Raslantı'nın Böylesi (Tamamlandı)

Annenizin adı Birsense şaşkınlık göbek adınızdır

Selam canlarım ben geldim.

Genelde buradan pek yazmam ama sormak istiyorum, kitap nasıl gidiyor, beğeniyor musunuz?

Lütfen duygu ve düşüncelerinizi saygı çerçevesinde benim'le paylaşın.

İyi okumalar dostlar, sevgi ve aşkla kalın 💕💕💕

"Samettt" diye kükreyen Uğur'un yanına koşarak genç bir polis geldi, önünde saygı ile durdu ve "evet komiserim" diyen çocuk titriyordu. "Alın şunu hastaneye götürün yoksa bu gerizekalının elinde kalacak" derken hoşnutsuzluk içinde Cüneyt'e bakıyordu.

"Belalın da çok sinirliymiş şekerim, onu yatakta sakinleştirmek zor olsa gerek"

Karşımızdaki sarışın, mavi gözlü dünyalar güzeli kadına gözlerimiz kocaman olmuş hâlde baktık.

"O...benim be...lalım değil, dayak yiyen benimkisi, yanındakiler de ağabeylerim," diyen Gülsüm'e bakan kadın şaşkındı. "Senin ki o zaman yürek yemiş kızım, bu kadar ağabeyin varken, seni aldatmak gibi bir salaklığı nasıl yaptı?"

Gülsüm burnunu dikleştirdi, "salak olsa yine iyi, gerizekalının önde gideni" derken yüzünde buruk bir gülümseme vardı.

"Anam sen de, ben den dertlisin, gel bacım gel, içini dökersen rahatlarsın"

Karşısındaki banka otururken Gülsüm sessizce, "kızım biz de kadınız diye ortalıkta geziniyoruz biz kadınsak bu karşımdaki ne?" Ona döndüm ve dişlerimin arasında, "saçma sapan konuşmasana kızım!" Dedim.

Gülsüm gözlerini yukarıya doğru kaldırdı "ey yüce rabbim hikmetinden sual olunmaz ama madem boş vaktinde böyle bir güzellik yarattın, biraz da şu kuluna el atsaydın ya, ha benim güzel Allah'ım"

Deyince koluna vurdum ve "gerizekalı gerizekalı konuşmasana be kızım, şimdi ağzınla gözün yer değiştirecek göreceksin gününü. Tövbe yarabbi sen onun kusuruna bakma Allah'ım, bugün yaşadığı şoktan dolayı saçmalıyor, yoksa bilirsin onun kalbi çamaşır suyu ile yıkanmış gibidir. Tövbe tövbe" ben içimden tövbe çekerken, Gülsüm sarışın kadının yanındaki kadına bakıp nesi var? Diye sordu.

Sarışın yanındaki kadına bakış atıp, "şey...erkek arkadaşı ile kavga ettiler, ben de onları ayırayım derken kavga büyüdü, pavyonda ki müşterilerden şikayet eden olmuş galiba o yüzden polis arkadaşlar da bizim misafirimiz olun diye buraya getirdi." dedi

Gülsüm "elimizden gelen bir şey varsa söyle hemen icabına bakalım" deyince şaşkınlık içinde ona baktım. "Sen iyice alıştın bu icap bakmalara, adam dövmelere, bu ne ya böyle mafya mısın kızım sen?"

"Eh ağabeylerim ve eniştem sayesinde arkam sağlam diyelim" dedi otuz iki diş sırıtarak manyak. Sinirle onun koluna vururken arsız demeyi ihmal etmedim. Bize bakan sarışın kadının  yüzünde buruk bir gülümseme belirdi. "Ne güzel sizi kollayan birileri var"

Oturduğum yerde dikleştim ve içimdeki geyşayı dışarı çıkardım, sarışının gözlerinin içine bakarak. "Beni kimsenin kollamasına ihtiyacım yok ben ayaklarımın üstünde gayet rahat durabiliyorum," elimle karşımdaki oda da oturan ağabeyim'le dayımı göstererek, "onların arkalarını genelde ben toplarım, bu ikisi ben yanlarında olmadan bir iş yaptıklarında aha böyle burunları pislikten çıkmaz" dedim.

Dayım ağzının içinde "sen de bizi iyice gömdün" derken ağabeyim, "hakkat la dayı, biz ne zaman Songül, ya da bu sıskayı yanımıza almazsak karakolluk oluyoruz" derken aydınlanma yaşadı resmen...

Hilal denen kız yanımıza gelirken Uğur'a kaçamak bir bakış attı ve yüzünde gülümseme ile bizim kapıya geldi. "Niyazi komiserim birşeye ihtiyacınız var mı diye sordu?"