Bölümü 101110E adlı kullanıcıya ithaf ediyoruz.
VUSLAT
Masadaki bisküvilerden bir tane daha ağzıma attıktan sonra sandalyeye yaslandım. Rüya'da çayından büyük bir yudum alırken Ömür bir bana bir de Rüya'ya baktı.
''Başka bir şey istiyor musunuz kızlar?'' diye sordu Ömür. Ağzımdaki bisküviyi çiğnerken başımı olumsuz anlamda salladım. Bakışlarımı yanımdaki sandalyede oturmuş, beni izleyen Yalın'a çevirdiğimde sorarcasına başımı salladım.
Buruk tebessümü yayıldı yüzüne, derince bir iç çekti. "Keşke sesini duysam, elini tutup sana güç verebilsem. Elim, kolum bağlı durmak gücüme gidiyor. Hiçbir faydam dokunmuyor ne sevgilime ne de kardeşlerime."
Öyle özlem dolu bakıyordu ki bana. Çaresizliği yine günyüzündeydi. Herkes gibi o da bir şeyler yapmak istiyordu ama zamandı ilacımız.
Gülümseyemedim bile. Boğazımdaki yumruyu götürmek için yutkunabildim sadece.
Biraz sonra kafamı karşımdaki ikiliye çevirdim. Gözlerini bir an olsun Rüya'dan ayırmayan Mirza ve deftere bir şeyler yazıp, Mirza'ya gösteren Rüya...Defteri Mirza'ya gösteren Rüya'nın yazdıklarına baktım.
Neden sürekli bakıp duruyorsun?
Rüya konuşmadığı için Rüya'nın yazdıklarına Mirza'da deftere yazarak cevaplıyordu. Ve genelde de Rüya'nın yanında konuşmamaya özen gösteriyordu. Çünkü Mirza nasıl Rüya'nın sesini özlediyse, Rüya'da Mirza'nın sesini özleyip Mirza'nın durumunu anlasın diye Mirza'da Rüya'ya aynı şeyi yapıyordu.
Mirza defteri önüne çekip yazdıktan sonra Rüya'ya gösterdi.
Bilmem. Belki de sevgilim olduğun içindir?
Rüya kaşlarını çatarken hızlı hızlı yazdı.
Ya konuşsana.
Mirza sırıtır gibi olurken yazarak cevapladı.
Sen konuşursan, konuşurum.
Rüya sinirle arkasına yaslanırken ağzımdan kıkırtı çıkmıştı.
Yalın direk bakışlarını bana çevirirken şaşkınca gülümsedi. ''Güldün.. Gülüşünü duydum. Yanlış duymadım değil mi? Sen güldün? Evet! Yani konuşmaya mı karar verdin? '' Yalın'ın heyecanlı konuşmasını karşılık dudaklarımı bükerken başımı olumsuzca salladım. Yalın'ın gülümsemesi solarken omuzları çöktü, gözlerindeki umut söndü.
''Pekâlâ. Nasıl istersen. '' dedi Yalın önüne dönerken. Onun bu haline ağlamamak için dudağımı dişlerken masadaki deftere yazmaya başladım.
Özür dilerim. Seni üzmek istemiyorum.
Defteri Yalın'a uzattığımda bir göz gezdirip ''Anlıyorum. Sorun değil. '' dedi. Derin bir nefes alırken defteri masaya koydum.
''Masal'ın yanına çıkalım mı? '' dedi Ömür bize bakarken.
''Olur kardeşim. '' dedi Yalın ayağa kalkarken. Defter ve kalemimi alıp sandalyeden kalktım ve bizimkilerin peşine takıldım.
Sessiz sessiz kafetaryadan çıkarken ilerliyorduk. Masal'ın bulunduğu yoğun bakıma ilerlerken oraya doğru koşarak giden hemşireleri görünce kalbim teklemeye başladı.
Endişeyle adımlarımı hızlandırırken Yalın ''Masal.. '' diye fısıldamıştı.
Ömür ellerini pantolonunun cebinden çıkardıktan sonra kısa bir duraksamanın ardından Masal'ın odasının camına ağlayarak vuran annemler, panik dolu gözlerle içeriye bakan babamların yanına koşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK MAFYA
Chick-Lit3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında. Tıp öğrencisi. Hayata pozitif bakan saf ve masum biri. Ailesini trafik kazasında kaybetmiş, hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşm...