2. Bölüm

588K 18.3K 6.3K
                                    

GÜNEŞ

Okula geldiğimde direk sınıfa girdim ve kafamı sıraya gömdüm. Sınıfta pek yakın olduğum kimse yok. Hepsinin arkadaşlığı sahte.
Dersin başkamasına 15 dakika var. Ben de kitaplarımı çıkarıp sıranın üstüne koydum. Ben düşüncelerimle boğuşurken sınıfa Ceyhun girdi. Allahım ona nasıl bir giriş... Tabi Ceyhun'u gören kızlar hemen etrafına toplandı. Sen bana sabır ver Allahım. Ceyhun'da halinden memnun gözüküyordu. Ya ben bu çocuğun dikkatini nasıl çekeceğim? Bir kere şöyle bir sey var, etrafında o kadar güzel kız varken benim onu etkilemem imkansız. Bana bakmaz ki o. Sınıfa hoca girdi ve ders başladı.
○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○
Bugün de okul bitti. Bugün de Ceyhun'u görme imkanım sona erdi. Bu nasıl iş ya. Ömrümün sonuna kadar onu uzaktan mı seveceğim ben. Düşüncelerimden sıyrılmamı korna sesi sağladı. Araba bana çarpmak üzereydi ve şaşkınlıktan gözlerim kocaman açıldı. Ne yapacağımı bilmez bir haldeydim. Sanki çivilenmişim. Bir çift güçlü kol beni arabanın önünden çekip aldı ve beraber yere düştük. Ve evet beni kurtaran kişinin altındayım.

SİDAL

Bu adamlardan nasıl kaçacağımı ve derdimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Şu an neredeyim hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim bir depoda ellerim ve ayaklarım bağlı, ağzımda bantlı bir şekilde sandalyeye oturuyorum. Ağzım açık olsa derdimi anlatacağım da açmıyorlar ki ağzımı. İçeriye iri yarı bir adam girdi ve önüme sandalye koyup oturdu.

"Söyle bakalım kime çalışıyorsun?" diye sordu. Hay Allahım kime çalışıyormuşum.

"Söylesene lan!" diye gürledi. Salak adam ağzımı açmadı ki söyliyeyim.

"Mmm..." diye bir seyler söyledim. Salak adam ağzımın bantlı olduğunu daha yeni anladı ve ağzımı açtı. Sinirle bağırdım.

"Mal mısın sen? Ağzımı açmadın ve konuşmamı bekliyorsun."


"Ne dedin sen?" dedi dişlerinin arasından ve üstüme gelmeye başladı. Bir an da saçımı tutup çekti. Acıyla çığlık attım. Hayvan nasıl çekti.

"Ne dedin?" diye gürledi.

"Ma-mal dedim."

"Sen kimsin de bana hakaret ediyorsun seni fahişe." diye bağırdı. O bana ne demişti...fahişe.

"Ben o dediğinden değilim tamam mı?" diye bağırdım.



"Tabi canım değilsin." dedi alayla. O an da içeriye bir adam girdi.


"Abi bir gelir misin?" dedi adam usulca.

"Tamam Emre, geliyorum." dedi.
"Şimdi uslu dur birazdan geleceğim tamam mı?" dedi bana dönerek. Cevap verme zahmetinde bulunmadım. Adam sinirle nefesini dışarı verdi ve bana tokat attı.

"Bana cevap ver." dedi sinirle. O sırada içeriye az önceki adam girdi.

"Abi ne yapıyorsun kıza? O bize lazım."

"Nesi lazım lan?" dedi salak adam.

"Abi bu kız tıp öğrencisiymiş ve patronu o vurmamış. Kamera kayıtlarına baktık. Atalay iti vurmuş. Bu kız patronu iyileştirebilir. Sonuçta doktor sayılır."

"Haklısın aslında."


"İyide ben çocuk doktoru olacağım. Ama sanırım iyileştirebilirim çünkü bu konuları zaten bütün tıp öğrencileri biliyor." dedim. Bir dakika bir dakika ben kendi kendimi ateşe attım. Hay dilime...


"Bak sen. Şu an kendini bize teslim ettiğinin farkında mısın? Ama bunu söylediğin iyi oldu." dedi ve sırıttı. Ya hayır ya başıma ne işler geliyor böyle.

ESLEM

Adamın dediği şeyle gözlerim irice açıldı. Fıstık mı? Ben öylece kalmıştım. Ama o bana aldırmadan içeriye girdi.

"Ben geldim babacım." dedi adını bilmediğim adam. Baba mı? Ne yani bu o mu?


"Hoşgeldin evlat. Neden haber vermedin geleceğini?"


"İşlerim erken bitti ve ben de sana süpriz yapmak istedim."

"İyi yapmışsın. Geç otur şöyle. Eslemcim, Esat'a da bir kahve getirebilir misin?" Murat Bey'in seslenmesiyle arkamı döndüm. Ben hala niye burdayım ki?

"Peki Murat Bey." dedim zoraki bir gülümsemeyle.

Kahve yapmak için mutfağa doģru yöneldim. Hay Allah kahveyi nasıl içtiğini sormadım. Babası şekerli içiyor. Neyse ona da sade yapayım. Kahveyi yaptıktan sonra odanın önüne geldim ve kapıyı tıklatıp içeri girdim.


"Babamın sana gir dediģini hatırlamıyorum." dedi sinir bozucu bir sesle.


"Benim gir dememe gerek yok Esat. Sen tanımıyorsun ama Eslem benim en yakın arkadaşımın kızı ve mimar olur kendisi. Babasından rica ettim buraya yönlendirdi. Onun gibi başarılı birinin yanımda olmasını istedim." diye açıklamada bulundu.


"Başarılı ha?" dedi alayla. Ben bu çocuğu öldürürüm işte o kadar.



"Buyurun Esat Bey." dedim kahvesini uzatırken. Kahvesinden bir yudum aldı ve yüzünü buruşturdu.

Ardından"Ben sade kahve içmem. Git bana orta şekerli bir kahve yap." dedi. Bu adamı öldüreceğimi daha önceden söylemiş miydim?

"Eslem bu işleri yapmıyor Esat. Beğenmediysen git kendin al." diye beni savundu. İşte bu adamı seviyorum.


"Sorun değil Murat Bey, yapabilirim." dedim sevecenlikle.

"Peki kızım sen nasıl istersen." dedi Murat Bey.

Esat'a yandan bir bakış attım ve bana alayla baktığını gördüm. Anında gözlerimi kaçırdım. Sanırım benim bu adamdan çekeceğim var.

Bölümler karışık gelenler için, ileriki bölümlerde erkeklerin arkadaş olduklarını göreceksiniz. Bu sayede kızlar da tanışacaklar. Ardından olaylar yavaş yavaş başlayacak.

♡BESD♥

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin