53. Bölüm

320K 12K 3.5K
                                    

GÜNEŞ

Eslem "Aşkım, gelsene artık. Sandiviçini al. Beni sinir etme. " diye seslendi geldiğimizden beri sudan çıkmayan Esat'a. Tabii denizde kızlara boy gösterisi yapıyor. Eslem de bunu anlamış olmalı.

"Geliyorum aşkım. " Sonunda sudan çıktı ve yanımıza geldi. Kuma oturdu. Eslem Esat'a sandiviçini uzatırken azarlıyordu. "Bir daha kızlara baktığını görmeyeyim Esat. Kafanı kırarım. Zaten etrafta bir sürü kız var. Gözün kaymasın Esat. Yarım kalan suda boğma işlemini tamamlarım. " Esat gülerek Eslem'in uzattığı sandiviçi aldı ve yemeye başladı. Herkes oturmuş bir şeyler atıştırıyordu.

Aras yedikten sonra kumdan kale yapmaya başladı. Esat'ta Aras'a eşlik ediyordu. Rüzgar ve Araf biraz ilerimizde bir şeyler konuşuyordu. Bizde kızlarla yediklerimizi topluyorduk.

"Bu tatil hepimize iyi gelecek. "

Eslem'i onayladım. "Bence de.. Ama Araf olmasa daha iyi olabilirdi. " Araf konuşmamızı duymuş olmalı ki gözlerini kısarak bana bakmaya başladı. Bu aralar en çok yaptığım şeyi yaptım. Araf'a dil çıkardım.

"Ay kızlar öleceğim. Her yerde taş var. " dedim denize girmekte olan yakışıklı erkeği izlerken.

"Araf duyacak Güneş. " dedi Sidal sessizce.

"Haklısın. Araf duysa daha iyi olabilir. " Sesli bir şekilde "Şurada ne kadar çok kaslı erkek var. Dibim düştü. Kızlar öyle değil mi? " dedim. Aslında erkekler umrumda bile değil. Sadece Araf'ı kızdırmak için yapıyorum. Kızlara uyaran gözlerle bakıyordum. Sidal ve Eslem onaylayan sesler çıkardı. Bizim erkeklerin dikkatlerini çekmiş olmalıyız ki kaşları çatık bir şekilde buraya bakıyorlardı.

"Güneş! " dedi Araf dişlerinin arasından.

"Hah! Tabii senden daha yakışıklı oldukları için çekemiyorsun. Üzülme canım, senin muşmula suratına bakan bir kız elbet bulursun. "

"Ben zaten bulmuşum. Başkasına gerek var mı? " dedi alayla. Kaşlarım havaya kalktı. Araf yola gelecek, az kaldı.

"Sidal, sen de önüne dön. " dedi Rüzgar. Araf gibi sinirli olmasını beklemiyordunuz değil mi? Cümle sert gibi görünse de öyle yumuşak söylemişti ki karışmasına insanın kızası bile gelmezdi. Ve öyle de olmuştu. Sidal tebessümle konuştu.

"Birtanem, ben zaten sen varken kime bakayım. Dünyalar yakışıklısı sevgilim var benim. Başkası benim umrumda değil. " Sidal'ın da sözleriyle Rüzgar memnun olmuş ifadesiyle gülümsedi. Helal olsun vallahi. Ne güzel birbirlerini idare ediyorlar. Benim öküze ne dersen de öküzlüğü bırakmaz.

"Sen de Eslem! " Eslem gözlerini devirdi. O sırada önümüzden bikinili kızlar geçiyordu. Kızlar cidden güzeller. Bunlar bizimkilere göz mü kırpıyor? Gözlerimi kısarak erkeklere baktım. Araf'ın gözümü kaydı? Hemen oturduğum kumdan kalktım ve sevgilimin (!) yanına oturdum. Başının iki yanından tuttum ve kendime çevirdim. O sırada Eslem Esat'ın kafasına terliğini fırlatıyordu. Her zaman olduğu gibi Rüzgar namuslu davranıyor. Zaten onun gözü kayar mı? Saçmalamayın.

"Sen kızlara mı bakıyorsun sevgilim? " Sevgilim kelimesini sesli bir şekilde söyledim. Sevgilisi olduğumu anlasınlar. Kızlara yandan bir bakış attım. Zaten yanımızdan uzaklaşmışlardı.

Araf alayla bana baktı. "Ne o? Beni mi kıskanıyorsun? " Kendimi geri çektim.

"Ne kıskanacağım? Sadece... " Evet, gerisi yok.

"Tabii senden daha güzel oldukları için çekemiyorsun. Üzülme canım, senin gibi bir cadıya bakan elbet bulursun. " Benim laflarımı bana satıyor.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin