GÜNEŞ
İşte tam da karşımda hoşlandığım adam.Sonunda ona açılabileceğim. Evet, ben sakinim...
"Yapabilirim... Yapabilirim..." diye mırıldandım.
"Artık konuşacak mısın Güneş?" diye sordu. Tabi çocuk haklı yarım saattir cafede oturuyoruz ve tek bir kelime bile etmedim. Evet... başlıyoruz.
"Ceyhun...şey...ımm..."diye ağzımda bir şeyler mırıldandım.
"Ne?" dedi gözlerimin içine bakarak.
Ama sen bana böyle bakarsan ben nasıl aklımı toparlayıpta seninle konuşabilirim ki?"Galiba ben senden hoşlanıyorum." Oh be sonunda söyledim. Ceyhun söylediğim şeye hem şaşırdı hem de yüzünde muzip bir ifade belirmişti.
"Galiba?" dedi tek kaşını kaldırarak. Al işte bu kadar utanarak söylediģim şeyin arasından buna mı takıldın?
"Galiba değil. Yani....şey... kesin kesin ben senden hoşlanıyorum. Evet evet hoşlanıyorum." diye saçmaladım.
Aferin sana Güneş saçmalamakta bir numarasın. Galiba ne ya.
"Şimdi sen benden hoşlanıyorsun?" dedi. Bunda anlamayacak ne var ki. Hoşlanıyorum işte."Evet." dedim utana sıkıla.
"Ama biliyorum sen benden hoşlanmıyorsun.Etrafında bir sürü kız var. Onlarla ilgileniyorsun." diye ekledim.
"Nereden biliyorsun hoşlanmadığımı?" diye sordu. Ne! Ne yani n-nasıl...o....benden... İçimdeki Güneş bana ha diye bir bakış attı. Ağzımı aralayıp "Ne?" diyebildim sonunda.
"Güneş...ben... kızım...kızım hadi uyan." diye bir ses duydum. Bu da ne? Her şey kayboluyor.
"Kızım hadi artık okula geç kalıyorsun." dedi o ses. Hayır ya yine mi rüyaydı."Hı hı." diye homurdandım. Of anne hepte en heyecanlı yerinde uyandırırsın.
"Ben senin hı hı'larını bilirim. Hadi bakayım kalk."
"Tamam tamam." diye homurdandım.Yataktan kalkıp banyoya ilerliyordum ki bir yere çarptım.
"Ah kızım banyo orada mı, orası dolap." diye yakındı.
"Tamam anne ya uyku sersemi dolaba çarpmışım." diye mızmızlandım.
Gözlerimi iyice açıp banyoyu buldum. Yüzümü yıkadım ve kısa bir duş alıp banyodan çıktım. Ardından dolaptan dizimin bir karış üstünde etek ve beyaz bluz çıkartıp yatağa attım. Ayakkabı olarakta beyaz babet çıkardım. Üstümü de giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı ne yapsam diye düşündüm. Bana düz saç yakışıyor. Saçlarıma şekil verdikten sonra dudağımda parlatıcı sürdüm. Gözüme de siyah eyeliner ve siyah rimel sürdüm. Çantamın içine de gerekli defterlerimi koydum. Ve işte hazırım.SİDAL
Yarım saattir dolap bana ben dolaba bakıyorum. Doğum gününe giderken ne giyilir ki ya. Evet, ben doğum gününe giderken ne giyilir bilmiyorum. O derece asosyal biriyim. Aslında herkesle iyi anlaşırım ama arkadaşım yok. Arkadaşımın olmamasının sebebi asosyallikten çok iki yüzlü, sahte insanlarla uğraşmak istememem. Ben tıp öğrencisiyim ve şu an da meslektaşımın doğum günü partisine gitmek için ne giyeceğimi düşünüyorum. Dolabımı biraz karıştırdıktan sonra kısa kollu, beyaz, dizlerimin bir karış üstünde bir elbise giydim. Üstüne de siyah deri ceket geçirdim. Ayakkabı olarakta ımm... siyah topuklu ayakkabı giydim
Elime de siyah el çantası aldıktan sonra sıra geldi saç ve makyaja... Saçlarımın uçlarına maşa yaptım. Makyaj yapmayı seviyorum ama sadeliği tercih ettiğim için gözlerime siyah rimel sürdüm ve siyah eyeliner çektim. Dudağıma da parlatıcı sürdükten sonra işte hazırım. Şimdi sıra geldi partinin yapılacağı yeri bulmaya.
○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○
Tam bir saattir partinin yapılacağı mekanı bulamaya çalışıyorum. Ve sanırım kayboldum. Şimdi ne yapacağım ben. Yolda yürürken duyduğum sesle donup kaldım. Neydi o ses?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANTİK MAFYA
ChickLit3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında. Tıp öğrencisi. Hayata pozitif bakan saf ve masum biri. Ailesini trafik kazasında kaybetmiş, hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşm...