ORMANTİK MAFYA

Özel Bölüm 1/2

Yaklaşık yirmi bin kelimelik, şu zamana kadar yazdığımız en uzun bölümümüzle sahalardayız!

Muhtemelen çiftleri, çocuklarını unutmuş birçok kişi olacaktır. Hatırlatma amaçlı çiftlerimizi ve çocuklarını not düşelim.

Vuslat~Yalın Uhud= Asel

Masal Alya~Ömür= Âlâ-Ömer (ikiz), Arya

Rüya~Mirza= Melina

Multemida, çiftlerimiz ve çocukları

Keyifli okumalar..

YALIN UHUD

"Sonra gözlüğünü havalı bir şekilde çıkaracaksın. Gözler kısık, etkili olacak."

Konuşmam bittiğinde Ömer dediğimi yaparak gözlüğünü çıkarıp saçlarına taktı, gözlerini de kıstı.

Gururla eserime bakarken "Heyt be! Tam benim yeğenim!" diyordum sevinçle.

Ömer kafasını kaldırıp bana baktı. "Dayı, her şeyi anladım ama neden bu soğuk havada gözlük takıyoruz? Güneş varken takılmaz mı?"

Ömer'in boyuna inip burnunu sıktım. "Çünkü delikanlı, çapkınlığın raconu bu. Gözlük önemli bir aksesuar."

Ömer merakla yüzüme bakıyordu. "Racon ne demek dayı?"

Güldüm. "Daha öğrenecek çok şeyin var aslan parçası! Bunlar hiçbir şey. "

"Abi!"

Oturduğu banktan sinirle kalkan Masal hızla yanımıza geldiğinde çömeldiğim yerden kalktım.

"Söyle, tavuk?"

'Tavuk' dememle daha bir sinirlenmesine güldüm. Seviyordum sinirli hallerini.

"Birincisi artık bana tavuk deme! İkincisi çocuğuma neden saçma sapan şeyler öğretiyorsun abi? Çocuk büyüyünce senin gibi mi olsun?"

"Dayım gibi yakışıklı olacağım anne. "

Daha benim bir şey söylememe fırsat kalmadan Ömer'in sözleriyle Masal daha bir sinirlenmişti.

Ömer'e sakin kalmaya çalışarak "Sen babanın yanına git anneciğim, hadi. " dedi.

"Tamam anne. "

İlerideki tahterevallide oynayan Âlâ ve Arya'nın başında duran Ömür'ün yanına giden Ömer'e "Sonra devam ederiz yeğenim. " dedim.

Arya kim diye soracak olursanız, iki yaşındaki bıcırık bizim tavukla eniştenin üçüncü çocuklarıydı. Sanırım futbol takımında kararlıydılar.

"Ya abi bilerek mi yapıyorsun? Çocuk daha beş yaşında! Sen gelmiş neler öğretiyorsun? "

Masal'ın saçlarını karıştırdım. "Çok konuşma sen tavuk. Daha dur, arkadan gelecek yeğenlerime de öğreteceğim çok şey var. Siz yapın üç beş daha."

"Abi!"

Bir adet kızgın Masal'ı gülerek arkamda bırakırken kızımızı salıncakta sallayan Vuslat seslendi. "Yalın! Gelsene buraya. "

"Yettim sevdicek!"

Karım ve kızımın yanına gittiğimde Asel gülerek "Baba, sen salla!" dedi.

Kenara çekilen Vuslat'ın yerini aldım.
"Tabi prensesimiz.. Emrinize amadeyiz. "

Asel kıkırdarken "Daha hızlı salla babacığım." dedi.

"Olmaz, kızım. Bu kadar hız yeterli. " dedi Vuslat.