(Sara'nın Anlatımıyla)
Eve geldiğimizde mutfaktan takır tukur sesler geliyordu. Ayaz ve ben ellerimizi yıkadıktan sonra mutfağa geçtik.
Ayaz gülümsedi. Koşarak tek eli hamurda olan kadının yanaklarına öpücükler kondurdu. "Derya teyzem,"dedi.
"Oğlum benim, hoş geldiniz,"diyerek bana baktı. Bu Demirhan'ın annesiydi. Ayaz'ın da annesi sayılırdı. Onu da o büyütmüştü. İlk tanıştığımızda adını söylemişlerdi.
"Tanıştırayım,"diyerek elimi tuttu Ayaz.
"Hoş geldiniz, Derya hanım,"dedim.
"Hoş bulduk, bekle bakalım. Elimi temizleyim, tanışalım." Ellerini yıkadı."Hanım deme bana. Bana teyze diyebilirsin,gel sarılacağım,"dedi.
Bana sarıldı. "Sen Sara olmalısın," dedi. Çok cana yakın birine benziyordu.
"Evet. Ben Sara,"dedim bana sarılmayı bitirince.
"Sonunda tanışabildik,"dedi ve güldü.
Ayaz benden Derya teyzeye bahsetmişti anlaşılan. Gülümsedim.
Ayaz "Almira nerede?"dedi.
"Uyuyor,"dedi Demirhan. Canı sıkkındı.
"Kötü bir şey mi oldu?"dedim Demirhan'ın yanına ilerlerken. O oturuyordu. Elini belime doladı. "Yok bir şey kuzum,"dedi.
"Emin misin? Yüzün öyle demiyor ama,"dedim.
"Sabah hastaneye giderken asansörde kaldık, Almira kötüleşti falan, ağrısı hiç bu kadar fazla olmuyordu. Gözümün önünde gittikçe kötüleşiyor. Ne yapacağımı bilemiyorum,"dedi masaya bakıyordu. Elim belimde olan elindeydi. Sonra belimden çektim. Önüne eğildim. Ellerini tuttum.
"O iyi olacak, lütfen sen de umudunu kaybetme,"dedim.
"Artık dayanamıyorum,"dedi küçük bir çocuk gibi. İçinde tuttuğu gözyaşlarını bıraktı. Sonra sıkıca sarıldı. "Dayanamıyorum Sara,"dedi. Demirhan'ı ilk defa böyle görüyordum. İç çekişlerine dayanamıyordum. Saçlarını okşadım. Derya teyze de yanındaydı sırtını sıvazlıyordu. Ayaz benim yanımdaydı. Demirhan sarılmayı bıraktı ve gözyaşlarını sildi.
Hepimiz paramparça olmuştuk. En güçlümüz olduğunu düşündüğüm Demirhan bile dayanamıyordu.
"Geçecek annem, geçecek,"dedi Derya teyze.
Demirhan kalktı. Beni de çöktüğüm yerden kaldırdı.
"Birazdan gelirim,"dedi ve mutfaktan çıktı. Büyük ihtimalle Almira'nın yanına gitmişti.
"Gelin oturun şöyle,"dedi Derya teyze.
Ayaz ve ben sessizce masaya geçtik. Karşımıza da Derya teyze oturdu.
"Almira'nın durumu çok mu kötü?"dedi iç çekerek.
"Sol böbrek tedaviye cevap verdi. Tümör kalmadı. Ama sağ böbrek iyiye gitmiyor,"dedi Ayaz.
"İnsanlar tek böbrekle de yaşayabilir, öyle bir şeyler olmaz mı?"dedi Derya teyze düşünceli düşünceli.
"Önce tedavi etmek için uğraşıyorlar. En kötü ihtimal böbreği almak galiba,"dedim.
"Anladım,"dedi.
"Derya teyze sen ne zaman geldin? Ne zaman gideceksin?" dedi Ayaz.
"Sabah geldim oğlum, yarın döneceğim. Sizi merak ettim, içim rahat etmedi, anne yüreği işte dayanmıyor böyle uzak kalmalara,"dedi Derya teyze.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN EN DEĞERLİ HEDİYESİ
Teen Fiction"Bu gece yanımda olsan Yüzüne gonca kondursam Küçücük avuçlarında Sana masallar anlatsam O gece benimle kalsan Sabırsız hayaller kursan Görmeye mevsim saydığın Maviyi bana anlatsan" Biraz durdu ve gözlerimden akan yaşları sildi. Ona uzun uzun baktım...