Uğur gülümseyerek Nejat'ın saçını okşarken "büyüyünce unutursun aslanım" dedi.
Nejat meyve suyundan bir yudum içip "umarım öyle olur" diye iç geçirdi. Onun hâline gülmeye başladığımız da Ali Eymen "gel seninle kârdan adam yapalım" diye kardeşinin elinden tuttu ve bizim oturduğumuz camın önünde kârdan adam yapmaya başladılar.Balayının son günlerini ben Ayşenur'la ve çocuklarla alıştırma yaparak geçirirken Uğur'da Özgür'le iyi anlaşmış birlikte vakit geçiriyordu. Son gün onlarla vedalaştığımızda iletişimimizi kesmeyelim diye biz onları Ankara'ya davet ettik onlarda bizi Sakarya'ya...
Balayından döndüğümüz sabah artık yavaş yavaş alışmaya başladığım Uğur'un dudağıma kondurduğu öpücüğü ile gözlerimi açmıştım. Doktor randevumuz olduğunu söyleyerek beni kucağına almış ve banyoya kadar kucağında taşımıştı.Kahvaltıdan sonra benim küçük noktamla tanışmak için doktora geldiğimizde Uğur benden heyecanlıydı. Doktorum orta yaşlı ve karizmatik bir adamdı doğrusu. Kulakların pasını silecek bir ses tonuyla konuşunca çikolata sesli şarkıcıyı sunan Sezen Cumhur Önal geldi aklıma... Doktor rutin tahliller istedi, tahlilleri yaptırdıktan sonra ultrason cihazının olduğu paravanın arkasına yönlendirdi hemşire beni. Pantolonumun kemerini ve fermuarını açıp sedyeye uzandığımda Uğur elimi tuttu.
Doktor cihazın önüne oturup karnıma jel sürerken heyecandan Uğur'un elini sıkıyordum. Doktor ilk önce çok hızlı atan kalp atışlarını dinletti bize, Uğur, "bu benim küçüğümün mü sesi," derken sesi titriyordu.
"Evet Uğur Bey, görüyor musunuz şuradaki küçük noktadan gelen bu ses ne kadar da güçlü değil mi?"
Uğur'la büyülenmişcesine doktorun gösterdiği küçük noktamıza baktık, doktor cihazı karnımdan çekince Uğur derin bir nefes alıp "ben şimdiden özledim kızımı" deyince doktorum gülümseyip kızımızın ilk fotoğrafını eline verdi. "Bir dahaki randevumuza kadar bununla idare edersiniz artık Uğur Bey," dedi.
Uğur elinde sanki devlet hazinesi tutuyormuş gibi ultrason fotoğrafını özenle ceketinin sol cebine koydu. "Senin yerin şimdiden burası babacığım" deyince beni kendine tekrar aşık etti...
Doktora son günlerde artan mide bulantılarım için kullandığım ilacın yetersiz kaldığını söyleyip yeni ilaç istedim. Hamileliğimin ilk ayı sorunsuz geçince tüm hamilelik sürecim böyle iyi geçecek diye düşünmüştüm ama yanılmıştım. Son günlerde mide bulantılarım yüzünden iş yapamaz hâle gelmiştim...
Doktorun verdiği ilaçlar mide bulantılarıma biraz olsun rahatlamıştı ama yine de kokulara karşı aşırı duyarlılığım vardı ve kokular yüzünden yemek yiyemez hâle gelmiştim . Bir akşam annemlere yemeğe gittiğimizde annem benim bu halime daha fazla dayanamadı ve ekmek sepetinden ekmeğin başını kırıp verdi. "Sabahları uyandığında bir parça kuru ekmek ya da zencefil çayı iç" diye karşıma oturdu. Ekmekten ısırık alırken gözlerimi kaçırdım ve nasıl anladığını sordum. "Sana hamileyken yemek yiyemiyor su dâhi içemiyordum" dedi.
"Bana kızdın mı?"
"Kocandan hamile kaldın diye sana kızacağımı düşünmüyorsun herhalde kızım ben sadece ikinci torunumu kucağıma alacağım için heyecanlandım."
Masanın üstündeki elini tutup gözlerim nemli bir hâlde, "teşekkür ederim anne yanımda olduğun için" dedim. Annem gözümden akan yaşları sildi ve hadi ekmeğini ye diye yine bana fırça çekti...
Zaman sevdiğin insanlar yanında olunca daha mutlu ve daha hızlı geçiyormuş bunu anlıyor dönüp arkasına bakınca insan. Mesela ilk aşerdiğimde Uğur'un gecenin bir vakti her yerde karpuz araması ve bulup gelince "benim canım şimdide kavun çekiyor" dediğim zaman, "hayatım kışın ortasında insanın canı kavun karpuz mu çekermiş Allah aşkına, mis gibi portal mandalina varken," diye söylensede tekrar manavın yolunu tutmuştu, tâbi ben de o gelene kadar ağzım sulanarak karpuzu bir güzel mideye indirmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raslantı'nın Böylesi (Tamamlandı)
Romance"Bağırmasana be kadın kulağımın zarını patlattın!" Deyince kan beynime sıçradı! Sinirle gözlerimi açtım ve beni tutan kollara baktım "Sen de önüne bakarak yürüsene be adam! Senin yüzünden ikinci defa yeri boyluyordum" dedim. Ama onunla gözlerimiz bu...