25. Bölüm

297K 12.6K 4K
                                    

ARAF

Hiçbir insan ailesiyle sınanmamalı. Ailemin ölümü benim için çok ağır oldu. Rüzgar ve Esat olmasa bana destek olacak hiç kimsem yoktu. İyi ki onlar var. Yoksa bu durumu kaldıramazdım. Normalde de kaldırdığım söylenemez de...
Hangi insan normal karşılayabilir?

Kardeşim Aras...

Daha bir yaşındaydı. Aile ne demek bilmiyor benim kardeşim. Anne sevgisi... Hele onu hiç tatmadı. Kardeşime her şeyi vermeye, istediği her şeyi yapmaya çalışıyorum.

Şimdi de Güneş diye tutturuyor. Ondan bize zarar gelmeyeceģini düşünüyorum, hatta eminim. Sadece fazla bilmiş. Bana sürekli cevap veriyor. Susmasını bilmiyor ve bu beni daha da çileden çıkarıyor. Biraz benim sözümü dinlese her şey daha iyi olabilir. Bugün de Rüzgar ve Esat'ı işlerine alet etmişler. Rüzgar'ı aramıştım ve nerde olduklarını sordum. Benim işlerim erken bittiği için yanlarına gidecektim. Ama gel gör ki Güneş'le beraberlermiş. Hem de Güneş ' in evinde... Gelip bana söyleseler sanki izin vermeyecektim.

" Abi, eve mi gideceğiz? " dedi Aras.

" Evet abicim. Evde devam ederiz diye düşündüm. Ama istersen başka bir yere de gidebiliriz. " dedim.

" İlk önce yemek yesek sonra eve gitsek olur mu? "

" Tamam. Sana da uyar mı Güneş? "

" Uyar. " dedi. Bugün Güneş fazla mı sessiz?

Güneş ' in telefonu çaldı.

" Buyrun? "

" Pusat sen misin? " Pusat kim? Kısa bir süreliğine Güneş ' e döndüm. O da bana baktı. Ardından önüme döndüm.

" Numaramı nereden buldun? "

Bir süre karşı tarafı dinledi.

" Benim işim var. Belki sonra... " Belli ki buluşmak istiyor Pusat mıdır puset midir her neyse.

" Evet, önemli. Kusura bakma. " dedi Güneş bana bakarak. Tabii biz, yani Aras daha önemli olacak.

" Tamam Pusat. Görüşürüz. " dedi ve telefonu kapattı.

" Kimdi? " dedim bir anda. Pişman mıyım? Hayır.

"Bir arkadaşım. " dedi şaşkınca. Sanırım soracağımı tahmin etmiyordu. O arkadaş kim acaba?

" Geldik. " dedim ve arabadan indim. Aras ve Güneş ' te peşimden indi.

" İçeride mi oturalım? Dışarıda mı? " diye sordum Güneş ' e.


"Dışarıda oturalım. " dedi. Beraber masaya oturduk. Güneş karşıma oturdu. Aras' ta yanıma...

Garson yanımıza geldi ve "Ne isterseniz? " dedi.

" Ben bir çay alayım. " dedim.

"Ben de vişne suyu. " dedi Güneş.

" Ben de patates kızartması. " dedi Aras. Kısa bir süre sonra siparişlerimiz geldi.

" Başka bir isteğiniz? " dedi garson.

" Yok. " dedim. Güneş bana şaşkınca baktı. Ne?

Ardından garsona tebessüm ederek " Hayır, teşekkürler. " dedi ve garson gitti.

"İlla beni düzelteceksin.." dedim.


Beni duymazdan gelerek başını başka yöne çevirdi. Sinirle soludum.

" Sen beni duymazdan mı geliyorsun? " dedim. Bana döndü. Kollarını göğsünün altında birleştirdi.

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin