Ait olmadığım bir evrende, ait olmadığım dünyanın karanlık sokaklarında yürürken bu zamana kadar yaşanan şeyler aklımı meşgul ediyordu. Bu evrene zorla sürüklenişim, beni kullanmak isteyenlerden kaçışım ve eve dönmenin bir yolunu bulamadığım için, henüz, bu dünyada yaşamaya mahkûm edilişim isyan etmeme neden oluyordu. Tüm bunlar büyük bir heyecanla başladığım iş yüzünden gelmişti başıma.
Her şey kendi evrenimde iki yıl önce dünyanın en çok çizgi roman satan şirketlerden birine yardımcı editör olarak girmemle başlamıştı. Sevdiğim işi hayranı olduğum çizgi roman evreni üzerinde yapacaktım ve bu ilk başta bütün büyüyü bozacakmış gibi hissettirse de ailemin desteği ile başlamıştım işte. İşe gittiğim ilk günü çok net hatırlıyorum. O kadar heyecanlıydım ki... Yeni ekibimle haftalar sonra ilk işimi tamamladığımda bile ben hala çok heyecanlıydım. Yeni bir spiderman çizgi romanı üzerinde çalışmıştık ve ben eklediğim çizimlerle ve hikâyeye yaptığım ufak katkılarımla baş editörün ilgisini çekmeyi başarmıştım. O kadar iyi bir tepki almıştım ki kendimi birkaç ay sonrasında baş editör olarak görebiliyordum. Çizgi romana yansıyan tarzım çizgi roman okurlarının da ilgisi çekmişti. Ama sadece ilgisini çektiklerim onlar değillerdi.
Sadece iki ay Marvel Comics'de çalıştıktan sonra bir anda gözlerimi burada açmıştım, çok kısa bir süre üzerinde çalıştığım çizgi roman evreninde. Beni buraya getiren kişiler onlar için bir şeyler çizmemi istiyorlardı. O an henüz çizgi roman evreninde olduğumu kavrayamamış olduğum için bu çok saçma gelmişti ama çizdiğim bir silah benim her kalem darbemle karşımda oluşmaya başladığında beni hangi amaçla kullanmak istediklerini anlamıştım. Yıkım istiyorlardı ve ben bunu onlara veremezdim. Bulduğum ilk fırsatta kaçıp New York'a geldim. İlk başta planım Avengers'a veya Shield'a gitmekti ama gidip ne diyecektim ki? Bu yüzden vazgeçip çizme olayını kullanarak kendi başıma evime dönme yolları aramıştım ama ne yaparsam yapayım bir türlü dönememiştim. Bir süre daha burada kalacağımı anladığımda kendime küçük bir hayat kurdum.
İlk başlarda ihtiyacım olan her şeyi çiziyordum ama daha sonra her istediğimin direkt ayağıma gelmesi sıkılmama neden olmuştu bu yüzden bir iş bulup çalışmaya karar vermiştim. Kendime kimlik oluşturdum, bu sayede artık çalışabiliyor ve diğer birçok hizmetten de yararlanabiliyorum. Artık çok zor durumlarda çizim yapıyordum ve hala beni kötü işler için kullanmak isteyen insanlar peşimde olabilir diye göz önüne çıkmamaya çalışıyordum. Hala eve dönmek için yollar arıyordum ama artık umudum kalmamıştı.
Yine düşüncelerimin içinde boğulduğumu fark ettiğimde kafamı yukarı kaldırıp karanlık gökyüzüne baktım. Yağmur atıştırmaya başladığında kısa bir süre olduğum yerde durup yüzüme düşen yağmur damlalarının keyfini çıkardım. Daha sonra adımlarımı hızlandırarak yürümeye devam ettim. Birkaç dakikanın ardından eve ulaştığımda sırt çantamın içinden anahtarı çıkarıp kilidi açtım. Evin içine girdiğim gibi üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup sıcak bir duş aldım. Üzerime bir tişört ve diz kapaklarımın biraz üzerine gelen şort giyip mutfağa geçtim. Kendime yiyecek bir şeyler hazırlayıp televizyonun karşısına kuruldum. Bir yandan hazırladıklarımı yerken bir yandan televizyon kanalları arasında dolaşıyordum.
J. Jonah Jameson'un haber yayınına denk geldiğimde durdum ve izlemeye devam ettim. Jameson takıntılı bir adamdı ve mutlaka her yayınında Spiderman'in aslında çok kötü olduğunu, insanları nasıl kandırdığını anlatırdı. İlk başlarda bu çok komik geldiği için yayını izliyor olsam da artık sadece bir alışkanlıktı.
Yayın ve yemek bittiğinde ortalığı toplayıp odama geçtim. Her daim yanımda taşıdığım, kolye gibi gözüken flash belleği boynumdan çıkarıp bilgisayara taktım. Odamın perdelerini içeri görünmesin diye çekerken zaten karanlık olan oda dışarıdaki sokak lambalarından gelen ışığında kesilmesiyle kapkaranlık olmuştu. Bilgisayarın ekranından yansıyan ışığa doğru yönelip bilgisayarı masanın üzerinden aldım ve yatağıma geçti. Yatağımda rahat bir pozisyon bulduğumda bilgisayarı da yanıma yerleştirip belleğin içindeki dosyaları açtım. Bu bellek kendi dünyamdan benimle beraber gelen sayılı şeylerdendi ve bunun için mutluydum. Çünkü içinde, şirketin çizgi roman hazırlanırken kullandığı yazılım yüklüydü. Bu yazılım sayesinde an ve an evren çapında olan önemli olayları takip edebiliyordum.
Yazılımı, kullanıcı adımı ve şifremi girip açtığımda kayıtlı olan çizgi romanları geçip, şirketin çıkardığı her çizgi roman içinde kayıtlıydı, şuan hala yapımı devam eden çizgi romana tıkladım. Earth 0000 olan bu çizgi roman diğer çizgi romanlardan farklıydı. Yazılımın içinde ben buraya geldikten sonra oluşmuştu ve o zamandan beri kendiliğinden oluşmaya devam ediyordu.
Çizgi romanı açtığımda ekranda Tony'nin yüzü belirdi. Yenilmezler binasındaydı ve yalnız değildi. Çok kalabalıktı ve yenilmezlerin bazı üyeleri hararetli bir şekilde tartışıyorlardı. Sayfalar sürekli değişip yeni çizimler oluşurken hala neyi tartıştıklarını anlayamamıştım. Çizgi romanın sayfalarında geriye giderek neler olduğunu çözmeye çalıştım.
Odin'in ölümünü, Thor'un Hela ile verdiği savaşı ve Surtur'un Asgard'ı yok edişini ekrandan takip ederken şaşkınlıkla yerimde doğrulmuştum. Daha dün gece baktığımda Thor; Loki, Bruce ve Valkyrie ile beraber Sakaar'dan kaçmaya çalışıyordu. Devamına baktığımda tüm Asgardlıların büyük bir uzay gemisine binip dünyaya doğru yola çıktıklarını gördüm. Bu şuan da yenilmezler binasının neden bu kadar kalabalık olduğunun cevabıydı.
Çizgi romanın sayfalarında ilerlerken bu sefer de geminin Kara Tarikat tarafından saldırıya uğramış olduğunu gördüm. Hulk, Thor ve Valkyrie diğer savaşçı Asgardlılarla beraber gemiyi güzel bir şekilde savunmuşlardı ama Kara Tarikat giderken yanlarında Loki'yi de götürmüştü. Şimdi yenilmezlerin tartışmasının nedenini anlayabiliyordum. Thor kardeşini kurtarmak istiyordu ama yenilmezlerin geri kalan üyelerinin buna pek sıcak baktığı söylenemezdi.
Tekrar devam eden tartışmaya döndüm ve ekrandan olayları takip etmeye başladım. Ekranda olan kişilerin birçoğuna çok fazla hayran olduğum göz önünde bulundurulursa burada geçirdiğim zamanı kesinlikle kontrollü bir şekilde idare ettiğimi düşünüyordum. Onları izlerken çoğu zaman gidip bazı şeylere müdahale etmek istemiştim ama bunu yapmamıştım. Bu onların hikâyesiydi ve ben bunun bir parçası değildim ve hala da değilim. Buna hakkım yoktu.
Gecenin sonunda Thor'un Loki'yi kurtarma planını bir sonraki güne erteleyen yenilmezler ekibi, şuan da binada olan Asgardlıları, onları yerleştirecek bir yer bulana kadar yenilmezler kulesinde misafir etmeye karar vermişlerdi.
Thor'un omuzları arkadaşlarının verdiği kararın ardından çökmüştü ve onun bu görüntüsü beni içten içe yaralamıştı. Çaresizliğin ne demek olduğunu buraya geldiğimde öğrenmiştim ve onun da kendi çaresizliği altında ezildiğini anlamak zor değildi. Parmaklarımı ekrandaki görüntüsünün üzerinde dolaştırırken ekrandaki görüntü değişmiş ve evrenin başka bir yerinde olan olayları göstermeye başlamıştı. Ekranda Kara Tarikat belirdiğinde bu gece yine çoğu gece olduğu gibi erken uyuyamayacağımı anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CafunéㅣLoki
Fanfiction♦️the wattys 2022 Kazananı♦️ Her şey kendi evrenimde iki yıl önce dünyanın en çok çizgi roman satan şirketlerden birine yardımcı editör olarak girmemle başlamıştı. Sevdiğim işi hayranı olduğum çizgi roman evreni üzerinde yapacaktım ve bu ilk başta b...