Raslantı'nın Böylesi (Tamamlandı)

Bu kadın da kim?

Annemin tek kaşı havaya kalktı, "farkındasın değil mi, anne olan benim, sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?"

"Anne! Boşuna konuyu değiştirmeye uğraşma, otur ve ne dolaplar çevirdiğinizi hemen anlat!"

"İnanmayacaksın ama bu defa ben masumum. Hani kaynanan da az fena değil!"

"Handan teyze benim kaynanam falan değil, öyle şeyler söyleyip suçunu bastırma çalışma. Düzgünce ne işler çevirdiğinizi anlatacak mısın?"

"Sen şimdi bana değil, Handan'a mı inanıyorsun? Tü yazıklar olsun sana, kaç yıllık annene değil de iki defa gördüğün kadına inanıyorsun!"

Diye söylenen anneme gözlerimi devirdim. "Ne alakası var anne ya, neden sana inanmayayım, ayrıca ne yapmaya çalıştığını biliyorum!"

Annem küçük bir çocuk gibi dudağını sarkıttı ve "iyi ya tamam" deyip, yatağa oturdu.

"Anlat bakalım seni dinliyorum ama lütfen doğruları anlat"

Başını dikleştirdi ve bana kırgın bir bakış attı. "Tamam siz den birşeyler sakladığım oluyor  ama asla size yalan söylemediği mi bilirsin," dedi kırgınca, bu konuda annem haklıydı. Onun hiç yalan söylediğini duymadım sadece dediği gibi bazı bilgileri bizimle paylaşma gereği görmüyordu.

"Evet seni dinliyorum"

"Bakıyorum da Uğur'un mesleğine göz kırpıyorsun!"

"Hiç lafı değiştirmeye uğraşma anneciğim yemezler!"

"İyi be! Öncelikle bilmeni isterim ki, tüm plan sadece bana ait değil, planın çoğunu Handan yaptı."

Tek kaşımı havaya kaldırıp ona baktım 'onun gibi asil vakur duruşlu bir kadını da kendinize benzettiniz ya pes!'  demek geldi içimden.

Annem benim halime gözlerini devirdi ve kaldığı yerden devam etti anlatmaya.

"Handan dedi ki, biz seninle telefonda bu iş olmuyor diye kavga ediyormuş gibi yapalım. Telefon da  Zeynep'in tatile gideceğini ve ona yeni bir aday bulduğunu söyleyeceksin. Allah'ın işi işte o nasibin de tesadüfen Antalya'da işi çıkmış olacak. Ha bir de eğer anlaşırlarsa işi resmiyete dökeceğinizi de eklemeyi unutma! Tâbi sen  bunları söylerken şans eseri benim oğluşum evde olmasın mı? Ay görüyor musun, bir de telefonumun hoparlörünü açık bırakmışım. Kız Birsen eğer biz bu planı doğru dürüst yaparsak ve onları inandırırsak, valla benimki ilk uçakla Antalya'ya uçar. Bir de şansımız yaver giderse, döndüklerinde bunlara yüzüğü takmış oluruz diye tüm planı Handan yaptı."

Ağzım açık anneme baka kaldım. Şimdi, hadi canım tüm plan senin başının altından çıkmıştır desem, kesin annem dünür savaşları başlatırdı. Ama bir yanım nedense Handan teyzenin böyle bir plan yapmayacağını, daha doğrusu yapmamasını istiyordu...

"Neden şaşırdın ki bu kadar? Kapa ağzını sinek kaçacak!"

"Anne ya!" Dedim ağzımı kapatıp yüzümü buruştururken.

"İnanması zor değil mi, valla ne yalan söyleyeyim Handan'ın içinden Ferhunde çıkınca ben de şaşırdım. Dua et de senin Ferhunde'nin aklı hep böyle iyiliğe çalışsın. Yoksa ben bile onunla baş edemem"

Annemin yüzünü inceledim, ben den bir şey sakladığı zaman, ya gözlerini kaçırırdı, ya da gülmemek için dudağını ısırırdı. Ama annem yüzüme bakarken gayet ciddi duruyordu. Acaba söylediklerinin ne kadarı doğruydu, ben bunları düşünürken, Nilay kapıyı tıklattı ve "yemek hazır sizi bekliyoruz" dedi.