34.BÖLÜM

2.4K 222 52
                                    

MEHLİKÂ

34.BÖLÜM

Efsun, üzerinde ki şoku atlatamıyordu bir türlü. Aylin'in abisinin Emir olduğuna inanmakta zorluk çekiyordu. Hayatı boyunca duyduğu en saçma şey olabilirdi.

"Nasıl? Nasıl olur bu?"

"Yıllar önce babam annemle kaçmış. Yıllar sonra da ben doğmuşum. Bende bilmiyordum,babamın burada başka bir ailesi olduğunu. Annem vefat etmeden önce söyledi hepsini. Zaten babam yıllar önce nasıl Emir'i terkettiyse, beni de terketti. İnanmıyorsan eğer DNA testi yaptıra biliriz, ben hazırım"

Efsun bir ileri bir geri gitmeye başladığında ne yapacağını bilmiyordu. Aylin'in doğru söylediğine emin olmak için DNA testi elbette yaptıracaktı.

"Neden sakladın? Neden söylemedin kim olduğunu?"

"Çünkü korktum. Emirin... yani abimin beni istememesinden çok korktum. Hala da korkuyorum. Önce ona yakın olmak istedim, beni kardeşi gibi sevsin istedim ama o çok katı. Ailesi dışında ki herkese fazla mesafeli. Annem vefat etmeseydi eğer gelmezdim, bulmazdım abimi. Ama şimdi kimsem yok. Ondan elbette bir şey beklemiyorum, beni zorla sevemez, yıllar sonra kardeşim diyerek bağrına da basamaz. Ama bana uzakta olsa başıma bir şey gelme ihtimalinde yanımda olduğunu bileyim yeter. İnan yeter..."

Aylin gözyaşları içinde derdini anlatırken, Efsun ağlamamak için büyük bir çaba sarfediyordu. Onun samimiyetine inanıyordu ancak Emir ne tepki verirdi asla kestiremiyordu. Ya da kestire biliyordu. Kesinlikle bu konuda fazla katı olduğunu düşünüyordu.

"Test yaptıracağız ve sonucu çıkana kadar Emir'e bir şey söylemeyeceğim. Sonuçtan sonra da, Emir'i karşımıza alıp anlatacağız bu durumu Aylin. Tabi eğer gerçekten kardeşiysen"

Ben kardeşiyim dediği için ona inanamazdı. O test sonucu çıkana kadar tavrı bu şekildeydi. "Şimdi evine git istersen" diyerek arkasına döndü ve oradan uzaklaşarak Emir'in baş ucuna oturdu. Bu durum çok sıkıntılı bir durumdu. Gerçekten kardeşiyse eğer, Emir'i tanıdığı kadarıyla kabul etmekte zorlanırdı çünkü babasından nefret ediyordu. Parmaklarını, adamın gür saçlarından gezdirdiğinde, Emir mırıldanarak gözlerini araladı.

"Uyandırdım mı?" diyerek elini çekmek istediğinde, Emir kızın elini tutarak avucunun içine öpücükler kondurdu.
"Hayır. Devam et..." dedikten sonra tekrardan gözlerini kapattı. Efsun, adamın saçlarını okşamaya devam etti.Emir tekrardan gözlerini araladığında, karısını kısık gözlerle usulca süzdü.

"Noldu?" diyerek gülümsedi Efsun. Emir'in bu mahur hali karşısında izlemeye doyamamıştı. Bir insan her haliyle bu kadar mükemmel olabilir miydi? Emir parmaklarını, karısının askılı geceliğinin göğüs kısmında gezdirirken, içini çekmeden edemedi. "Yeni mi aldın sen bu geceliği?"

"Yeni sayılır. Beğendin mi?"

Beğendiği her halinden belliydi ancak yine de dudaklarından dökülsün istiyordu Efsun. Aylin'in söylediklerini unutmaya çalışıyordu, aksi halde düşüncelere boğulup kendisinden geçebilirdi. O yüzden sadece sevdiği adama odaklanmak istiyordu.

"Beğene bilirdim aslında ancak üzerinde olmasaydı..."

Efsun'un incecik askısından birini indiğinde, yerinden doğrularak dudaklarını onun bembeyaz tenine gömdü. İşte bu koku başkaydı, tam olarak boynunun bu çukurunda ömür boyu yaşaya bilirdi.

"O zaman çıkarayım ben bu geceliği."

"Bende sana yardım edeyim" diyerek karısını bir anda kucakladığında, Efsun kıkırdayarak ellerini adamın boynuna doladı. Yarın zor bir gün olacaktı, o yüzden bugünün tadını çıkarmaktan başka hiçbir çaresi yoktu.

MEHLİKÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin