Güzel bir bölüm oldu. Sevdiğim bölümlerden birisi. Oy ve yorum lütfenn...
-------
Almira'nın koluna bir hemşire girmişti. Her an bayılacak gibi duruyordu. Korkmuştum.Hemen Demirhan yanlarına ilerledi ve Almira'yı kucağına aldı. O da hemen kafasını Demirhan'ın göğsüne yasladı. Kollarını boynuna sardı. Çok halsizdi. Demirhan kendi kendine bir şeyler fısıldadı. Anlamadım ama Almira anlamış gibi kafasını kaldırdı ve olumlu anlamda salladı. Sonra tekrar kafasını yasladı.
"İki hafta geleceksiniz,bu ilk seansımızdı. İlerleyen zamanlarda tedaviye yanıt verir mi vermez mi öğreneceğiz,"dedi hemşire ve gitti.
İçim yanmıştı,gencecikti. Beraber gezmelere gideceğimiz zamanlardı. Ama o hastalıkla mücadele etmek zorundaydı. Çok üzülüyordum.
"İyi misin?"dedi Demirhan hepimiz ilerlerken. Sesinin titrediğini hissetmiştim. Bu kıza çok bağlanmıştı. Hissediyordum. Biz de Almira'ya bağlanmıştık. Hem de fazlasıyla. Ona bir şey olmamalıydı.
Almira "Hayır,lütfen eve gidelim,"diye mırıldandı.
"Tamam,gidiyoruz,"dedi. Derin bir iç çekti. Bahçeye indik ve Almira'yı ön koltuğa yerleştirdi,kemeri falan taktı. Kapıyı örttü. Ben ona bakıyordum. Ayaz da yanımda dikilmiş Almira'ya bakıyordu. Almira ise uyuyordu.
"Hep böyle mi olacak? Haline bakın, tedavi mi ediyorlar, işkence mi belli değil,"dedi Demirhan. Ellerini yumruk yapmıştı.
"Kemoterapi ağır bir tedavi,bu halde olması normal. Korkma,"deyip sarıldım. O da bana sarıldı.
"Çok korkuyorum,hayatımda üçüncü defa bu kadar korkuyorum,"diye fısıldadı. İlki Ayaz gilin evi yandığındaydı,bunu biliyordum. Bir tanesi ise Almira içindi. Diğerini bilmiyordum. Belki de benim içindi. Demirhan bağlanınca hemen bağlanıyordu. O kişilere bir şey olacak diye korkuyordu. Kendi için korktuğunu hiç görmemiştim.
Ayaz'ın gözleri dolmuştu ve motora ilerledi.
"Geçecek. Hepsi geçecek,sen diyordun. Umut her zaman az da olsa vardır. Umudunu yitirme lütfen. Ona moral vermemiz gerekiyor,"deyip kolunu sıvazladım ve güldüm.
"Tamam, onun için elimden ne geliyorsa yapacağım,"dedi.
"Hadi ben gidiyorum Ayaz'ın yanına. Evde görüşürüz,"dedim.
"Görüşürüz,"deyip arabasına geçti.
Ayaz motora yaslanmış beni izliyordu. Yanına gidince sıkıca sarıldı. "Hadi bakalım, gidelim,"dedi. Motora binecekken kolunu tuttum.
"Dondurmacı Çocuk,ben seni çok seviyorum,"dedim.
"Bende seni çok seviyorum, Mısırcı Kızım benim,"deyip güldü.
"Sana bir şey olmasın, tamam mı?"dedim.
"Olmayacak zaten,nereden çıkarıyorsun bunları?"deyip yüzümü elleri arasına aldı.
"Bilmiyorum,"diye mırıldandım.
Alnımdan kocaman öptü. "Yemeği biz yapalım bugün,olur mu? İyiysen tabi,"dedi.
"Olur,zaten Demirhan'a sözüm vardı,"
"O zaman markete, araç bin,"dedi.
Gülerek yerlerimizi aldık.Markete doğru yola çıktık.
"Ayaz,yavaş!"diye bağırıyrodum.
"Sakin ol güzelim!"diye bağırıyordu o da.
"Olamam! Lütfen! Ayaz,"diye cırlıyordum. Bir yandan da sıkı sıkı onu tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN EN DEĞERLİ HEDİYESİ
Teen Fiction"Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam O gece benimle kalsan Sabırsız hayaller kursan Görmeye mevsim saydığın Maviyi bana anlatsan" Biraz durdu ve gözlerimden akan yaşları sildi. Ona uzun uzun baktım...