Bu şarkıyı çok severim. Sözleri çok anlamlı geliyor. Siz de dinleyin. Seversiniz.
----------
(1 hafta sonra)
Ayaz işe başlamıştı çoktan. Demirhan sayesinde çok da fazla çalışmıyordu.
Almira'nın kemoterapisinin bitmesine çok az kalmıştı. Demirhan her sabah onu hastaneye götürüp getiriyordu. Ardından biraz işe gidiyordu ama o genelde bizim yanımızdaydı. Yaram tamamen iyileşmişti.Ayaz ise sabah gidip öğlenden sonra geliyordu.
Bugün hafta sonuydu. Herkes evdeydi. Hiçbir işimiz yoktu. Uyandım ve yanımdaki Ayaz'ı öptüm. Yaram iyileşince hep benim yanımda yatmıştı. Bana da "Sabah,öğlen,gece, her zaman yanında olmak istiyorum," demişti.
Demirhan hep salonda yatıyordu. Bazen Almira'nın da onun yanında olduğunu ve beraber oturduklarını biliyordum. Almira'nın sağ böbreği çok ağrıyordu. Ağrılardan dolayı uyuyamayınca Demirhan ile beraber oturuyorlardı. Bir kere beraber uyuyakaldıklarını görmüştüm. Sabah uyandığımda Almira yoktu. Büyük ihtimal Demirhan onu yatağa götürmüştü.
Salona doğru ilerledim. Ayağımı sürüye sürüye küçük bir kardeş gibi Demirhan'ın yanına gittim. Gözlerini araladı ve yorganı açtı. Yerinde oturdu. Bana yanını gösterdi. Gidip oturdum. Sıkıca sarıldı. "Günaydın fıstık,"dedi. Demirhan gerçekten bir abi gibiydi.
"Günaydın,"diye mırıldandım o koca kaslara yatarken.
"Noldu?"dedi.
"Hiçbir şey,"dedim.
"Bugün çok sevgi dolusun da,"dediğinde göğsünden kalktım. Ellerimi önümde birleştirdim.
"Zaten öyleydim,"dedim.
"Oy oy kızma tamam,"deyip saçlarımı karıştırdı.
"Tedaviye yanıt veriyor mu?" dediğimde gözleri doldu.
"Hayır,yani sol böbreğindeki tümör tamamen bitti ama sağ böbrek iyice kötüye gidiyor,"dedi.
"Başka organlara sıçramaması çok iyi aslında,"dedim.
"Evet,"diye mırıldandı. Biraz durduk. Ona sarıldım. Buna ihtiyacı vardı.
"O sürekli ağlıyor,"dedi.
"Geçecek,"dedim.
"O dayanamıyor ama artık bende dayanamıyorum, canım yanıyor. Geçen hastaneden çıkınca, saçlarını düzelteyim dedim,saçları iyice dağılmıştı. Tokayı saçından aldım,"dedi ve yutkundu. Gözleri yaşlarla dolunca gözyaşlarını sildim."Saçlarının çoğu elimde kaldı,o güzel ,doğal sarı, uzun saçları, elimde kaldı,"dedi. Alnında belirginleşen damardan kendini sıktığını biliyordum.
"Kendini sıkma,"dediğimde ben çoktan ağlamaya başlamıştım.
O da beni görünce kendine çekti. Göğsüne yatırdı ve yanağımı sevdi.
"En kötüsü de ne biliyor musun? Gördü. Elimde kalan saçlarını gördü,"dediğinde sesinden ağladığını anlamıştım. O ağlardı ama kimsenin görmesini istemezdi. Bu yüzden o ağlarken her zaman beni kendi göğsüne çekerdi. Ağladığını hissettirirdi ama görmemizi istemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN EN DEĞERLİ HEDİYESİ
Teen Fiction"Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam O gece benimle kalsan Sabırsız hayaller kursan Görmeye mevsim saydığın Maviyi bana anlatsan" Biraz durdu ve gözlerimden akan yaşları sildi. Ona uzun uzun baktım...