15.BÖLÜM

3.1K 238 225
                                    

100 YORUM 90 VOTE SINIR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


100 YORUM 90 VOTE SINIR

MEHLİKÂ

15. BÖLÜM

İnsanın bedeninde ki sızı bir şekilde geçiyordu ancak ruhunda ki sızı kolay kolay geçmezdi, geçmiyordu. Şimdi karşısında ki bu adamı tokat manyağı yapmak istiyordu. Çünkü canı çok yanıyordu, çünkü canı çok fazla yanmıştı.

"Se sen nasıl bir adamsın ya?Nasıl yaptın bunu bana? Nasıl çekip gittin! Bu şekilde karşıma çıkarken hiç mi utanmadın?Benimle birlikteyken bile aslında sen gerçek değildin! Beni kandırdın, beni terkettin!"

Deli gibi bağırırken  diğer yandan adamı yumrukluyordu.Bu öfkeyi kusması hiç kolay değildi, olmayacaktı. Baştan beri, en baştan beri kocaman bir yalanın içindeydi. Şimdi karşısında mükemmel bir şekilde duran bu adamdan nefret ediyordu.

"Efsun dur!" diyerek kızın bileklerini sıkıca tutup kendisine doğru yasladığında, Efsun bir an için duraksayarak şaşkınlıkla dudaklarını araladı. Yüzleri o kadar yakındı birbirlerine, o kadar kaybolmuş hissediyordu ki Emir yüzünden. Ayaklarında mecal kalmamıştı, bütün vücudu kaskatı kesilmişti ve beyninin içinde sadece adamın kapkara gözleri dönüyordu.Onun kollarından kurtulup geri çekildiğinde, bir tokat daha patlattı onun yüzüne. Emir yanağını sıvazlayarak acı bir ifadeyle tekrardan kızın yeşillerine baktı. Efsun ne yapsa yeriydi, ne söylese hakkıydı.

"Sana yaşattığım her şey için özür dilerim"

" Tabi sen özür diledin oldu bitti değil mi?Ne bekliyorsun? Aylar sonra karşıma çıkıyorsun hem de bambaşka bir adam olarak. Boynuna mı atlayacağım Emir? Ne istiyorsun?"

Boğazı yırtılırcasına bağırırken artık sesi içine kaçıyor ve akan yaşları yüzünden saçları yüzüne yapışıyordu. Midesine giren kramp sanki bütün bedeninin yanmasına sebep oluyordu.

"Ben aynı adamım Efsun ve istediğim tek şey sensin. Sana geldim, senin için geldim.Ve seni çok özledim"

O kadar içten konuşuyordu ki, o kadar inandırdıcıydı ki, ama inanmayacaktı ona.Efsun olumsuz anlamda başını iki yana doğru sallayarak denize doğru döndü ve sadece nefes almaya çalıştı.Nasıl inana bilirdi ki? Terkedip gitmişti, bambaşka bir adam olarak karşısındaydı.Kabul etmesi zordu, yaşaması daha zordu.

"Sen çekip bırakıp gittiğin gün, beni kaybettin Emir. Ne yaşadığımı, ne kadar acı çektiğimi bilmiyorsun! Günlerce gelmeni bekledim, günlerce seni o evin önünde bekledim. Bir süre sonra öldüğünü bile düşündüm! Ama meğer Emir beyimiz, Karaaslan Holdingin varisiymiş ve gününü gün etmiş anlaşılan"

"Öyle olmadığını biliyorsun. Giderken, ne kadar berbat bir durumda olduğumu biliyorsun Efsun.Bak bunları burada konuşmayalım, ayakların çıplak üşüyeceksin. Benimle gel, konuşalım"

MEHLİKÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin