3. Bölüm

457K 16.6K 2.8K
                                    

GÜNEŞ

Şu an suratımın kıpkırmızı olduğuna kalıbımı basabilirim. Gerçekten pekte iç açıcı bir poziayonda değiliz. Üstümdeki adamında benden bir farkı yoktu. O da şaşkın gözüküyor.

"Artık üstümden kalkabilirsiniz." dedim. Adam hala bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Adamı itmeye çalıştım ama yerinden milim kıpırdamadı.

"Beyfendi yeriniz rahat mı bari?" dediğim sözle adam kendine geldi ve üstümden kalktı. Ardından suratıma bakmadan çekip gitti. İnanmıyorum bu nasıl bir adam? Teşekkür etmeme fırsat bile vermedi. Neyse ne canım kendi bilir. Bir daha karşılaşmamak ümidiyle...

SİDAL

"Ben kimseye yardım falan etmiyorum. Hatta şu an da buradan gideceğim." dedim ve karşımdaki adam öyle bir kahkaha attı ki öylece kalakaldım. Bunda gülecek ne var ki.

"Gideceğim diyor. Duydun mu Emre? Kızım sen salak falan mısın? Onca olay gördükten sonra şimdi de gitmeyi mi düşünüyorsun? Sen cidden safsın kızım. Otur oturduğun yere. Birazdan seni abimin yanına götüreceğim." dedi. Bunlar kaç kardeş birbirlerine abi diyor. Anlamadım gitti. Hem ben bir şey görmedim ya of. Benimle konuşan adam odadan çıktı.
"Bir şey sorabilir miyim?" dedim adının Emre olduğunu öğrendiğim adama. Başını olumlu anlamda salladı.

"Şey...Acaba siz kaç kardeşsiniz? Hepiniz birbirinize abi diyorsunuz ya." dedim. Emre samimi bir şekilde gülmeye başladı.

"Hayır, biz kardeş değiliz. Sadece saygımızdan abi diyoruz. Sen bunları kafana takma." dedi sakince. Ben bu adamı sevmeye başladım. Sanırım iyi anlaşacağız. İçlerinden bana en iyi davranan bu.

"Peki ben neden hala buradayım?"

"Abim yani büyük patron vuruldu. Sen de gördün ve durumu hiç iyi değil. Şimdi birkaç doktor, olaya müdahale ediyor. Araştırdığımıza göre tıp öğrencisisin. Onların işi bittiğinde geriye kalan süreçte abimle sen ilgileneceksin. Yani anlayacağın uzun bir süre beraberiz güzelim." dedi.

Şansıma bak! Ben bu işin içinden nasıl çıkacağım?

Emre ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Kolumdan usulca tutup odadan çıkardı. Hadi hayırlısı.

ESLEM

Şirketteki işlerimi de bitirdikten sonra otoparka yol aldım. Arabamın yanına geldim ve hemen sürücü koltuğuna oturdum. Arabanın anahtarını çevirdim ama çalışmadı. Tekrar denedim yine çalışmadı. Arabadan indim ve kaputu açtım. Çok güzel! Acaba şimdi ne yapacağım?

"Naber fıstık?" arkadan duyduğum sesle irkildim. Sanırım bu Esat. Ama cevap vermedim. Nereden çıktı bu?

"Yardım edebilirim." Konuşmak istemediģimi anlamıyor mu?

"Gerek yok. Ben hallederim."

"Nasıl halledeceksin? Şimdi daha da çok merak ettim." dedi ve arabaya yaslanarak beni izlemeye başladı.

"Hah." diye bir ses çıkardım. Şimdi rezil olmamak için arabayı tamir etmem gerekiyor ve bu konuda en ufak bir fikrim yok.
○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○
Yarım saattir uğraşıyorum ama hiçbir şey yapamadım. Esat'ta yerinden milim kıpırdamadı. Hala aynı pozisyonda beni izliyor. Ben ona bakınca yüzünde çapkın bir gülümseme oluştu.

"Hadi ama fıstık inat etme. Yapamıyorsun işte." dedi. Sanırım artık pes etme vakti geldi.

"Peki yapabilirsin." dedim.
Sadece 10 dakika da arabayı tamir etti.

"Teşekkür ederim Esat Bey."

"Rica ederim ama bana şirket dışında Bey demeni istemiyorum." Hah! Bu kendini ne zannediyor?

"Bey dememim bir mahsurumu var."

"Ben resmiyeti sevmem. Ama yine de sen bilirsin fıstık." dedi ve göz kırptı.

"Yarın görüşürüz fıstık." diye ekledi. Fıstık demese olmuyor sanki.

"Görüşürüz Esat Bey." dedim bey kelimesine vurgu yaparak. Yüzünde çapkın bir gülümseme oldu ve arabasına binip gitti. Ben de omuz silkip arabama bindim ve eve doğru yol aldım.

BESD

Yazardan spoi yemenizi istemeyiz ama çoğu kişi altı karakterin bağlantısını başlarda anlayamadığı için kafa karışıklığı oluyor. Tekrardan belirtelim, altı karakter bir süre sonra kesişecek ve asıl olaylar başlayacak.


ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin