Dengesiz adam!

11.7K 909 303
                                    


İlk temas ilk dokunuş, dudaklarının dudaklarında bıraktığı kadifemsi dokunuşlar dudaklarını aralamaya teşfik ediyordu Cüneyt'i. Sonuçta bir erkek için Gülsüm asla ret edilemeyecek kadar güzel bir kadındı. Kendini öpmek için aralanan dudaklara karşılık vermek zor olmadı o sebepten Cüneyt için.

Cüneyt öpüşmenin tesiri altında kaldığı için Gülsüm'ü kendine çekti ve öpüşmeye yön vermeye başladı. Gülsüm kendini öpen dudaklara karşılık verirken, etkinkilendiğini kendine itiraf etti. Sonuçta Cüneyt yakışıklı ve karizmatik di, üstüne üstlük iyide öpüşüyor demekten kendini alamadı...

Cüneyt'in dudakları yumuşak, istekli ve tecrübeliydi ama yanlış, eksik birşey olduğu düşüncesi ise beynini bir kurt gibi kemiriyordu Gülsüm'ün. Erken karar verdim biraz düşünmeye ihtiyacım var diyen son akıl kırıntısı haklıydı; ellerini Cüneyt'in geniş göğsüne koydu ve dudaklarını onun istekli dudaklarından ayırdı.

Gülsüm gözlerine soru sorarcasına bakan adamdan, gözlerini kaçırdı ve "üzgünüm," dedi; sesi hislerinin tercümanı gibiydi. Cüneyt'i öpmek kalbinin hızlı atmasına sebep olmuştu olmasına ama birşeyler yarımdı sanki eksik olan bir şeyler vardı...

"Aradığın cevabı buldun galiba," diyen Cüneyt'in sesi ise buz gibiydi; Gülsüm onun gözlerine bakmakta zorluk çektiği için hayır anlamında başını salladı ama karşındaki adamın "birbirimize karşı dürüst olmalıyız" sözünü duyunca başını kaldırıp onun elâ gözlerine baktı. "Ben sana hiç yalan konuşmadım ki Cüneyt, inan bana konuşmak da aklıma bile gelmedi."

"Sorun ne o zaman?"

"Bugün yaşadıklarım beni fazlasıyla yordu Cüneyt, seni öpmekse zaten karışık olan aklımı daha çok karıştırdı. Düşünmek için bana zaman ver"

Cüneyt'in dudakları alaycı ifadeyle kıvrıldı. "Ne için zamana ihtiyacın var Gülsüm, etkilendim ya da etkilenmedim demek bu kadar zor mu?"

Stresten alt dudağını ısıran Gülsüm, "eve gidebilir miyiz?" Diye sordu, onun sorusunu duymazdan geldi. Bilinmezlik hiç bana göre değil diye düşünen Cüneyt, karşında gözlerine bakamayan kadına bakarken iç geçirdi ve" öyle olsun bakalım" dedi. Gülsüm'ün kararı ne olursa olsun kararına saygı duymak zorundayım diye düşünse de içten içe kendisini seçmesini istiyordu.

Arabaya bindiklerin de Gülsüm eve gelene kadar başını cama yaslamış derin düşüncelere dalmıştı. Onun sessizliği ise Cüneyt'i tedirgin ediyordu. Uzun zamandan sonra ilk defa bugün kalp atışlarının hızlandığını Gülsüm'ün kadifemsi dudakları ile hissetmişti. Yanında dalgın bir hâlde camdan dışarıya bakan kadına bakarken, onun fikrini değiştirmek için elinden geleni yapacağım dedi kendi kendine...

Araba evlerinin önünde durunca Gülsüm "görüşürüz" derken kemerini çözdü, arabadan ineceği zaman Cüneyt elini tutup onun inmesine mâni oldu. Gözleri tekrar kesiştiğinde, Cüneyt baş parmağı ile alt dudağını okşayıp, Gülsüm'ün gözlerine baktı, izin istercesine. Daha Gülsüm ne yapmalıyım diye düşünmeden Cüneyt genç kadının alt dudağını dudakları arasına aldı. Beklemediği bir anda dudaklarına kapanan adama gözlerini kırpıştırarak baktı. Dudaklarını aralanması için alt dudağı ısırılınca inleyerek dudaklarını araladı. Bunu fırsat bilen Cüneyt dilini içeriye doğru kaydırdı. Kendini istekle öpen dudaklara karşılık vermek Gülsüm içinde zor olmadı. Arabanın içinde öpüşme sesleri yankılanmaya başladı, ellerini genç adamın saçlarından tutup kendine çeken kadını gerçekliğe dudaklarından ayrılan dudaklar getirdi. Gözlerini ne zaman kapatmıştı sahi Gülsüm, karşında dudakları memnuniyetle kıvrılan Cüneyt görünce gözlerini kapatırken "bu hiç adil değil," diye inledi.

Cüneyt kulağının altından öperken "aşkta ve savaşta herşey mübah, adil savaşacağımı kim söyledi?"

Cüneyt!

Raslantı'nın Böylesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin