TANITIM

10K 117 154
                                    

MUM KOKUSU
Cesur bir kızın hikayesi.

Eğer peşinden gidecek cesaretiniz varsa bütün her hayaller gerçek olurmuş. Benim vardı. Hem de fazlasıyla...

Ben Lal... Lal Polat.

Hayatımın ilk on yedi yılı boyunca sanki her yeni gün bir öncekinin aynısıydı. Sıkıcıydı, sıradandı.

Hani, en yakınınızdan hediye gelen o kıyafet vardır ya, atamadığınız ama asla da giyilmeyecek olan. Belki rengini, modelini ya da üzerindeki desenlerini beğenmemişsinizdir. Dolabınızın bir köşesine koyup unutursunuz, orada öylece durur. Sadece arada sırada diğerleriyle birlikte onu da mecburen alıp yeniden katlarsınız ya da belki rafını değiştirirsiniz ama hepsi o kadar... İşte kendimi tıpkı o kıyafet gibi hissediyordum.

Bu güne kadar dünya üzerindeki varlığım da yokluğum da birdi. Kimsenin farkına bile varmadığı biriydim. Koskocaman dünyada oradan oraya savrulan minik toz zerresi. Yağmurlu bir günde yere düşüp eriyen dolu tanesi ya da kapalı havalarda bulutların arkasında kalan güneş. Baksa da kimsenin göremediği.

Fakat hep biliyordum, er ya da geç rüzgar çıkıp bulutları dağıtacaktı ve ben tüm parlaklığımla yeniden doğacaktım.

En sonunda bir gün yaşadığım yer artık benim için katlanılmaz olunca kaçmaya karar verdim. Kendi hikayemi kendim yazacaktım. Cesaretim vardı olmasına ama yine de elinde tuttuğu pankartla otogarda bekleyen yabancının kullandığı o arabaya bindiğim an hayatımın tamamıyla değişeceğini asla tahmin edemezdim.

Şimdi bana dayım olduğunu söyleyen bir adam ve oğluyla çoğu kişinin hayallerini süsleyecek lüks bir evde yaşıyor, özel bir koleje gidiyordum. Kendime ait kocaman odaya, sevdiğim kitaplarla dolu kitaplığa, dolabımdaki çeşit çeşit kıyafetlere sahiptim. Özel şöförümüz, evin bakımıyla ilgilenip birbirinden lezzetli yemekler yapan hizmetlilerimiz bile vardı. Belki de artık birçok insanın sahip olmak istediği şeylere sahiptim ama yine de mutlu değildim. Neden mi?

Çünkü büyük bir sorunum vardı.

Ben artık Lal Polat değildim. Birdenbire, hiç istemeden tanımadığım biri haline dönüşmüştüm. Aynaya baktığım zaman o tanıdığım kız yine bana gülümsese de karşısında duran kişi şimdi ondan çok başka birisiydi.

Artık adım Almila Tandoğan.

Alışmaya çalıştığım yeni hayatımda hiç tanımadığım dayım, sürekli benimle uğraşan kuzenim, onun gıcık sevgilisi Pırıl dışında iyi anlaştığım birkaç okul arkadaşım ve bir de o vardı.

Uzay Karadağ.

Her gördüğümde sinir olduğum, hatta bazen ölesiye nefret ettiğim.

Birçok kişinin karşıdan bakıp yanına yaklaşmaya asla cesaret edemediği, kızların hayran kaldığı okulun asi çocuğu...

Tüm nefretime rağmen yine de aramızda nedenini bilmediğim kuvvetli bir çekim vardı. İç sesim ondan uzak durmam için sürekli avaz avaz bağırsa da ben kaçtıkça tuhaf bir şekilde her seferinde kendimi yine onun yanında buluyordum.

©2020 / ade2019

~~~~~~~~~~🕯

Herkese merhaba,

Hikayemizin tanıtımını nasıl buldunuz?

Ben çok heyecanlıyım ve düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Yorumlarınızı, düşünce ve önerilerinizi bekliyorum. Lütfen bana yazın olur mu?
Hepinizi çok seviyorum

MUM KOKUSU 🕯 [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin