Bir anda fısıldaşmalar arttığında, Efsun arkasına doğru döndü ve sarı spotların yanan ışıkları altında hayal gördüğünü düşündü. Evet kesinlikle hayal görüyordu.Bu karşısında gördüğü adam o değildi. O olamazdı...
Gözlerini kırpıştırarak derin bir ne...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayaz _Simay
MEHLİKÂ
11.BÖLÜM
Efsun, ellerini göğsüne bağlamıştı ve kararlı bir ifadeyle bakarken, Emir'in bakışlarında ki karanlığı da net bir şekilde görüyordu.
"O herif sana aşık ve evlenme teklifi etti öyle mi?" diyerek kısık gözlerle baktı Emir.
"Evet öyle. Ve ben teklifine hayır demek için bir sebep göremiyorum. Var mı bir sebep?"
Emir olumsuz anlamda kafasını iki yöne doğru sallayarak "Yok" dediğinde, Efsun hayal kırıklığıyla ona baktı. Gerçekten bir an için, onun da kendisini sevdiğini düşünmüştü. Uzak durmak için bile olsa böyle bir şeyi seven kimse kabul etmezdi ki. Emir'e olan duygularının aslında karşılıklı olmadığını şu anda anlaya biliyordu.
"Evlene bilirsin. Hatta ölmezsem düğününe gelirim. Ama elini çabuk tutman gereke bilir, sonuçta her an ölebilirim"
Genç kız kendi kendine kafasını iki yöne sallarken, bazı şeyler için boşuna uğraştığını düşündü. Belki tedavisi için yardım edebilirdi ona ama aşk anlamında bir yardımı olur muydu? Gerçekten bilmiyordu. Ya da biliyordu; Emir ile aşk anlamında hiçbir şey yaşayamazdı. Kendisini önemsemeyen bir adamla, sevmeyen bir adamla bu konuda bir şey paylaşamazdı.
"Öyle mi? Ölmeden biraz düşün ama olur mu?"dedi keskin bir dille Efsun.
"Neyi düşünmemi istiyorsun?"
"Cehennemde yanmaya hazır olup olmadığını. Kırdığın kalplerinin bir cezası olacaktır sonuçta!"
Efsun sinirle arkasına dönüp oradan uzaklaşırken, arabasının kapısını açtığı an o kapı sertçe kapandı. Arkasına döndüğünde, Emirle neredeyse burun burunaydı ve bu yakınlığı asla beklemiyordu. Geriye doğru sendelerken, adam onun belinden tutarak gözlerini onun güzel yüzünde gezdirdi.
"Bırak Emir! Ben senin umrunda bil değilim. Başka bir adamla evleneceğim diyorum ama sen düğününe gelirim diyorsun"
Emir gülümseyerek parmaklarını usulca kızın yanağında gezdirdi. Efsun nefesini tutarken, şu anda midesinden boğazına doğru bir boşluk hissi oluşmuştu.Böyle hissetmek zorunda mıydı? Onun tek bir dokunuşuyla bu kadar yumuşamak ne garipti böyle.
"Çünkü beni ikna etmek için böyle konuştuğunu anlaya biliyorum. O herifle aranda bir şey yok ve cesaret edip sana bırak evlenme teklifi, aşkını bile itiraf edemez. Çünkü arkadaşlığınızın bozulmasından çekinir. O yüzden beni kışkırtıp ikna etmek için böyle oyunlara girme. Çünkü ben inanmam"
Genç kız şaşkın bir ifadeyle bakarken, onun bu kadar akıllı olduğuna sahiden inanamıyordu. Bildiğin elinde patlamıştı bu planı. Hoş ani bir plandı ama yiyeceğini düşünmüştü.
