ORMANTİK MAFYA

49. Bölüm "İlacım sensin"

VUSLAT

Pencereden sızan gün ışığıyla gözlerimi aralarken ağzımı kocaman açmış, esniyordum. Yatağımda diğer tarafın boş olduğunu düşünerek yan tarafa dönmeye yeltendiğimde neredeyse üzerime yatmış, kafası boyun girintimde olan Yalın'ı fark edince gözlerim kocaman açıldı.

''Yalın! '' Cırlamamla birlikte Yalın yerinde sıçradığında kolları hala bedenimi sarmış vaziyetteyken ''Vuslat.. '' diye mırıldandı.

''Yalın senin ne işin var benim odamda, benim yatağımda? Babam evde! Sen nasıl odama girersin? Hemen kalk üstümden! ''

Ben bağırmaya devam ederken Yalın kafasını kaldırıp, buruşmuş yüzü, kısık gözleriyle yüzüme baktı.

''Neden bağırıyorsun Vuslat? ''

Yalın'ın rahat tavırlarına karşı gözlerim dehşetle büyürken ''Şu an odamda, yatağımda, sarmaş dolaş olduğumuzun farkında mısın? Bu halimiz ne? '' dedim.

Yalın gözlerini devirirken tekrardan boynuma yattı. ''Biz evliyiz Vuslat. Elbette aynı odada, aynı yatakta, sarmaş dolaş yatabiliriz. ''

''Aa! '' dedim şaşkınlıkla. ''Biz dün evlenmiştik değil mi? Ay inanmıyorum! Evli olduğumuzu unutmuşum.. Alışamadım hala tabi.''

Eh,uzun yıllardan sonra daha nişanlılıktan evliliğe yeni terfi ettiğimiz için ister istemez bu tür durumlar oluyordu.

''Evli olduğumuzu geçtim, dün akşamı nasıl unutursun aşkım? Tam anlamıyla eziyetti! ''

Dün akşam Masal doğum yaptıktan sonra Mirza ve Rüya balayına giderken Yalın ve ben ise babamın evine gelmiştik! Bize balayı yoktu! Neymiş, şirketteki işleri önce düzene koyup sonra balayına gidebilirmişiz. Düğünden önce bu konuyu konuştuğumuz için el mahkum buraya geldik. Tabii bunlar bir şey değildi. Dün gece tam Yalın'la odamıza çekileceğimiz zaman babamın tavla oynama isteği gelmişti birden. Evde tavla oynamayı sadece Yalın bildiği içinde kolundan tuttuğu gibi onu karşısına oturtmuş, saatlerce kocamı tavla oynamaya mahkum bırakmıştı. Ben de bir şey diyemediğim için odaya gelmiş, günün yorgunluğuyla hemen uyuyuvermiştim. 

''Babam seni çok mu geç saldı? ''

''Saat ikiye falan geliyordu. Daha da bırakmayacaktı da koltukta uyuyakalmışım, halime acıdı herhalde beni uyandırıp, odama geçmem gerektiğini söyledi. Allah razı olsun odaya girmeme izin veriyor. Bu içgüveysi meselesi hiç iyi olmadı aşkım. İlk gecemizi babanla tavla oynayarak geçirdim! ''

Yalın'ın homurtularına dudak büzerken saçlarıyla oynuyordum. ''Üzülme aşkım. Birkaç hafta daha babama dayanmamız gerekiyor. Ondan sonra alıştıra alıştıra ayrı eve çıkacağımızı söyleriz. ''

''Ya izin vermezse? '' diye sordu Yalın uykulu sesiyle.

''İzin vermeyip de ne yapacak? İçgüveysi mevzusuyla evlenmemize izin vermiş olabilir ama ayrı eve çıkarsak bizi boşayacak hali yok ya... ''

''Ben onu bile beklerim babandan. ''

''Abartma Yalın. '' 

Yalın onayladığına dair mırıltılar çıkarırken beni iyice kendine çekip hafif üstüme çıktığında ''Aşkım? '' dedim. 

''Hı? '' dedi yanağıma öpücükler kondururken.

''İşe gitmemiz gerekiyor, biliyorsun değil mi? '' dedim altından çıkıp, yatakta doğrulurken.

''Biz evliyiz, biliyorsun değil mi? '' Saçlarımı geriye savurduktan sonra yataktan kalktığımda kollarımı göğsümde bağlayıp, ayağımla ritim tutarken Yalın'a bakıyordum.