MEHLİKÂ

8.BÖLÜM

MEHLİKÂ

8.BÖLÜM

Efsun, tek tek isim olarak birbiriyle tanıştırırken, Emir'in Utkuyla tanıştığı an ki o gerginliği herkesi germiş durumdaydı. Zaten havada genel olarak bir gerilim hakimken, Emir insanları daha çok geriyordu, bakışları ve davranışlarıyla.

"Emir ve Sarp, bizim İstanbuldan arkadaşlarımız, ziyarete gelmişler" dedi Efsun rahat olmaya çalışarak. Sonuçta çokta yalan sayılmazdı. Sarp İstanbuldan gelmişti ve kısa sürede de olsa bir paylaşımları olmuştu.

"Daha önce hiç duymamıştık, genelde birbirimizin arkadaşlarını bilirdik"dedi Utku meraklı gözlerle bakarak.

"Her şeyi söylemeye gerek duymamıştır belki.Ayrıca, Efsunla çocukluk arkadaşayız. Bayağı küçüklükten gelen bir arkadaşlık bu"

Emir'in sesinde ki o sert tınıya kimse anlam veremezken, Sarp gülerek bu gergin ortamda eğleniyordu.

"Barmen bey, arkaya kurtlar vadisi gerilim müziği koymamız mümkün mü acaba?"

Sarp'ın dalga geçerek kurduğu bu cümle karşısında, İdil hayretle ona baktı. Bu adamım ciddi olduğu bir an var mıydı acaba?

Utku ve Ege ise , Emir'i süzerken, onun Efsun'un arkadaşı olduklarına inanmakta zorluk çekiyorlardı. Eski bir tişört, altında eski bir kot pantolon ve saçı sakalı karışık bir adam vardı karşılarında. Haliyle Efsun Sargun gibi bir kadınla böyle birinin ne işi olur?Çözememişlerdi.

"Aslında ben sizi bir yerden tanıyor gibiyim. Sarptı değil mi? Daha önce basında falan yer aldınız mı?" diye sordu Ege, konuyu değiştirerek.

Basında elbette fazlasıyla yer almışlığı vardı. Daha doğrusu sosyal medyada ki cemiyet sitelerinde, dergilerde ve bazı gazetelerde bulunmuştu Sarp.Sadece kendisi değil, Emirle de basında yer almışlardı ancak Emir'i şu anda tanımamaları çok çok normaldi tabi ki.
Eski Emirden eser kalmamıştı. Sarp, gülümseyerek başını olumsuz anlamda sallarken, onlara bir bilgi vermemesi gerektiğini biliyordu. Emir bu konuda defalarca uyarmıştı kendisini.

Bars ve Karaaslan holding olarak iki ayrı şirketlerdi ancak ortak olarak yaptıkları bir çok iş vardı. Ayrılmaz ikili olarak iş adamları ve cemiyette ki bir çok insan bilirdi bunu.Haliyle karşılarında ki bu insanlarda tiplerine baktığı kadarıyla zengin ve nüfuslu insanlardı. Bu yüzden bir yerden hatırlamaları çok normaldi.

"Karıştıyor olmalısınız. Ben basında yer almadım hiç"diyerek cevap verdi Sarp.

"Soyadınız neydi? Mutlaka biliyorum bende sizi" diye sordu Utku.

"Tanımazsınız dedi işte, uzatmayın. Sonra görüşürüz olur mu?Hadi, bizim loca boş kaldı" diyerek araya girdi hemen Efsun.

Genelde her zaman buraya geldiklerinde aynı yere otururlardı. Burada ki çalışanlar, garsonlar da onları tanırdı hatta, o yüzden arkadaşları şu anda her zaman ki yerlerine oturmalılardı ve bu konudan uzak kalmalılardı.

Efsun, elini Utkunun koluna yerleştirerek onun yavaşça iterken, Emir sert bakışlarıyla sakallarını sıvazlıyordu. Ve gözleri sadece ama sadece Efsun'un elindeydi.

"Gel Efsun, biz dans edelim"

Emir bir anda araya girerek, Efsun'un elini sıkıca kavrardı ve onu yürütmeye başladı. Herkes şok olmuş bir ifadeyle bakarken, Sarp içkisini yudumladı ve
"Sen nasıl bir kralsın be?" diyerek, arkadaşını destekledi. Arada sırada Emir Karaaaslanlığı tutuyordu işte. Her ne kadar değişmiş olsada, bazı yönleri aynıydı.