36. Bölüm

319K 10.9K 2.9K
                                    

ARAF

İyi ki bara gitmeye karar vermişim. Kızlar nasıl olurda o çocukla bara gider hala anlayamıyorum. Güneş ve o çocuğu dans ederken görünce bırak ne halleri varsa görsün diye düşünmüştüm. Ama Güneş o çocuğu itmeye çalışınca bir terslik olduğunu anladım. Eğer başka yerde olsaydık o çocuğu öldürünceye kadar döverdim. Zaten o ite kıl kapıyorum. Ben orada olmasaydım bu günün sonucunu düşünmek dahi istemiyorum. Hadi Güneş neyse, onun hesap vereceği bir sevgilisi yok. Ya Sidal ve Eslem'e ne demeli? Bizimkiler kızlara sormadan iş yapamıyor, bunlar bara gelmiş.

Eve doğru ilerlerken "O itle ne işiniz vardı? " dedim Güneş'e.

"Onun adı it değil, Ceyhun. " 

"Her ne haltsa. Onunla ne işiniz vardı? "

"Araf beyimiz hesapta sorarmış. Canım istedi ve gittim. " Canı istemiş.

"Oraya giderken bu gecenin sonucunu düşündün mü? " dedim bağırarak. Benden bu tepkiyi beklemiyor olmalı ki irkildi. Ağlamaya başladı. Bağırdım diye mi ağlıyor?

"Ne oldu şimdi?" diye sordum. Bir şey söylemeden başını cama çevirdi, hıçkırdı.

Derin bir nefes alırken "Güneş.." dedim sakince. Pek iyi görünmüyordu ve ne olduğunu merak ediyorum.

"Midem bulanıyor. "

"Durayım mı?" 

Kafasını olumsuzca salladı. "Öyle değil. Ceyhun'dan.. "

"O zaman ne diye onunla eğlenmeye gittin?" Bir türlü anlayamadım amacını. Bir öyle diyor bir böyle.

Omuzlarını kaldırıp indirirken yanağındaki yaşları sildi. "Boşver. "

"Güneş!" Bu kadar sakinlik yeterdi bana. Sinirleniyordum artık.

Yaşlı gözleriyle bana baktığında bende birkaç saniyeliğine başımı ona çevirdim. Bitmiş bir hali vardı sanki. Gözyaşlarını görmeye dayanamadığım için önüme döndüm.

"Bir şey mi yaptı o şerefsiz sana?"

Gülmeye başladı bir anda. Hiç iyi değildi.

"Henüz yapamadı. "

Kaşlarımı çattım. "Henüz?"

"Söylemek istemiyorum işte Araf! " Ama ben söyletirim!

Arabayı kenara çektiğimde "Neden durdun?" diye sordu.

İyice Güneş'e doğru dönüp şaşkın gözlerine baktım. "Anlatabilirsin Güneş. Eğer sana zarar verecek bir şey yaptıysa ya da yapacaksa o piçin gözlerini yerinden çıkarırım, cayır cayır yakarım!"

Güneş sözlerimle daha bir korkmuştu. Ürkek bir şekilde bakıyordu. Tabi kıza işkence yöntemlerimi anlatırsam korkar. Bende de hiç akıl yok ki!

"Yani lafın gelişi söylüyorum. Ama sen yalnız değilsin. " 

Gözlerinin içine bakarken ekledim. "Ben varım. "

Az önceki korkusunun yerini gülen gözlere bırakmıştı. "Çoğu zaman odunluğundan geçilmiyor. Ama öyle ihtiyacım olan zamanlarda merhametle yaklaşıyorsun ki ne yapacağımı şaşırıyorum. "

Mavi gözlerini gözlerimden çekmiyordu. Şu zamana kadar hiç görmediğim cesaretiyle bakıyordu. İlk kez ben kaçırdım bakışlarımı, ben pes ettim bu sefer.

"Konuyu değiştirmeyelim istersen.."

Yine ağlamaklı ifadesine döndüğünde bana bakmayı bırakıp elleriyle oynamaya başladı. "Benim üzerimden bir iddiaya girdiğini öğrendim. İnanabiliyor musun Araf? İddiayı kazanmak için benimle.."

ORMANTİK MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin