Biraz dengemizi bozan bir bölüm olabilir. Karakterlerimizin birbirini tanımasını sağladım azıcık. Geçmişlerinden bahsetmelerini sağladım. İçimizi acıtan yerler var. Dikkat :) Lütfen oy ve yorumu unutmayın. Lütfen ❤️
------------
Dondurmacı Çocuk kafasını iki yana olumsuzca salladı. "Koluna noldu?"dedi."Yok bir şey, sadece dengesiz bir mal kolumu fazla sıktı,"dedim.
Ellerini kumral dağınık saçlarına geçirdi ve saçlarını daha çok dağıttı.
"Siz birbirinizi tanıyor musunuz?"dedi Demirhan.
"Evet,yani bilmiyorum, tanıyoruz ama yani,bilmiyorsun sanki,"diye saçmalarken bir anda sustu.
"Evet, tanıyoruz birbirimizi ama sadece çalıştığımız yer aynı,adını bilmiyorum,"dedim.
"O zaman sizi tanıştıralım,"dedi Demirhan.
"Ben Ayaz,sen Dondurmacı Çocuk demeye devam edebilirsin,"deyip önümüze eğildi Ayaz. Tam olarak gözlerimin içine baktı. Okyanus mavisi gözlerinden etkilenmemek mümkün değildi.
"Ben de Sara,"diye mırıldandım.
"Güzel isim,"dedi.
"Pek değil, ben sevmiyorum,"dedim.
"Aaa,hadi ama her kız prenses anlamı taşıyan bir ismi sever,"dedi alaylı bir ses tonuyla.
"Ben prenses değilim. Hiçbir zaman da olamayacağım, benim bir ailem olmadı ki, kral yoktu, kraliçe yoktu. Daha doğrusu kabul edilmedim ve neyse boşverin,"dedim.
"Anladım galiba,"dedi Ayaz.
Küçük bir gülümseme yolladım. O da bana baktı. Derin derin baktı. Galiba neler yaşadığımı gerçekten anlamıştı.
Demirhan'a baktım. O da bir şeyler düşünüyor gibiydi. Yanımdan kalktı.
"Hadi gelin içeri geçelim, Ayaz bir şeyler yesin,"dedi.Ben de kalktım ve Ayaz'da kalktı.
Demirhan önden gitti. Ayaz elimi yavaşça tuttu. Sonra koluma bakmak için yavaşça yukarı doğru çıkardı elini. Sakince ona bakıyordum. Normalde böyle şeylerden rahatsız olurdum ama ondan rahatsız olmadım."Çok kötü gözüküyor, canın yanmıyor mu?"dedi.
"Biraz,"dedim.
"Bunu yapanı iyiki ben görmemişim,hadi gidelim bir şeyler yiyelim,"dedi.
Demirhan dışarda kapının önünde sigara içiyordu. Bizi görünce bir fırt daha çekti ve yere fırlattı. Sonra üstüne basıp söndürdü.
Biz yanına varınca içeri geçtik. Ben yine aynı yöne doğru ilerleyince Demirhan bileğimi tuttu ve hemen bıraktı.
"Oraya gitme, açık alana geçelim,"dedi.
Kafamı salladım ve onların arkasından ilerledim. Yukarı çıktığımızda teras gibi bir yer bizi karşıladı.
Boş bir masaya geçtik. Ayaz bir garsona seslendi. "Her zamankinden,"dedi.
Demirhan gülmeye başladı."Ciddi misin? Onla doymuyorsun,"dedi.
"Çok güzel ama abi napayım yani?"dedi.
Sadece bakıyordum.
"İyi misin Sara?"dedi Ayaz.
"Evet,şey,ne? Sara mı?"dedim.
"Adın Sara ya hani,ondan dedim,"dedi alay eder gibi.
"Mısırcı Kıza ne oldu?"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN EN DEĞERLİ HEDİYESİ
Teen Fiction"Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam O gece benimle kalsan Sabırsız hayaller kursan Görmeye mevsim saydığın Maviyi bana anlatsan" Biraz durdu ve gözlerimden akan yaşları sildi. Ona uzun uzun baktım...