21. Bölüm

323K 12.4K 1.4K
                                    

GÜNEŞ

Boy aynasının karşısında yere çökmüş vaziyette öylece kendimi izliyordum. Tüm gece dönüp durmaktan uyuyamamıştım. Eslem'in söylediklerini düşünüyordum. 

Aşktan, sevgiden bahsetmişti. 

Alışkanlık demişti. Bunu hiç düşünmemiştim, kafa yormamıştım. İlk hoşlandığım kişiydi Ceyhun. Sadece onunla olmayı hayal etmiştim. Aslında onunla ilgili pek hayal kurmuyordum. Beni sever mi diye beklemekten başka da hiçbir şey yapmamıştım. Eslem'in dediği gibi, hoşlantıdan öte olsa böyle olur muydu? Oturup gelmesini beklemekten başka bir şey yapmam gerekmez miydi? Duygularım alışkanlıktan öte değil miydi yani? Büyük bir yanımın Eslem'e hak veriyor oluşuna şaşıp kalmıştım. 

Karşındaki Araf demişti.

Araf..

İçimin titremesine engel olamadım. Ceyhun'u değil de Araf'ı düşününce karnıma kramplar girmesi normal mi? 

Aynaya biraz daha yaklaştıktan sonra elim dudaklarıma gitti. İlkim ilkim diyordum, özel olsun, sevdiğim adamla olsun diyordum. Ama Araf'la olduğu için içimde en ufak hüzün olmadığını yeni fark ediyorum. Peki bu normal mi?

Yüzümde tebessüm olduğunu fark edince elimi hemen dudaklarımdan çektim, panikle ayağa kalktım. Bu hareketlerim, düşündüklerim hiç hayra alamet değildi. Hem de hiç.

Derin bir nefes aldıktan sonra paytak adımlarla odamdan çıktım, mutfağa girerken annemin kahvaltıyı hazırladığını gördüm. Annem bana şaşkınlıkla baktı.

"Kızım? Ateşin mi var senin?" Annem elini alnıma koyarken kaşlarımı çattım.

"Hayır, anne. Neden ki?"

"E sen bu kadar erken kalkmazdın. Seni yataktan kazıyarak ancak çıkarıyoruz ya kızım. "

Annemin sözlerine güldüm. Laf yetiştirecek modum yoktu.

"Aa! Hiç çemkirmedin de.. Yok sen iyi değilsin. Tarık!" diye seslendi annem.

Babam mutfağa girdiğinde annem telaşla "Güneş hiç iyi değil. Baksana yüzünün rengi bile yok." dedi.

"Güneş? Ne oldu kızım?" dedi babam.

Bir annem bir babam bana endişeyle bakıyordu. Neyi abartıyorlardı hiç anlamamıştım.

"Hasta falan değilim anne, iyiyim. Sadece biraz yorgun hissediyorum. Bugün dersleri ekeceğim sanırım. "

Annem gözlerini kısarken babam gülerek konuştu. "Bak Günay, kızımızın neyi olduğu belli. Okula gitmemek için numara yapıyor yine. "

"Ben de öyle düşünüyorum. Güneş'e bir şey olur mu? Turp gibi kızımız. Hiç itiraz istemiyorum Güneş. Çabuk odaya, üzerini değiştir. Sonra gel, kahvaltını et. "

Şaşkınca anne ve babama bakıyordum. İki dakikada yazıp çizmişlerdi. Gerçekten okula gidecek enerjim yoktu, inanmıyorlardı. Eh tabi, sürekli hastayım diye yalan söyleyip okula gitmezsem şimdi de inanmazlar.

Ne söylersem söyleyeyim bir şeyin değişmeyeceğini bildiğim için el mahkum söylene söylene odama gittim.

Telefonum çalıyordu. Eslem'in aradığını görünce hemen açtım.

"Günaydın! Nasılsın Güneş?" Gülümsedim.

"İdare eder. Kafam o kadar ağır geliyor ki hiç halim yok. Gece uyuyamadım. "

Dolabımı açıp kıyafet seçerken Eslem'i dinliyordum. "Söylediklerimi düşündün değil mi? Ondan uyuyamadın. "

"Evet. Kafam çok karışık. "

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin