Düğün hazırlıkları evin tadilatı derken yoruluyordu insan. Uğur'la dün salonumuz için koltuk takımı almaya gittiğimizde "salonumuzun senin gözlerinin renginde olmasını ve her baktığım yerde sen ol istiyorum" dediğimde beni kollarının arasına alıp erimeme sebep olacak şekilde öpmüştü.Yorgunluktan kapanan gözlerime inat alarmı sekize kurdum yarın annem, Handan anne ve Gülsüm'le gelinlik bakmaya gidecektik. Anneme Uğur, "işten çıktıktan sonra birlikte gidelim" dediğimde, "gelinliği düğünden önce damatın görmesi uğursuzluk getirir o yüzden Uğur gelemez" diye annem kesin konuştu. Böyle batıl inanç mı olurmuş yahu, onlar Uğur'u çağırmasın dursun ben kabinde gelinlik modellerini denerken resim çeker ona fikir danışırdım...
Gülsüm'ün "Zeynep" diye beni dürtmesi ile gözlerimi açtım yine. "Günaydın, alarmın sesini duymamışım," dedim uyku mahmuru çıkan sesimle.
Gülsüm endişeli gözlerle bana bakıyordu. "Senin bu hâlin hiç hayra alamet değil Zeynep yarın doktora gidip test yaptıralım canım rengin iyice soldu."
Esnememi ellerimin arkasına gizledim ve "endişelenecek önemli birşeyim yok Gülüm, sadece teyze oluyorsun."
"Ne?"
Gülsüm yaşadığı şaşkınlıkla nasıl, diye sorunca gözlerimi devirdim.
"Leylekler bizim çatıyı çok sevmişler bizim çatıya yuva yaparken de bu evde yaşayan bir Zeynep var dur ona hediye götürelim demişler Gülüm."
"Zevzek zevzek konuşma Zeynep ya, ne yapacaksın şimdi?"
"Ne yapayım ayol, şunun şurasında düğüne kalmış iki hafta, düğünden sekiz ay sonrada prensesimi kucağıma alırım. Tâbi bu duruma en çok bizimkiler sevinir onlar mutlu ben mutlu. Musmutlu geçinir gideriz."
"Prenses?!"
Omuzlarını yukarıya kaldırıp indirdim, "nedense kızım olacakmış gibi hissediyorum. Kutu da büyük var Acun Bey"
"Zevzek! Sana inanamıyorum Zeynep, neden dikkat etmedin kızım evliliğin biraz tadını çıkardıktan sonra münasip bir zamanda yapsaydınız ya çocuğu."
"Benim çocuğum otobüs mü münasip bir zamanda gelsin ayol? Allah Allah! Üstelik o gün hamile kalma olasılığım binde bir ihtimaldi ve o birlik ihtimali benim noktam değerlendirdiyse suç benim mi?"
"Uğur vurdu gol oldu diyorsun yani."
"Adam üstüme ceketini attı hamile kaldım iyi mi?" Dedim yüzümü buruşturarak.
Gülsüm bir süre ne söylemesi gerektiğini bilemiyormuşcasına gözlerime baktı, kollarını bana dolarken "ne diyeceğimi bilemiyorum."
"Beni rahatlatmak için tebrik ederim diye bilirsin mesela."
"Tebrik ederim Zeynom. Uğur biliyor mu?"
"Hayır, haberi yok düğün gecesi ona yüz görümlüğü olarak söylemeyi düşünüyorum." İkimiz de güldük. "Yani anlayacağın bu haberi ilk öğrenen sensin kıymetini bil. Gecikince seni istemeye geldiklerinin ertesi günü test yapmaya karar verdim, ilk test de çift çizgi çıkınca hata vardır diye dört test daha yaptım hepsinde de çift çizgi çıktı."
"Neden beş tane test yaptın beş olmadan inanmadın mı?" Diye koluma vuran Gülsüm'e hayır anlamında başımı salladım. Gülsüm omzumdaki başımı kaldırıp gözlerime baktı "iyi misin?"
Hayır anlamında başımı salladım."Her yıl doğum yapmak istemiyorsam doğum kontrolünü daha sıkı yapmam gerekiyor galiba."
"Bence de" diye gülmeye başlayan Gülsüm'e dayanamayıp ben de eşlik ettim, Gülsüm'le gülüşmemizi annemin "kızlar kahvaltıya gelin," demesi böldü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raslantı'nın Böylesi (Tamamlandı)
Storie d'amore"Bağırmasana be kadın kulağımın zarını patlattın!" Deyince kan beynime sıçradı! Sinirle gözlerimi açtım ve beni tutan kollara baktım "Sen de önüne bakarak yürüsene be adam! Senin yüzünden ikinci defa yeri boyluyordum" dedim. Ama onunla gözlerimiz bu...