Herkese merhaba❣️
Lütfen okuduktan sonra düşüncelerinizi bana yazmayı unutmayın. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Unutmayın, desteğiniz benim için çok önemli. Satır aralarında görüşmek üzere.
Alevimiz her daim yolunuzu aydınlatsın...🕯
Keyifli okumalar.
MULTIMEDIA: Problems, Anne Marie
8. BÖLÜM: TUZAK
"Uzay Karadağ sanki benim bildiğim bütün doğrularımı yıkıp yerle bir etmek için karşıma çıkmış gibiydi."
~~~~~~~~~~🕯Arabadan inip kapıyı kapattım. Başımı kaldırdığım anda da tam karşımızda duran diğer arabanın içindeki Ateş'i gördüm. Gözlerini dikmiş, öfkeyle hiç kıpırdamadan Uzay'a bakıyordu ama başını birden bana doğru çevirince göz göze geldik ve olanlar oldu. Beni eve Uzay'ın bıraktığını anlamıştı. Anında yanımda belirdiğinde sinirden sıktığı dişlerinin gıcırdadığını duydum.
"Almila, hemen bana cevap ver, senin bu herifin arabasında ne işin var?"
Beklemediğim bu karşılaşma ve hemen ardından gelen soru karşısında şaşırmıştım. Üstelik arkadaşlarımın yanında Ateş'in soruyu soruş tarzı da hiç hoşuma gitmemişti.
Bu kadar zaman beni umursamamış, her fırsatta aşağılayıp alay etmeye çalışmıştı. Hatta abartıp babasına beni ispiyonlamaya kadar işi vardırmıştı. Peki şimdi birdenbire ne olmuştu da ilgilenmeye başlamıştı acaba?
Onlar aracın içinde, Ateş ve bense dışrıda durmuş öylece birbirimize bakıyorduk. Hava soğuk değildi fakat etraf çoktan buz kesmişti. Bir şeyler yapmalıydım ama ne? Henüz en ufak bir fikrim olmasa da ortam öylesine gergindi ki biraz daha böyle durursak fırtınanın kopacağını iliklerime kadar hissediyordum.
Son anda karar verip eve doğru yürürken, "Sana da iyi akşamlar Ateş." dedim. "Arkadaşlarım nezaket gösterip beni eve bıraktılar."
Peşimden içeriye girmesini umuyordum. Böylece Ege ve Uzay da buradan giderler diye düşündüm ama sandığım gibi olmadı. Yanımdan geçerken Ateş birden bileğimi yakalayıp öfkeyle "Öyle mi? Nereden arkadaşın oluyorlarmış onlar?" diye sordu.
Çok kızmıştım ama herkesin iyiliği için sakin kalmam gerektiğini de biliyordum. Önce derin bir nefes aldım sonra da yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle ona bakıp sakince, "Okuldan." dedim.
Bu sakin halim onu daha da sinirlendirmişti. Pis pis sırıtarak "Söylesene Almila, acaba tüm bunlardan babamın haberi var mı?" diye sordu.
İçimde belki de yıllardır uyuyan kana susamış bir canavar vardı ve Ateş farkında olmadan az önce kurduğu cümleyle onu uyandırmıştı.
Asfalyalarımı attırmayı başarmıştı sonunda. Bileğimi sertçe çekip elinden kurtardıktan sonra dişlerimi sıkarak "Ne o Ateş, yoksa yine beni dayıma ispiyonlar mısın?" diye tısladım.
Uzay ve Ege de arabadan dışarıya çıkmış, bize bakıyorlardu. Ege şaşkındı, Uzay'ınsa yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı. Arabasına yaslanmış, adeta film izler gibi bizi izliyordu.
Cümlem bittiğinde Ateş'in yüzü birden allak bullak oldu.
"Ne?!" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUM KOKUSU 🕯 [TAMAMLANDI]
Novela JuvenilNe demişler, "Peşinden gidecek cesaretiniz varsa eğer bütün hayaller gerçek olabilir." Benim cesaretim vardı. Hem de fazlasıyla... ..... Aynı dünyaya doğmuş olsa da herkesin hikayesi farklıdır. Bir yerde birinin üzerine güneş doğarken başka bir yer...