34. Bölüm "Vuslat Vakti"

165K 5.4K 1.4K
                                    

Hala yeni bölüm bildirimleri gelmeyen kişilere tavsiyemiz, hesaplarınızdan çıkıp tekrar giriş yapmayı deneyin.

Bölümü nursenaoztepe, Oyunlcin9 adlı kullanıcılara ithaf ediyoruz.

VUSLAT

Yoğun, tarif edilemez bir baş ağrısıyla uyandığımda gözlerimi açamamıştım.

Dün ki görüntüler bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçmeye başlamıştı.

Elimdeki bardağı fondip yaptıktan sonra yudumladığı içki bardağını masaya koyan Yalın'a göz ucuyla baktım.

"Bir tane daha söylesene aşkım. "

Yalın mavi gözlerini etraftan çekip, müzik sesiyle yarış yapar gibi bağırdı.

"Başıma alkolik mi olacaksın aşkım? Birkaç bardak içtin, yeterli."

Kollarımı Yalın'ın boynuna sararken alt dudağımı aşağı sarkıttım.

"Bir bardak daha içeyim sevgilim. Tadı acı ama olsun. Böyle eğlencenin tadı daha iyi çıkıyor. Hadi aşkım, hadi."

Yalın başını olumsuz anlamda sallarken boynuna asıldığım ve hafiften sarhoşluğa adım attığı için yanındaki masadan destek aldı. Diğer eli de belimdeydi. Birkaç dakika sarmaş dolaş kulüpte çalan hareketli müziğin aksine biz yavaş yavaş sağa sola gidip geliyorduk.

"Burnunu yememe izin verirsen kabul, bir bardak daha içebilirsin." dedi burnuma bakarken. Gözlerimi devirirken başımı Yalın'ın göğsüne yasladım. Son günlerde burnumu ısırma isteğiyle dolup taşmıştı. Deli miydi ne?

Elindeki tepside çeşit çeşit içki bardağı olan garsonu görünce kollarımı Yalın'ın boynundan çekip, sarsak adımlarla garsonun önünü kestikten sonra rastgele bir bardak aldım. Ardından ben çoktan bardağı kafama dikerken Yalın bardağımı elimden almaya çalışmıştı ama çok geç.

"Fazla abartıyorsun Vuslat. Sen sarhoş, ben sarhoş eve nasıl gideceğiz? Şahsen kafamda horon tepiyorlar." diyen Yalın'a kahkahalarla gülerken dengemi kaybedip düşeceğim sırada arkadan bir cüsseye çarptım.

Arkamı döndüğümde bana kaşları çatık bakan iri yarı bir adam görünce ellerimi havaya kaldırıp aceleyle "Çok pardon güzel abim. Yanlışlıkla çarptım." dedim.

Adam üstüme yürümeye başlarken "İçkimi senin yüzünden üstüme döktüm ufaklık! " diye bağırdığında neye uğradığımı şaşırıp kaşlarım havada, ağzımı yaya yaya konuştum.

"Vallahi bilerek olmadı yakışıklı olmayan abiciğim. Kusura bakma. " derken Yalın, adamla aramıza girip "Problem mi var birader?" dediğinde güldüm.

Aslında gülünecek bir konu değildi ama hem kafam yerinde olmadığından hem de Yalın da sarhoş olduğu için değişik bir konuşma sergilediğinden gülesim gelmişti.

Yalın'dan yaklaşık üç-dört milim uzun olan, iri yarı adam Yalın'a "Sana ne birader? Aramızdaki mesele ufaklıkla... " dedi.

Kaşlarımı çatarken işaret parmağımı iki yana sallıyor, onaylamaz sesler çıkarıyordum.

"Cık cık. Oluyor mu güzel abim? Benim nerem ufak? Ben yirmi dört yaşında bir genç kızım. Hem o sana ne dediğin yakışıklı, sempatik, azıcık egolu, tatlı adam benim sevgilim." Parmağımı göğsüme vururken "Benim!" dedim büyük bir gururla. Konuşurken arada bir o yana bir bu yana sendeliyor, ağzımdan hıçkırık kaçıyor ve kelimeler ağzımda yuvarlanıyordu.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin