44. Bölüm "Canıma can katan Rüya'm"

116K 4.4K 1.1K
                                    

Multimedia; Mirza ve Rüya'nın mezuniyette giyecekleri kıyafetler.

RÜYA

Islak ellerimi el bezine silerken ocakta pişen yemeğe bakıyordum.

"Ay tuzu unuttum! Sen tuz atmış mıydın anne? " diye sordum mutfağı toparlayan anneme.

"Merak etme kızım. Ben tuz kattım. Yemekler neredeyse oldular. Hadi sen odana çık da üstünü değiştir."

"Haklısın anne. Ama yemekler güzel oldu değil mi? Tadı da güzel midir sence? Ay acaba bir çeşit yemek daha mı yapsaydım? Az gelir mi? "

Annem gülerken bir elini beline yerleştirdi.

"Sakin ol Rüya. Henüz görücüye çıkmıyorsun. Mirza gelecek diye de bu kadar telaş yapma. Yemeklerini beğenir, eminim. "

Annemin imalı konuşmaları sonucunda "Mirza'yla ne alakası var? " derken elimi havada sallıyordum. "Vuslat abla, Yalın abi, Masal ve abim de gelecekler. Onlar için şey ettim yani.. Neyse, ben hazırlanayım. "

El bezini tezgaha bıraktığımda mutfaktan çıktıktan sonra merdivenleri bitirip, odama girdim. Hemen dolabımı açtıktan sonra bir pantolon ve gömlek çıkardığımda çabucak giydim. Saçlarımı tararken aşağıda duyduğum zil sesiyle birlikte büyük bir mutluluk ve heyecanla odamdan çıktıktan sonra hızlı hızlı merdivenleri indim. Kapıya ulaştığımda anne ve babam, bizimkileri karşılıyorlardı.

Bu akşam yemeğine bizimkileri bizzat kendim davet etmiş ve yemekleri kendi ellerimle hazırlamıştım. Aslında daha çok Mirza yaptığım yemekleri beğenecek mi diye merak ediyordum ya neyse.

"Hoş geldiniz! " dedim neşeyle.

İçeri giren Yalın abi yanağımdan makas alırken "Hoş bulduk cimcime. " diyordu.

Diğerleri de eve girdikten sonra Mirza dışında herkes salona ilerlerken hiç beklemeden Mirza'nın kollarına atıldım.

Mirza bedenime sıkıca sarılırken boynumdan öpmüştü.

"Rüya'm." diye mırıldandı boğuk bir sesle.

"Hoş geldin. " dedim gözlerim kapalı gülümserken. Kokusu burnuma dolarken içeriden babamın sesi duyuldu.

"Rüya! Siz de içeri." 

Babamın sesiyle birlikte Mirza'dan ayrıldıktan sonra Mirza gözlerimin içine bakarak saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Öyle derin bakıyordu ki gözlerimi gözlerinden çekemiyordum.

''Yüzüğün nerede hatun? '' Sorusuyla hafif kaşlarım çatılırken Mirza sağ elimi avucunun eline aldıktan sonra yüzük parmağıma baktığında aramızda taktığımız yüzükten bahsettiğini anlamıştım.

''Ay unutmuşum! Yemek yaparken bir şey olmasın diye çıkarmıştım. Mutfakta olmalı. Hemen alayım. '' 

Koşar adımlarla mutfağa girdiğimde Mirza da arkamdan geliyordu. Mutfaktaki masanın üzerine bıraktığım yüzüğü bulduğum gibi parmağıma takarken Mirza ''Hiçbir şekilde bu yüzükler parmaktan çıkmayacak demiştik Rüya. Yemek falan da anlamam. Gerekirse yemek yapma. Ama o yüzük parmağından çıkmayacak. '' dedi. 

Yanına giderken ''Tamam tamam. Bir daha çıkarmak yok. '' dedim tebessümle.

''Rüya, Mirza! Rüzgar babam sizi çağırıyor, gelsenize! '' dedi mutfağa giriş yapan Masal.

''Geldik geldik! '' dedim.

Salona girdiğimizde ikili koltukta oturan babamın yanına tünerken Masal abimin yanına geçiyor, Mirza da Vuslat abla ve Yalın abinin ortasına oturuyordu.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin