Nişan

11.5K 900 210
                                    

Ama abi ya, diye yanlarına gitmek istediğimde, annemin ay bana birşeyler oluyor Hamit diye, babamın kolundan tuttuğunu gördüm. Uğur'un yakasını tutan abim Uğur'u bıraktı ve anne diye annemin yanına geldi. Annemi koltuğa yatıran abimleri kenara çektim ve anne diye koltuğun önünde diz çöktüm. Songül teyzem, "biraz açılın ablamı daha fazla bunaltmayalım" diye bizimkileri uzaklaştırdı. Nurten teyzem elinde kolanya ile gelip annemin ellerine masaj yapmaya başlayınca anne diye burnuna kolanya tuttum.

Tek gözünü açan annem "seninle sonra görüşeceğiz küçük Hanım! Şimdi çek o kolanyayı burnumun dibinden" diye bana fırça çekti. Yok artık! Anneme ağzım açık bakarken teyzemlerin kıkıtırsını duyunca ancak kendime gelebilmiştim. Annem üstün oyunculuk performansı ile inleyerek gözlerini açtı, babam yanına gelip Birsen hayatım iyi misin diye elini tuttu. "Merak etme hayatım iyiyim, tansiyonum çıktı galiba" diye nazlı bir sesle konuşunca şaşkınlık içinde ona baktım. Babam annemi kollarının arasına aldı ve alnına buse kondurdu. "Sen hep iyi ol hayatım, sana birşey olmasına dayanamam" deyince annem gözlerini kaçırdı, babamı üzdüğü için kendini suçlu hissediyordu muhtemelen.

Faruk amca abimle dayımı sakinleştirmek için balkona çıkardı, Handan teyze bir taraftan Uğur'un gözüne buz torbası koyuyor bir taraftan da Uğur'a kızıyordu.
Faruk amca bizimkileri sakinleştirmek için uzun bir konuşma yapmıştı, tâbi bu konuşma sırasında Uğur'a arada laf sokmayı ve ona nasıl uydun diye de bana kızmayı ihmal etmedi...

Gergin geçen geceden sonra, sabah annem beni karşısına alır konuşur diye bekledim ama öyle olmadı. Annem sabah kahvaltı sırasında ve sonrasında beni görmezden geldi. Masada babamla başbaşa kaldığımızda iç çekip babamın yanındaki sandalyeye oturdum ve başımı babamın boynuma sakladım. Babam derin nefes alıp saçımı okşadı. "Düşüncesizlik ettim babacığım, özür dilerim. Beni affedebilecek misin?"

"Yaşadığın yoğun duygular yüzünden ani bir karar vermişsin kızım ama keşke böyle bir karar vermeden önce bir annenle baban olduğunu hatırlamasaydın. Bizde anne baba olarak kızımızın nikahında bulunmak bu en mutlu gününde yanında olmak isterdik. Sonuçta sen yetim değilsin, bir anne baban var öyle değil mi evladım?"

Özür dilerim baba, diye inledim, babam gözümden akan yaşları sildi ve saçlarıma öpücük kondurup,  "annenin bir an önce seni affetmesi gerek  yoksa günlerce yatakta başımın etini yer," diyen babam gözlerini devirdi.

"Özür dilerim baba..."

"Biriciği bu yaşlı adam sana kırgın kalamaz sil hadi artık göz yaşlarını. Sen böyle ağlayıp gözünden incilerini düşürürsen benim yaşlı kalbim dayanmaz ki  güzel kızım."

Gözyaşlarımı acemice sildim ve burnumu çekip, "özür dilerim" dedim yine. Babam masanın üstünden peçeteyi alıp burnumu sildi ve burnumun ucuna vurup, "küçükken de böyle sümüklüydün sen," diye yüzünü buruşturdu.

"Aşk olsun baba ya" diye surat astım.

"Asma o güzel yüzünü hadi annenin seni affetmesini sağlarken bana da tekrar aşık edelim" diye alaycı tavırla konuşup ayağa kalktı. Babam  "ara damadı, yirmi yedi tane beyaz gülün ortasına bir tane pembe lilyum yaptırıp gelsin." Dudağımın köşesi kıvrıldı, "bakıyorum da çok  romantiğiz" babam burnunun üzerine düşen gözlüğünü ittirdi, " sen birde beni gençliğimde görecektin." Dediğinde ikimizin de yüzünde gülümseme belirdi.

"Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim baba."

"Anneler ve babalar çocukları ayağı takılıp düştüğünde onları ayağa kaldırmak için vardır kızım. Sen yaptığın hatadan ders aldıysan bu benim için yeterli. Hadi artık sen de  üzme tatlı canını."

Raslantı'nın Böylesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin