Eve geleli çok olmuştu. Ayaz otururken ben yemek hazırlamıştım ve yemiştik. Şu an boş boş oturuyoruz ve iyice canım sıkıldı.
"Bana bilardo öğretecektin,"dedim bıkkın sesimle.
"Canın mı sıkıldı?"dedi uykulu sesiyle. Haline güldüm. Öyle güzel baktı ki o mavi gözlerle.
Kafamı salladım. Yanından aldığı küçük yastığı bana fırlattı. Güldüm ve ben de aynı yastığı fırlattım. Kafasına tam isabet etti. Bayılma numarası yapınca yanına gittim ve üzerine eğildim. "Of mal hadi kalk, bilardo öğret bana,"diye bileğini tuttum. O tutmadı. "Numara yaptığını biliyorum. Kalk, salak,"dedim. Diğer bileğini de tuttum.
Ayaz gülmeye başladı. O da bileklerimi tuttu ve beni kendine çekti. Beni çektiği an üzerine düştüm. Dudaklarımız çok yakındı, Ayaz güldü. Daha sonra dudaklarımızı birleştirdi. Karşılık verdim. Daha sonra yavaşça çekildim. Bu onu büyülemiş olmalı ki hayran hayran baktı. "Artık bilardo öğrenmek istiyorum,"dedim.
"Az daha bekle, çok güzel gözüküyorsun, böyle dip dibe-"derken susması için onu öpen ben olmuştum. Hızla geri çekildim ve kalktım.
"Çabuk kalk ve bana bilardo öğret,"deyip bilardo masasına doğru ilerledim.
"Geldim Mısırcı Kız," dedi.
Bilardo masasının üzerindeki duran iki istekayı da aldım.
"Birini bana ver, bir tanesi ile oynayacaksın,"dedi Ayaz ve güldüm.
"Biliyorum,"dedim.
"Hani bilmiyordun,"dedi.
"E zaten oynamasını bilmiyorum ama tek isteka ile oynayacağımı biliyorum, o kadar da değil yani,"dedim.
"Sana nasıl tutacağını öğretelim o zaman,"dedi Ayaz.
"Hadi öğret,"diyerek masaya döndüm. Ayaz arkama geldi. Ellerimi tutmam gereken yerlere getirdi. "Tam olarak böyle,"diye fısıldadı. Boynuma bir öpücük bıraktı. Belimin iki yanından ellerimi kavradı ve istekayı nasıl hareket ettireceğini gösterdi.
"Hocam dikkatimi dağıtıyorsunuz," dedim gülerek.
O da güldü. Hâlâ arkamdaydı. Elleri hâlâ ellerimin üzerindeydi. "Topa vuralım, hadi bakalım,"dedi ve istekayı beraber hareket ettirdik.
"Oldu,oldu,"dedim sevinçle.
"Bir de tek dene,"diyerek arkamdan çekildi.
Denedim ama başarısızdı. Vuramadım topa. "Olmadı,"dedim dudağımı büzerek.
"Bir daha dene,"dedi.
Bir kez daha denedim ve bu sefer topa vurabilmiştim.
"Bak yaptın,"dedi.
"Hadi maç yapalım,"dedim.
"Bu kadar çabuk mu?"deyip güldü.
"Daha ne olsun? Yapıyorum işte,"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN EN DEĞERLİ HEDİYESİ
Teen Fiction"Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam O gece benimle kalsan Sabırsız hayaller kursan Görmeye mevsim saydığın Maviyi bana anlatsan" Biraz durdu ve gözlerimden akan yaşları sildi. Ona uzun uzun baktım...