Merhaba 🌸
Bu bölümde heyecan kaldığı yerden devam ediyor.
Peki şimdi ne olacak dersiniz? Hadi hep birlikte okuyup görelim. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar.
Oy ve yorumlarınız bekliyorum 💌
Alevimizin her daim yolunuzu aydınlatması dileğiyle...🕯Okurken sizin için seçtiğim şarkıyı dinlemeyi sakın unutmayın🎵🎶🎵🎶
MULTIMEDIA: Sad Song, We The Kings ft. Elena Coats
23. BÖLÜM: NASIL BİR İNSAN
"Onunla göz göze geldiğimizde bana öyle bir baktı ki, eğer gözlerin şefkatle baktığında yaşanan kötülükleri silme gibi bir becerisi olsaydı, şu anda benim yaşadıklarımın hiç birinden eser bile kalmazdı."~~~~~~~~~~🕯
Uzay adama bir tane daha vurdu. Ben sürünerek yan tarafa doğru kaçarken tekmeler, yumruklar havada uçuşuyordu. İşte ne olduysa da zaten ondan sonra oldu. Adamın elindeki bıçağı birden savurduğunu fark ettim. Bağırmak istedim ama yapamadım çünkü doğru dürüst nefes bile alamıyordum. Hala boğuşmaya devam ediyorlardı. Bir ara ikisi de yere düştüler. Olamaz! Kan, her yerde kan vardı.
"UZAAAYYY!"
"O an hava mı birden kararmıştı? Yoksa kararan benim dünyam mıydı? Bilmiyordum. Etraf zifiri karanlıktı. Bir şey olmalıydı ya da biri gelip ışıkları yakmalıydı hemen çünkü önümü göremiyordum."
Pislik herif hala yerden kalkmaya çabalıyordu. Yoksa... Yoksa... Aman Tanrım, yoksa Uzay'a bir şey mi olmuştu? Ben böyle düşünürken o aniden doğrularak bir anda adamı üzerinden ittirdi ve tüm gücüyle vurmaya başladı. Öfkeden adeta gözü dönmüş gibiydi. Öyle ki artık ben bile korkmuş, onu tanımakta zorlanır olmuştum. Bir süre olduğum yerde durup şaşkın şaşkın olanları izledim. Adamın eli yüzü kan içinde kalmış, Uzay'a bırakması için yalvarmaya başlamıştı fakat öfkeden deliye dönen Uzay oralı bile olmadı. Neyse ki son anda biraz olsun kendimi toplamayı başardığımda yerimden fırlayıp koluna yapıştım.
"Uzay! Uzay yapma, tamam. Görmüyor musun ne hale geldi? Bırak yoksa onu öldüreceksin!"
Beni duymuyordu sanki. Hemen dikkatini çekecek bir yol bulmazsam korkarım çok geç olacaktı ve hem o hem ben ömür boyu bunun vicdan azabını çekerek yaşayacaktık.
"Uzay bana bak. Gözlerime. Lütfen. Lütfen bırak onu. Yalvarırım. Bırak yoksa ölecek. Gidelim buradan ne olur."
En sonunda dikkatini çekmeyi başardığımda adam yüzü gözü dağılmış şekilde yerde yatıyordu. Yanıma gelip saçlarımı okşadı ve yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerimin taa içine baktı. O an her zamankinden öyle farklıydı ki kısacık bir süre ne yapacağımı bilemeden öylece durdum.
"İyi misin Almila? Bir şeyin yok ya?"
Dikkatle bana bakarken belli ki kendince bir şeyim olup olmadığını inceliyordu. Sonra... Sonra birden bana sarıldı. Çok şaşırmıştım. Ne yapacağımı bilemeden olduğum yerde donup kaldım.
"Çok korkuttun beni." diye fısıldadı.
"Yok bir şeyim. Merak etme, iyiyim." diye mırıldandım.
Önce derin bir nefes aldı ardından da kolları yavaşça gevşedi ve benden ayrıldı.
"Gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUM KOKUSU 🕯 [TAMAMLANDI]
Fiksi RemajaNe demişler, "Peşinden gidecek cesaretiniz varsa eğer bütün hayaller gerçek olabilir." Benim cesaretim vardı. Hem de fazlasıyla... ..... Aynı dünyaya doğmuş olsa da herkesin hikayesi farklıdır. Bir yerde birinin üzerine güneş doğarken başka bir yer...