüm. Güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Eksiklerimi öğrenmem için size ihtiyacım var, yorum yaparsanız sevinirim.  Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum. Oy ve yorumu unutmayın lütfenn. İlk bölüm ile başbaşa bırakıyorum sizi. İyi okumalar...

-------------

Ben Sara. Yurtta koymuşlar adımı. Prenses demekmiş. Ben ise bir annenin kızı olmadım hiçbir zaman. Kraliçe ve kral yoktu ki prenses olayım. İsmimi o yüzden pek sevmem. İkinci anlamı ise temiz demek. Ben ise pek temiz sayılmam. Lise son sınıfta bir aile beni evlatlık almak istedi. Aile zannettiler.Raporlar,evli çiftler hepsi resmi olarak doğruydu. Aile olarak gelmişlerdi ama değillermiş. Gittiğim ilk gece koca bir adam saçlarıma dokundu. Birkaç ay daha kötü şeyler yaptı. Bana dokundu,beni dövdü. Ben ise kaçtım. Sokaklarda kaldım. Liseyi bitirince işe başladım. Kendi ayaklarım üzerinde durmam gerekiyordu. Üniversite okuyamadım evet. Çünkü ÖSYM sınavı için yatıracak param bile yoktu. Şu an ise zaten kendime yetecek kadar para kazanıyorum. Sınava girmek gibi bir niyetim yok. Güzel bir ev tuttum kendime.


AVM'de çalışıyorum. Şu an hayatımda en yakın arkadaşım Yaren'den daha önemli birisi yok.

Hayatımdaki tek sorun ise Çakır. Eski sevgilim. Hâlâ peşimi bırakmadı.

Bugün hafta sonuydu ve ben hafta içi çalışıyordum. Yani bugün mis gibi tatil yapacaktım.

Hemen uyanıp Yaren'i aradım. "Naber, bende iyi, köşedeki kafeye kahvaltıya gidelim mi? O zaman bir saate hazır oluyorum. Kafede görüşürüz."

Hızlıca kalkıp hazırlandım. Beyaz bir elbise giydim. Saçımı da sıkıca at kuyruğu yaptım. Spor ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.

Sokağın köşesinde bir ay önce açılan , tatlış bir kafe vardı. Orada buluşacaktık. Yola koyuldum. Kafenin önüne geldim ve Yaren'i beklemeye başladım.

Karşıdan bana el sallayarak gelen Yaren'i görünce gülümsedim. Bende el salladım. Yanıma gelince sıkıca sarıldık ve içeri geçtik. Cam kenarında bir masaya oturduk.

"Nasılsın bakalım?"dedi.

"Gayet iyiyim, sen nasılsın?"

"Bende iyiyim ama çok açım,"deyip gülümsedi.

"O zaman hemen menüye bakalım,"dedim ve o sırada bir garson bize menüyü getirdi.

"Hoş geldiniz, buyrun menüler,"deyip önümüze bıraktı menüleri. Sonra gitti.

"Şu daha güzel sanki,"deyip eliyle gösterdi Yaren.

"Tamam ondan isteyelim,"dedim.

Garsonu çağırdık ve hangisini istediğimizi söyledik. Garson tam 15 dakika sonra bize kahvaltımızı getirdi.

Güzel güzel kahvaltı yaptık. Üstüne türk kahvesi istedik. Oturduk ve konuştuk.

Kafeden içeri Çakır girdi.

Hayal kırıklığı ile Yaren'e baktım. "Sen çağırdın yine demi?"dedim.

Yaren kafasını salladı. "Konuşun ya. Nolcak sanki?"dedi.

"Of Yaren off,"diye söylenirken Çakır yanıma gelmişti ve izin bile almadan oturdu.

"Merhaba,"dedi.

HAYATIN EN DEĞERLİ HEDİYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin