MEHLİKÂ
3.BÖLÜM
Başında şiddetli bir ağrı ve gözlerinde sanki açılması güç bir ağırlık vardı. Bilinci usul usul yerine gelirken, gözlerini aralamadan düşünmeye çalıştı. En son o adamdan kaçıp bisiklete binmişti ve hızla oradan uzaklaşırken düşmüştü. Bir anda yerinden sıçrayarak fırladığında, tam karşısında ki koltukta Emir'e görünce, göz bebekleri büyüdü.
"Şşş sakin ol tamam, güvendesin"
Emir, koltuktan kalkıp yatağa oturduğunda, genç kız gözlerini kırpıştırarak elini boynuna yerleştirdi. Kalbi deli gibi atıyordu ve bacağında bir sızı vardı. Üzerinde ki ince pikeyi ittirip bacağında baktığında, sargılı olduğunu gördü.Kolunda da yara bantları vardı.
"İyi misin?"
Emir'in sorusu üzerine, başını kaldırıp onun kapkara gözlerine baktı. Bir adamın gözleri bu kadar derin olmamalıydı.
"İyiyim,gitmem lazım.Beni merak etmişlerdir"diyerek yerinden hızla doğrulduğunda odadan çıkıp kapıya doğru ilerledi, ancak başının döndüğünü hissettiği an duvara tutunarak gözlerini kapattı genç kız.
Geriye doğru sendelerken, Emir onun belinden kavrayarak bir anda kucakladı.
Efsun bağırarak "Bırak beni napıyorsun!Bırak!" diyerek çığlıklar atmaya başladığında, Emir neye uğradığını şaşırarak bir anda kızı bıraktı ve çatık kaşlarla onun korku dolu yüzüne baktı."Sana ne yapacağımı sanıyorsun?Aklından her ne geçiyor bilmiyorum ama eğer istemiyorsan sana dokunmam.İyi olmadığını bildiğim için seni kucağıma almak istedim, hepsi bu"
Efsun saçlarını arkaya doğru atarak elini tekrardan göğsüne yerleştirdiğinde nefes almak için dışarıya çıktı ve başını gökyüzüne doğru kaldırarak derin derin nefes aldı ve arkasına dönerek Emir'in yüzüne odaklandı. Sonuçta o kendisini bulup eve germişti ve pansuman etmişti yaralarını. Sadece bir an yaşadığı o andan etkilenerek böyle bir tepki vermişti.
"Özür dilerim, o şekilde davranmak istemedim sana. Ayrıca teşekkür ederim, sen olmasan her şey daha kötü olabilirdi"
Genç adam, kıza doğru yaklaştığında,
dikkatli bir şekilde onun yüzünü inceledi. Efsun nefesini tutarak adamın endişeli bakışları karşısında içinde garip bir sıcaklık olmuştu."Seni gördüm, çok hızlıydın ve nereye gittiğini bilmez bir şekilde sürüyordun bisikleti. Seni bu kadar endişelendiren şey neydi?"
Efsun sandalyelerden birine oturduğunda, Emir de tam karşısına oturdu.Genç kız elini saçlarının arasından geçirerek başını usulca sağa doğru eğdi.
Ormanın ortasında bir adamla karşılaşmak korkmasına sebep olmuştu. Neden böyleydi ki bu düzen?Anlamıyordu asla.İstediği yerde yürüye bilirdi, istediğini yapabilirdi. O adamın kendisine dokunmaya ne hakkı vardı?
"Önemli değil boşver"
"Efsun..." O anda genç kız gözlerini adamın gözlenine dikti. Çünkü ilk defa adını söylüyordu ve bu çok garip geliyordu. Ses tonu, bakışları, duruşu, gizemli halleriyle farklı bir adamdı. Etrafında gördüğü zengin,
kendini beğenmiş, ukala ve her şeyi parayla halleden adamlara benzemiyordu."Ne olduğunu söyleyecek misin?"
Sesi otoriterdi ve fazlasıyla merak doluydu.Sanki yıllardır tanıyor gibiydi Emir'i, bakışları, tebessümü, gözlerini kısmasını bile sanki tanıyordu. Ama hüzün de vardı o gözlerde, onu bu kadar merak etmesi normal miydi sahiden?Erkeklerden genel olarak uzak duran bir kadın olarak, hiç tanımadığı bu adamdan kendine neydi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHLİKÂ
Storie d'amoreBir anda fısıldaşmalar arttığında, Efsun arkasına doğru döndü ve sarı spotların yanan ışıkları altında hayal gördüğünü düşündü. Evet kesinlikle hayal görüyordu.Bu karşısında gördüğü adam o değildi. O olamazdı... Gözlerini kırpıştırarak derin bir ne...